Kandil Geceleri hakkında...
Kandil geceleri toplumun büyük bir kesimi tarafından coşkuyla kutlanan ve toplumca büyük önem atfedilen özel günlerdir. Kimileri için varlığı yokluğundan daha evla kabul edilen günlerdir.
Bahsi geçen gün ve gecelerin, İslamın ilk dönemlerinde kutlandığına dair herhangi bir bilgi yoktur. Kandillerin bir kısmı hicri 3. asırdan itibaren kutlanmaya başlanmış ve Osmanlı döneminde ise müslümanların inanç dünyasında kemikleşmiştir.
Çoğu insan için bu geceleri ibadetle geçirmek, rutin bir gün geçirmekten daha iyidir. Ancak amaç bağlamından koparılmış, bu özel gün ve gecelere aslı olmayan ithaflarda bulunulmuştur.
Bunlardan bazıları şöyledir:
″Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Cuma gecesi, Regaib gecesi, Berat gecesi, Ramazan bayramı gecesi ve Kurban bayramı gecesi."
Bir diğer hadis:
“Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.”
Bu ve benzeri bir çok hadisi(!) paylaşmak mümkün. Esasen burada bu gecelere piyango ithafında bulunulmuş ve insanımız bu geceleri fırsat bilerek yıllarını kurtarmayı hedef bilmiştir. Ancak şu iyi bilinmelidir ki bir vakit farz namaz bütün kandil geceleri kılınan nafile namazlardan evladır. Vakit namazlarını kılmayan insanların bu geceyi ibadetle geçirdiğine ve sabah olunca da eski hayatlarına döndüklerine şahit oluyoruz. Sonuç itibariyle her günü kandil günü, her geceyi de kandil gecesi olarak yaşamayı Rabbimiz bizlere nasip etsin.