• Çocuğunuz;
– Varsın, bir çivi bile çakamasın… ama, dersleri iyi olsun.
– Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın… ama, matematiği düzgün olsun.
– Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin… ama, notları yüksek olsun.
– Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın… ama, fen lisesine gitmiş olsun.
– Varsın, ağlayan bir
Erkekler yalnız yaşayıp izole edilmiş bir hayat sürdürdüklerinde -ki bunu kadınlardan daha sıklıkla yapmaktadırlar- günlük rutinleri beyin devrelerinin derinliklerine gömülmüş tekrar eden alışkanlıklar halini alabilir. Kısa süre içerisinde, birisi rutinlerini bozduğunda rahatsız olmaya başlar hale gelirler, çünkü beyinlerinin sosyal esneklik devreleri kullanılmamaktan zayıf düşmüştür. Yaşlı ve huysuz erkeklerin hikâyesi budur.
When men live alone and isolated lives—which they do more often than women—daily routines can become repetitive habits buried deep in their brain circuits. They soon become annoyed when someone disrupts their routine because their brain's social plasticity circuits have become weakened from disuse. This is the story of grumpy old men.
Harika bir kitap okudum. Neden harika? Çünkü masallara bakış açımı değiştirdi, geliştirdi. Diğer bir deyişle, ufkumu açtı. Kitapta masallarla ilgili pekçok detay mevcut. Ama ben hepsinden değil sadece kitapta masallarla ilgili en çok bahsedilenlerden ve benim de en çok ilgimi çeken 4 kısımdan bahsedeceğim.
Beni en çok şaşırtan ilk konu
Sandıklardan çıkan birkaç, yalnızca birkaç boş oy pusulası ha, her yüz pusuladan seksen üçünün beyaz çıkması nasıl olur da “birkaç” sözcüğüyle geçiştirilebilir...
Her insan öldürür gene de sevdiğini
Bu böyle bilinsin herkes tarafından,
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!
Kimisi aşkını gençlikte öldürür,