İnsan
25 bin dünya günü kadar vaktimiz var,
o da bize ayrılmış olan kadarıyla
Doğuyor büyüyor, biraz arkadaş ediniyoruz
Görüyor,geziyor,belki bir kaç kadehle sabahlıyor
Evleniyor, yaşamayı tercih ettiğimiz kadar cinsel ilişkiye giriyor
Bazen geçen zamana hayretler ediyor
Pişmanlıklarımızı hatırlıyoruz
Kaçınılmaz olarak ta ölüyoruz
Uzamın ve zamanın dışına karışıyor, gerçekleri kabul edemiyoruz bazen geçiştiriyor,her şey sadece bundan ibaretmiş gibi de yaşıyoruz
Gerçeklik bir ânı ve duyguyu yoğun şekilde yaşarken kabul edilmesi zorlaşıyor Panik,korku,kaygılar ve aşk gibi
Ne gariptir unutuyoruz da
İnsan daimi olarak mutlu olamadığı gibi
Mutsuzda olamaz belki de
Bunlarda kabul edilmesi gereken gerçekler
Bunlara da güleceğiz elbet
Bir gün her şeyi unutacaksın
Bir gün her şey seni unutacak sonuç olarak
Bunların üzerine üzülmenin ,ağlamanın, çok sevmelerin ardından tutulan yasların ,zamanla acizliği öğretiliyor bizlere
Ertelenen tüm duyguların yüklerini taşıyoruz artık
Halbuki tüm bu duygular tasarımın eşsiz parçaları değil mi?