Kalp atışının elektriksel yoğunluğu beynin elektriksel yoğunluğundan 60 kat fazladır. Kalbin manyetik alanı beyninkinden 5000 kat daha güçlüdür. Bu yüzden kalbimizle, beynimizle yaydığımızdan çok daha büyük bir enerji yayarız. Bunu bilmek neden bu kadar önemli? Çünkü bunu bildiğimizde neden bazı isteklerimize kolayca ulaşabiliyorken, bütün çabamıza ve titiz imgelemelere rağmen bazı isteklerimizi hayatımız boyunca gerçekleştirmediğimizi sonunda anlayabiliriz. Eğer isteklerimizin gerçekleşebileceğine duygusal olarak ikna olmadan olumlamaları sürekli kendi kendimize tekrar edersek ya da isteklerimizi zihnimizde imgelersek, gerçek duygu merkezimiz olan kalp yerine sadece beynimiz elektromanyetik dalgalar yayacaktır. Kalbimiz ise 5000 kat daha güçlü şekilde dünyaya gerçek inançlarımızı, yani çoğunlukla şüphelerimizi ve korkularımızı yayacaktır. Sonuç açıktır: Sadece tüm kalbimizle inandığımız şeyler tam anlamıyla gerçekleşecektir.
Sayfa 23
Harf inkılabı okuryazarlığın artışına yaradı mı?
Arap elifbasını bırakıp Latin alfabesine, daha doğrusu Atatürk'ün deyişiyle 'Türk alfabesi'ne geçilmesinin okur yazarlığı kolaylaştırıp cehaleti ortadan kaldıracağı tahmini de doğru çıkmamıştır. Rakamlar hakikaten şaşırtıcı sonuçlar vermektedir. Gazi Mustafa Kemal 8 Ağustos 1928 günü Sarayburnu'ndaki parkta yaptığı konuşmada
Reklam
Sizin için riskler büyük değildir çünkü sonuç açıktır. Ancak yanılmaz değilsiniz ve diğerleri nadir olsa bile başarısızlıklarınızdan özel bir zevk alabilirler.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
78 günde okudu
ÇOCUKLAR, EBEVEYNLER, EBEVEYNLER YİNE ÇOCUKLAR
Çocuk Ruh Sağlığı, benim için çok uzun bir okuma süreci oldu. Kitapla beraber araya onlarca kitap sığdı. Sonunda kitabın sonuna geldim. Çocuk ruh sağlığına dair birçok konu kitapta yer almaktadır. Bazılarından örnek vermem gerekirse; gelişim dönemleri, zeka gelişimi, aile tutum ve sorunları, ahlak gelişimi, cinsel gelişim, ölüm, boşanma gibi
Çocuk Ruh Sağlığı
Çocuk Ruh SağlığıAtalay Yörükoğlu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 1982358 okunma
“Önceki ‘barışçıl’ kapitalist çağın yerini, şimdiki emperyalist çağın almasının neye dayandığını anımsayalım: serbest rekabetin, yerini tekelci kapitalist birliklere bırakmasına ve bütün yeryüzünün paylaşılmasına. Bu iki olgunun (ve faktörün) dünya çapında bir öneme sahip oldukları açıktır: sermaye hiçbir engelle karşılaşmadan sömürgelerini
Reklam
376 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ruhum Olmazsa Neye Dönüşürüm?
Her insanın yaşamı içinde kazandığı deneyimlerden kurduğu nesnel veya öznel gerçeklikleri bulunur ve temellerini bu gerçekliklere dayandırarak ömrünü sürdürür. Yazarların dünyası, bu belirtilen bakış açısına göre pek bir farklılık barındırmaz. Yazında bu iki oluşumu yaratma ya da olduğu haliyle açıklamakta sorumluluk sahibidirler. Üslup denilen
Deniz Kurdu
Deniz KurduJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 20145,8bin okunma
"İnsan, evrimin son halkası hatta kayıp halkasıdır; bir üst aşama için geçiş formudur." Bu zeminde bu cümleyi kurmayı ne engelleyebilir? Hiçbir şey engelleyemez. Dolayısıyla nasıl ki, tarihte Tanrı'yı icat ettik, bir süre kullandık attık; varlığı inşa ettik, daha sonra terk ettik, insanı da tarihte biz icat etmiştik, şimdi ondan da kurtulmalıyız; hatta aşmalıyız. Kısaca envanter anlamında bir gerçekliği masaya koyarsak, bu kümeler ne kadar değişik olursa olsun, hepsi idrâk sahibi insanın kullanımına, operasyonuna, manipülasyonuna açıktır. Saygıyı hak etmiyorlar. İnsan bedeni bile. Böyle bir ortamda bizim anlamdan, ahlâktan, değerden bahsetmemiz mümkün değil, edilmiyor da zaten. Hepsi uzlaşımsal; çünkü ahlâkî değerleri de inşaî kabul ediyorlar. Kamusal inşa yani. Dolayısıyla bizi aşan hiçbir fail ilke yok. Var olanı aşan bir varlık kategorimiz yok; dolayısıyla bizi aşan bir fazlalık, bir fazlalığımız yok. Kendine nispetle iş yapabileceğimiz, zeminde bir ölçüt yok. Sonuç çok vahim aslında, çünkü böyle bir bağlamda gerçekliği, gerçeği güç belirler; hakikatin gücü tatilde; gücün hakikatine hoş geldiniz.
