Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çok değil on yıllar önce bilim kurgu kitaplarında benzeri şeyler yazardı ve okurken insana çok mu çok uzak geliyordu. Telefonların içinde sanal alemde farklı bir dünya dönüyor ve gerçekte olduğunun dışında fersah fersah uzak kalıyor bazı kişiler. Hani tanıdığım halde tekrar profiline bakıp teyit etme ihtiyacı doğacak kadar. Biraz mantıklı düşünürsek hep tanıdığımız insanları ekliyoruz, haliyle olmadığımız biri gibi yazıp çizmek öyle resmedip paylaşmak neye yarar? Kim kimi kandırıyor, kandırmaya çalışıyor? Ve de sonuç olarak neyi başarmış oluyoruz? M. G.
YORGUN İDEALİST 2
Gelin sizinle "idealist"leri biraz deşelim:) Yazıda kendimi idealist olarak tanımlasam da aslında bu kavramın sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Kulağa hoş gelen bir kavram olduğunu kabul ederek başlayacağım. İnsana kendini değerli hissettiren ve bir şeyler yapmak için itici güç oluşturan bir etkiye sahip. Ortaya faydalı bir şeyler koymak
Reklam
D.A.Ç
insan olmanın her zaman için kendinden başka bir şeye, ya da bir insana-gerçekleştirilecek bir anlama, karşılaşılacak bir insana, hizmet edilecek bir davaya, ya da sevilecek bir insana- yönelmek olduğu yolundaki antik ant- ropolojik gerçeğini anlıyorum İnsan, sadece varoluşundaki bu kendini aşmayı gerçekleştirdiği zaman gerçekten insan, ya da
✿ KADER VE DUA İLİŞKİSİ ✿
🌼 İman esasları arasında yer alan kader inancı, birçok ayet ve hadislerde vurgulanmış ve Cenab-ı Hakk'ın kayıtsız ve sınırsız ilim, irade ve kudret sıfatlarına iman etmenin kaçınılmaz bir gereği olarak İslam dininin önemli bir rüknü haline gelmiştir. İslam'da her şeyin kaderde yazılı olması, yapılan duaların kişinin kaderine bir
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
uygulamada yapılan son güncellemeye dair..
sayın
1000Kitap
1000Kitap
ve
1000Kitap Destek
1000Kitap Destek
, zamanında şöyle bir ileti yazarak ( #227797605 ) sizden yeni yapacağınız güncellemede uygulamaya yüksek lisans tezlerini eklemenizi rica etmiştim. bunu isteme sebeplerimi de iletide anlatmıştım. bu isteme sebeplerimden biri de yüksek lisans tezi yazan kişilerin uygulama
Reklam
Elbette çift kaybolmuş değildir, fakat çift olmanın dinamiği, örf ve âdetlerin, ilerlemenin, insan varlığının tektipleşmesinin gelişiminin hem avantajlarına hem de boğuntularına maruz kalmaktadır. Bir yandan, hepimiz birbirimize benzer hale geliyoruz, androjin oluyoruz, diğer yandan kronik bir benmerkezciliğe doğru evriliyor, yalnızca kendimize bakıyoruz, ötekinden bizi tatmin edecek hazineler beklerken sonuçta öteki giderek önemsizleşiyor. Ötekinin bu “değersizleşmesi” bizim abartılı narsizmimizin doğrudan sonucudur. Duygular değişmektedir: Kıskançlığın yerini ilgisizlik almıştır. Militan bireycilik çağındayız, kendine yeterli olmak kişisel gelişimin en değerli yanı olmuştur. Buna paralel olarak her şey hızlanmaktadır; hatta demografik, toplumsal ve ekonomik bir kaza riski pahasına da olsa her şey hızlanmak zorundadır. Bir sürat spirali içindeyiz. Daha hızlı tüketiyoruz, dolayısıyla daha çok tüketiyoruz; “çifti” de tüketiyoruz. Bireysel düzeyde, aşk ilişkilerinde: Baştan çıkarma süreleri kısaldı, yakınlaşma çabuk, neredeyse hemen sonuç almıyor, boşanmak “kolay”, aileler çözülüp yeniden oluşuyor. Çağımız hız çağı; önem taşıyan şey, bu baş döndürücü sürece dahil olabilmek için öteki üzerinde belli bir iktidardan yararlanmak.
Ben romantik bir Müslüman mıyım? Bence cevabı zor bir soru. Ama sanırım romantik değiliz. Müslümanlar olarak genel anlamda romantik değiliz. Halbuki dinimiz sadece aksiyon, sadece ahlak, sadece kişisel gelişim, sadece eğitim değildir. Bir de dinimizin romantik yönü vardır. Ama romantik değiliz. Eşimize karşı romantik değiliz. Hem de hiç değiliz.
Telefon ve kitap
bugün telefon bağımlılığı ve kitaplar hakkında yazacağım. kısa bir tartışma yazısı yazacağım. bir muhasebe yapacağım. önce kendim için bu muhasebe, okuyup ta aklına başka fikirler gelen olursa alta ekleme yapabilir. daha önceki yazılarımda belirtmiştim. çoğu insan gibi bende ekran bağımlısıyım. bu konuya kafayı takıyorum. bağımlı olmak
Düşünmek Üzerine
Düşünen kafa çalışan kafadır aslında ama bazı kafalar var ki gereksizi düşünmekten, düşünülmemesi gerekeni düşünmekten, gönle, ruha ve akıl sağlığına zarar verecek olanı düşünmekten iyiyi, güzeli ve doğruyu düşünmeye fırsat bulamıyor. Kişiyi depresyona sokanda depresyondan çıkaran da düşünceleridir. İnsanı aslında var eden şeydir bu. Düşünmek o
Reklam
Hayatlarımızın en güzel yaşlarını birine aşık olduğumuzu düşünüp zâyi ediyoruz , kendi dengimiz olmayan insanlarla büyük aşklar yaşadığımızı sanıyoruz. Sonuç olarak da onların istediği kadın oluyoruz. Geriye dönüp baktığımızda ise gençliğimiz çoktan bizi terk edip gitmiş oluyor . Gerçi biz ona da çocuklarım oldu kocamı seviyorum gibi kılıflar uyduruyoruz. Ne yazık ki etrafıma baktığımda sadece kendi potansiyelini yitirmiş kadınlar görüyorum. Herşey farklı olabilecekken kendi kendini yaşarken öldürmüş onca kadın ve bunun adına da aşk demişler. Velhasıl herşey dengiyle güzel. Bir insanın sadece duygusal ihtiyaçlarınızı karşılaması yetmez. Karşınızdaki kişide bilgi, kültür, donanım ve azim yoksa yitip giden ömür sizinki olur. Bu yüzden dikkatli olalım kızlarım 🤍
aldığımız kararlar, yaptığımız hareketler nedensel bir zincir tarafından mı belirleniyo yoksa özgür irademizle rastgele mi, şimdi nedensel bir zincir sonucu oluyorsa özgür irademiz de olmuyor otomatik olarak. e özgür irademiz yoksa mal gibi nasıl yaşadık biz bu zamana kadar. yani sonuç olarak hiçbir düşüncemiz, kararımız, davranışımız bizim olmuyor hal böyleyken de asalak olmuş oluyoruz. acilen iradem var mı yok mu çözüm bulmam lazım kafayı yiyicem yoksa
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.