Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
SİHİRLİ İKİ KELİMEDE MARTILAR Martı olsaydım keşke, Keşkeleri martılara mal edip.... (Keşkeleri neden mal ediyorsun ki?) Keşkelerinle denizin dalgalarına bak; Kızabilirsin gerekirse... Hatta; kuzguncuklara, yakomozlara... Ya da o mehtaba bak da; kala kal delicesine... (Martılara bir parça simidin var sonuçta...) Keşkelerini bir kenara
Reklam
‘Saat 9’u 5 gece Atam Dolmabahçe’de gözlerini kapamış, bütün dünya ağlamış…’ Fakat nedense kimse anlamamış… Bir vukuat olunca, bir haksızlık olunca ve illa 10 Kasımlarda ‘Atam kalk gel, çık, kurtar bizi’… Oldu! Başka derdin? O bir kere kurtarmış, bize de yol göstermiş, nasıl yapman gerektiğini anlatmış. Senden de o çizgide yürümeni beklemiş,
SORUNUN ESARETİ... Yağmurun sesinin içimin tellerini ıslattığı bu günde yapacak hiçbir şey yok ne yazık ki. Şöyle nette bir sörf yapayım dedim, içim daha da karardı. Dünyanın her yanı savaş tehdidi altında, bir yerlerde barış anlaşmaları, diğer tarafta savaş anlaşmaları. Arada kalanlar ise maalesef ölüm yolcuları. Ülkemize sığınmış bulunan
Ölümü gör gitme... *** Erdoğan giderse halimiz nice olur bilemem ben. Fakat bu soruların cevabını onun ağzından duymadan giderse hakkımı helal etmem ona. Gitme sakın… Ölümü gör daha gitme bir yere... *** Diken yazarı Hayko Bağdat bugünkü köşesinde Erdoğan'ın 'Ben gidersem devlet yıkılır' sözlerini değerlendirdiği bir köşe yazısı kaleme
Diken
“Gülümse bakalım pis Meksikalı -gülümsemek için bir nedenin mi var? Parçalanmış, ezilmiş bir ırka mensupsun ve bizim beyaz kızlarımızdan biri ile yattığın için gülümsüyorsun. Kilisenin basamaklarında kızın teklifini kabul etseydim bir şansın olur muydu sanıyorsun?”
Reklam
Cinayet
Genelev Çiçekçisi Selim'in cesedi iki gecedir çiçeklerin arasında yatıyordu. Sırtüstü düşmüştü, çiçeklerin saplarını kesmek için kullandığı bıçak, kalbine saplanmıştı. Cumartesi gecesi öldürüldüğünü düşünüyorduk. Katil onu öldürdükten sonra kapıyı çekip çıkmış olmalıydı. Araya tatil girince çiçekçi bir gün kapalı kalmış, cesedi bu
Genelev ÇiçekçisiKitabı okudu
...Hekimlere sor bakalım, tıkabasa yemekten daha zararlı şey var mı?
Sayfa 49 - EkKitabı okudu
donkişot
Şeytan, atını mahmuzlamış giderken Don Kişot bağırdı; “-Bir dakika bekle! Sana son bir soru daha soracağım; ondan sonra ne cehenneme gidersen git!” Şeytan, atının dizginlerini çekti; “-Sor bakalım,” dedi alaycı bir sesle, “ama lafı uzatma işim acele.” “-Ormanda savaş naraları atanlar senin adamların mıydı?” “-Elbette…Benim adamlarım çoktur!” “-İyi ama Mağripliler gibi ‘Allah, Allah!’ diye bağırıyorlardı?” “-Ne sandın ya!.. 'Şeytan, Şeytan!’ diye mi bağıracaklardı? Bizim işimiz bu: "Aldatmak, daima aldatmak!” (Cervantes, Don Kişot)
ISRARLA OKUMANIZI ÖNERİYORUM !!!!!! Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. ... Penceresinden gözüken Kurtuluş
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.