Bu iki yaşlı deniz birbirlerine ne hikâyeler anlatır diye kendime sorarım. Şurada, önümüzde buluşuyorlar, sakince, gürültüsüz. GENET: Dalgasız. BECKETT: Evet. Kendi sırları var onların. Uyuyamadığım bir gün annem bana, "Denizin anlattıklarını dinle uyursun..." demişti. Yıllarca, yatağıma uzanıp, öyle yaptım, kulaklarım hep aynı eski hikâyeyi anlatan bahçenin bitimindeki o yaşlı denizle dolu...
Hatice Gül yazdı... EFELYA'YI BEN DE OKUDUM... Kitapta büyük bir kusur var hocam, 1'i 3'e bölememişsiniz. Gönül koymayın lütfen, bu konuya aşağıda değinmeden edemeyeceğim. "Adamın biri bir gün..." diye başlayan cümleler, buradan Artvin'e yol olur. Adam'ın biri her gün, her saat, her dakika eliyle, eliyle
Reklam
215 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Altın kupa | John Steinbeck
Kitabın ana konusu denizcilik yapma hayali ile yanıp tutuşan bir genç. Fakat duygu aktarımı, olayları anlatış biçimi, gazap üzümleri yazarı olan john steinbeck için çok az. Gazap üzümlerini okurken, o kadar sayfası olmasına rağmen bir kez bile sıkılmadan okumuş ve bir çırpıda bitirmiştim. Fakat bu kitabı daha az sayfalı olmasına rağmen beni deyim yerindeyse süründürdü. Yazarın bu kitabı, diğer kitaplarına göre çok daha az okunmuş. Muhtemelen pek ilgi çekmediği içindir. Anlatım tarzı bana çok sıkıcı geldi. Ön planda hiçbir şey yok denecek kadar ilgisiz kalınmış. Yine de ben denizi çok sevdiğim için kitabı sonuna kadar okumaya dayandım. Kitapları okumayı bitirdiğim zaman ona puan vereceğim vakit şöyle bir soru sorarım kendime; "İkinci kez olsa bu kitabı okur muydum?" Cevap evet ise sevmişim derdim, puanı yüksek tutardım, cevap hayır ise kitabı beğenmedim derdim. Puan ona göre verilirdi. Ve ne kadar denizi, denizciliği, yazarı seviyor olsam da, Hayır, bu kitabı tekrar okumam sanıyorum. Yine de okuyacak olanlara keyifli okumalar. Bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim benim mavişim
Mavi
Mavi
Altın Kupa
Altın KupaJohn Steinbeck · Sabah Gazetesi Yayınları · 1987338 okunma
Fakat Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım, böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benimde sevmeye hakkım yok mu albayım? " Yok." Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size : Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan de göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Sayfa 259 - İletişim yayıneviKitabı okudu
Fakat Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım, böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benimde sevmeye hakkım yok mu albayım? " Yok." Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size : Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan de göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Sayfa 259Kitabı okudu
Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım. ‘Canım, bugün üzgün görünüyorsun,’ demek istemiyorum. ‘İstemiyorsan buluşmayalım,’ dedi geçen gün. Buyrun bakalım. Ben de çekilmez huysuzluklar etmiştim; bu sonuca katlanmalıydım. Ben ne yaptım? Neyse, geçelim albayım.
Reklam
Bir kitap eğlendirmek için, kelimenin sanattaki mânâsiyle eğlendirmek, zevk vermek için yazılıyor; sonra bir adam çıkıyor, kitap okumayı kendisine iş edindiği için o kitabı okuyor, belki beğenmiyor, sıkılıyor, her sayfayı okurken: "Ben bunun üzerine ne söyliyeceğim? ne söylemeliyim?" diye düşünüyor, kendisini zevkine de, sıkıntısına da bırakmıyor, yani durumu, sanat eseri karşısında asıl gereken durum olamıyor... Öyle bir adamın söylediğinin ne değeri olur?.. Siz tiyatroya gidiyorsunuz, gülüyorsunuz, ağlıyorsunuz, sahnede olanlara yarı inanıyorsunuz; eleştirmeci gidiyor, gazetesine vereceği yazıyı düşünüyor. Tiyatro eseri karşısında, sorarım size sizin durumunuz mu doğrudur, onunki mi?
Edip’e Ağıt
Ben sorarım bir gün, nasıldır bir müslümanın gömülmesi Toprak kazılıp yani dünya çözülüp Ölüme ancak bir yağmur kadar üzülüp, gömülmesi Ki her müslüman öldüğünde yağmur yağar
Sayfa 315 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ben öğrenirken bir konunun öyküsünü öğreniyorum aslında. Bu yüzden şunu sorarım: Bir öykü yakalayabildim mi? Anlatılan malumat anlamlı ve tutarlı bir öykü oluşturuyor mu? Bu önemli; çünkü bilgi, anlamını öykü içinde buluyor.
Sayfa 173Kitabı okudu
Nasibinde yoksa eğer, insanlar içinde insana bile hasret yaşatır hayat seni. Ben bu gönül işlerine hep nasip diye bakarım. Olsa da, olmasa da, "Vardır bu işte de bir hayır," der ve susarım. Zorlamak mı? Asla. O noktada, gururumla bile gurur duyarım. Bana yüz çevireni ve sırtını döneni ne arar ne sorarım.
Reklam
"Davrtimize ayak uydurup dans edelim mi?" "Düşünmem lazım." "Neyseki ben sadece bir kez sorarım. İkinciye istediğim alırım."
Kelimeler.. Kelimeler bazı anlamlara gelmiyor..
youtu.be/-eTtCmGzqHQ?fea... Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım..
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
Oğuz Atay
Oğuz Atay
"İnsan bazen anlatmak istiyor. Böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? Yok! Peki albayım, ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur anlaşılmayı beklerim. Fakat adresimi bilmeden nasıl bulup anlayacaklar beni, sorarım size nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben, ölmek istiyorum albayım. Ölmek... Bir yandan da kılıma zarar gelsin istemiyorum. Küçük oyunlar istemiyorum albayım!"
Resim