Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

cey

cey
@sonsuzluktan_gelen_biri
Haklı bir iddia, er ya da geç muzaffer oIur.
Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzsche'nin bedeni değil, ümitsizliğidir.
Sayfa 18
Reklam
Ne ben herhangi bir kişiye benziyordum, ne de herhangi bir kişi bana. "Ben tek başıma idim, onlar ise hep birlikte idiler..." diye derin derin hayallere dalmaktan kendimi alamıyordum.
Kalbi ne garip, ne derin ağrımıştı. Eğer rüya olduğunu, bir gün böyle parlak bir hakikatle uyanacağını bilseydi, serap olmaya mahkum bir işkenceye bu kadar esir olur muydu?
Sayfa 279Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnız dost kalalım, evlenemeyiz demek, sevmeyenler için kolay, fakat buna muhatap olanlar için değil.
Sayfa 224Kitabı okudu
Aşk nedir anlamış gibiyim, muhtelif simalarla gelip dudaklarını yakan ve vücuduna, kalbine hakim olan insan gölgesi! Bir nevi ateşten diğer nevi ateşe geçtim, gittim. Kalbimde iki müthiş zevk var. Bir Miralay Muhsin, diğeri çektiğim acının nihayet Hasan’dan alacağı intikam!
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
İnsan gençliğinde kalbine ne kadar çok his ve hatıra biriktirirse o kadar geç ihtiyar olur. İnsana ekmekten, sudan fazla his lazım, yavrum.
Sayfa 194Kitabı okudu
Bilir misin, dost ve arkadaşın insana hiç bahsetmediği bir aşkı olması da bir nevi gerici tarafı. İtiraf etmeli ki devam ettiği müddetçe aşk her halde dostluktan çok kuvvetli.
Sayfa 193Kitabı okudu
-Bunun kısadan hissesi nedir, Dora? -Hayatta her istediğini elde eden insanlar, fıçıdaki balıklar gibi pörsür, hayat tazeliğini kaybeder. Bu küçük balıklar bazı insanların elde edemediği, arzular ve temasla, belki de, Zeyno gibi aşıklara benzerler. Bunların daimi arzusu, işkencesi insanı genç, insanı heyecan halinde tutar; insanı hayat fazla doymuş olmak felaketinden muhafaza eder. Bunun için bu mektubu gönderme, bırak böyle tatlı ve elde edilmez bir hayal kalsın.
Sayfa 181Kitabı okudu
-Adam sen de, Hasan! Buna kalp ağrısı deme, birbiriniz için hayatta bir nevi kedi balığı olacaksınız. -Bu ne demek, Dora? -Şimal denizinde büyük balıklar vardır. Bunları tutarlar, diri diri nakletmek için deniz suyu dolu büyük fıçılara koyarlar. Uzun müddet büyük fıçılar içinde kalan balıklara bir nevi sıkıntı, tazeliğini, lezzetini kaybettiren ölüme yakın bir gevşeklikle pörsüten bir hal gelir. Bu vaziyetten kurtarmak için fıçılarda kedi balığı denilen küçük balıklar bulundururlar, bu küçük balıklar o kadar mütemadiyen büyük balıkları tazip ederler ki büyük balıklar da daimi tahrik altında taze ve canlı kalırlar.
Sayfa 181Kitabı okudu
-Mektubu gönderecek misin Hasan? -Hayır, Dora. -Zeyno’nun ne yapacağını düşünüyorsun? -Belki Saffet’le evleneceğini… -Sonra? -Sonra ikimizin de bütün ömrümüzde birbirimiz için müzmin bir kalp ağrısı olacağımızı düşünüyorum.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
-Telaş etme, Hasan; seninle hiç bu tarzda yaşamak istemiyorum. Senin sadece dostun olmak istiyorum; çünkü kalbinde benim kiralayacağım yer kalmadığını gördüm. -Niçin “kiralayacak” tabirini kullanıyorsun? -Çünkü insanların kalbinde ev sahibi olmak mümkün değildir. Kısa, uzun, muayyen bir müddet için, insan yeni bir kalbe girer, sonra yerini yeni kiracılara, daha çok bedel veren kiracılara bırakır, gider.
Sayfa 179Kitabı okudu
Hasan bilmiyordu ki en harikulade görünen bu acayip ve uzak sanat tiplerinde dahi insanların ezeli ve iptidai ihtirasları sanatlarıyla bir iştirak vardır.
Sayfa 172Kitabı okudu
Hayatımda bir daha yaşamak imkanı olmayan anların, hiç olmazsa gülünç olmadığına inanayım. Gerçi bütün tahsilime ve yaşıma rağmen kalbimin soytarı kadar maskara olmasına mani olamadım. Şimdi içimde palyaçoların herkesi güldüren, fakat içinden ağlatan, kanatan ıstırabın, yalnızlığın yüzlerindeki hem feci hem gülünç gerginlikleri var.
Sayfa 156Kitabı okudu
Yirmi dört saat gözlerim ölü gibi kapalı, yanaklarımdan yaşlar durmadan aktı. Artık kalbimi ağladım, aşkımı ağladım. Demek hepsi, bunlar bir avuç tuzlu sudan ibaretmiş. Gözyaşlarını eskiler niçin şişelere koyup ebediyen sevgililerinin mezarında saklarmış, anladım. Jurnalimi kapıyorum! Zeyno
Sayfa 155Kitabı okudu
Ah, bir kere kalbimin çılgın isyanını, ağrısını teskin etsem, bir daha sanatın, musikinin kalbimde uyutacağım canavarı uyandırmasına imkan bırakmayacağım. Bir daha ne musiki ne tiyatro ne sinema! Kendi ıstırabımın yaşlı gözlerle benden evvel gideceğim eğlence yerlerine gideceğini, yanımda, karşımda bana binbir hatıra ile azap vereceğini biliyorum.
Sayfa 149Kitabı okudu
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.