Sayfa 23 - İhsan FazlıoğluKitabı okudu
Mesela açılmak, saçılmak, kadın erkek karışık hayat yaşamak, sözler, işaretler, hareketler, edebsizce gülüşler, aldatmalar, sükse yapmalar, bütün bunlar birer haddi tecavüzdür ki, sonuç itibariyle zinaya varırlar. Binaenaleyh bunların hepsi gizli açık kötülük nevileridir. Bunların bir kısmı insanın içine sirayet eder bir kısmı uvuzlarında göze çarpar. Zinanın bir kısmı gizlidir, kimse görmez, bir kısmı açıktır herkes görür. Netice itibariyle hepsi aile yuvasını temelden yıkmaya, cemiyetin bünyesini esasdan dağıtmaya vesiledir. Bunun da ötesinde fertlerin vicdanlarını kirletir, değer ölçülerini küçültür. 5.cilt
Sonuç olarak özdeğer, aldatıcı yanılsamalardan ve güven duygusu veren ama düzmece hikayelerden uzak durmamızı sağlar: "Doğru karar", "doğru zaman" ve hatta "doğru insan" vb. Bu düzmece güvenlik önlemleri sağduyuyla karar vermenizi sağlayacak gerçek sorular sormanızı engeller. Halbuki gerçek sorular açıktır: ihtiyaçlarınız neler? Arzularınız (ya da hedefleriniz) neler? Değerleriniz neler?
Reklam
1. Atatürkçü Düşünce Sistemi. a) Genel
Öndere göre Osmanlı Devleti'nin savaşa gitmesi büyük bir hatadır. Almanya'nın mutlaka yenileceğini görmüş ve sorumluları bir kaç defa uyarmıştır. Sonuç olarak Osmanlı Devleti, müttefikleri ile birlikte savaşı kaybetmiştir. Savaşın sonunda imzalanan antlaşmalar Osmanlı Devleti'ni fiilen ve hukuken sona erdirmiştir. Bu durum ülkeyi ve milleti yok olmaya doğru götürmüştür. Kısacası mevcut hükümet ile bir şey yapmanın imkansız olduğu açıktır. En iyisi herşeye yeniden başlamaktır. Amaç milli egemenliğe dayalı yeni bir devlet kurmaktır. Bu düşünce doğrultusunda İstiklal savaşı kazanılır ve 1923'de Cumhuriyet ilan edilir. İşte Atatürkçülük Önderin ortamdaki olayları değerlendirmesi ve tarih bilgisi ile yorumlaması sonucu oluşmuştur.
Kaan
Kaan
Hint-Avrupacılığın bilimsel değil siyasi bir duruş olduğu açıktır ve sonuç itibariyle Hitler'in Nazizm'ine kadar bir dizi ırkçı gelişmenin yolunu açmıştır.
Sayfa 19
"SEN, CÂHİLİYE ÖZELLİĞİNE SAHİP BİR ADAMSIN!"
👉Ashab-ı kiramdan Ebu Zer (r.a.), bir gün bir sahabî ile tartıştı. Tartışma esnasında sinirlerine hâkim olamayarak adamı, annesinin rengi sebebiyle kötülemeye çalışarak “kara kadının oğlu” dedi. Adam buna çok içerledi. Durumu gidip Hz. Peygamber (s.a.v.)’e bildirdi. Peygamberimiz Ebu Zer’i çağırttı. Ona böyle bir ifade kullanıp kullanmadığını
Kolonya Gazetesi'nin başyazarı Karl Heinrich Hermes'in sansürcü görüşlerini aktarır Marx: "Bize göre, devlete, abartılmış sertlikten dolayı değil, daha çok bir hoşgörü fazlasından dolayı kusur bulunabilir." Marx'ın Hermes'e yanıtı kısa ve özdür: "Sansürcüleri pek az sansür uygulamakla suçluyor" Hermes,
Kalkedon YayıncılıkKitabı okuyor
769 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.