Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Sayfa 259 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Veli Toplantısı
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye? Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde
Reklam
100 yıl önce köle pazarında 3-5 akçeye satılan kadınları, köle pazarından alıp meclise sokan Cumhurbaşkanına, "ATATÜRK" denir..! 🇹🇷🕊️ 〰️🔹 Allah için lütfen Osmanlı'yı neslimi ecdadımı kötülediğim falan yok. İletiyi nereye çekiyorsunuz? Allah rızası için diyorum. Ben sadece bildiğim "Osmanlı toplum sosyolojisini
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Sayfa 259Kitabı okudu
İnsan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeğe hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.
Sayfa 259 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
326 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 20 days
Hava kurşun gibi ağırdı...
"Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, -öyle gibi de görünüyor- Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da istemez hani..."(s. 248) Vasiyet etti Nâzım usta. Tek isteği vatan topraklarında ölmekti. Ama gel gör ki, vatan toprağında bile yatmasını çok gördüler. Çok sevdiği
Hava Kurşun Gibi Ağır
Hava Kurşun Gibi AğırHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2011558 okunma
Reklam
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 17 days
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey!
"İnsanlar aslında aydınlıktakiler ve karanlıktakiler olarak ikiye ayrılır. Karanlıktakilerin sayısını azaltıp, aydınlıktakilerin sayısını çoğaltmak, işte hedef budur. Bu yüzden 'Bilgi!', 'Bilim!' diye bağırıyoruz."¹ Bir kitap okurken ne zaman
Victor Hugo
Victor Hugo
ismini görsem ilk defa lise yıllarında okuduğum “
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)
”in özet
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202487.7k okunma
552 syf.
·
Not rated
Baştan söyleyeyim kitabı sevmedim ve önermiyorum. Bu kitabı okumak tam bir vakit kaybı. Kitabın bir kere konusu yok hoşuma gitmeyen bu ve hiçbir edebî değeri yok. Sadece bir devri zorla! Kafasında kurdukları dine¿ inandırmak isteyen şahısların yazmak için yazdığı bir kitap. Kitapta o kadar çok ön yargı var ki başı açık kadınlara düşmanlığı o kadar çok bahsediyor ki sanki onlar insan değilde kendileri tek doğruymuş gibi anlatılıyor. Açık bir kadınsanız 'satılık, f*hişe, teşhirci' oluyorsunuz. Yazarın açık kadınlara ya özentisi var ya da aşırı bir nefreti var galiba. Kitapta 30-40 kere 'mini etek' geçiyor. Neden? Başı açık bir kadın var adı Feyza bu sonradan İslam'a dönüyor ve giyim tarzını değiştiriyor ama köylü kadınları gibi değil modern¿ bir kadın gibi giyinerek herkesin ilgisini çekiyor. Sonra tövbe haşa Peygamberimizin zamanında bile olmayan (ki ne zorluklarla İslam'ı yaymaya çalıştılar.) İslam yayılışı feyzanin modern görünüşü sayesinde oluyor. Birde kadınlar çalışmamalı evde koca beklemeli. Erkeklerle yüz yüze gelmek haram ve nedense evlenecekleri kocalarının altında pahalı marka arabası üstünde yatları eksik olmuyor falan. Müslüman ya hepsi zengin koca buluyor bir anda bu yüzden çalışmaya da gerek yok. Sorarım size kitapla ben mi dalga geçiyorum kitap mı bizimle dalga geçiyor. Birde buradan bakın isterseniz..... Sürçülisan ettimse affola <3 *** Yinede kitabın içeriğini merak ediyorsanız size bir YouTube kanalı önerebilirim. youtube.com/playlist?list=P... <3
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202115.9k okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 20 hours
"Erkekler daha çok sever o yüzden de kadın şair yok denecek kadar azdır." gibi basit, cinsiyetçi, hiç bir dayanağı olmayan alelade bütün cümleleri reddediyorum. Sevgisini bir şekilde meşrulaştırma çabasının cümlesidir çünkü. Sevgiyi böyle bir cümleyle ölçmeye kalkmak acizliktir. Bunlardan biri de "Günümüzde iyi şair yetişmiyor" Laf! (Hatta laugh)... Günümüz şiirinde, neredeyse bir kaç kelimeyle şair olmaya özenen her ne kadar primci tacirler cirit atıyor da olsa, diğer yandan; hatrı sayılır, kallavi, nitelikli, donanımlı, duyarlı ve hassas şairler de yetişiyor. Bu tür derme çatma cümleleri kuranların, Gülten Akın'dan, Nilgün Marmara'dan, Günseli İnal'dan ve Birhan Keskin'den (isimler çoğaltılabilir) haberdar olduklarını düşünmüyorum. (Niye bu kadar sinirlendim bilmiyorum. Sanırım beni bu popüler kültür mahvetti.) Sizi temin ederim, bundan yıllar sonra bahsettiğim tacirlerin (Kimlerden bahsettiğimi anladınız siz) esamesi okunmazken, Birhan Keskin gibi zamanının ötesinde şairlerin kırılgan şiirlerini bütün hassasiyetimizle okumaya devam edeceğiz. Sorarım size; şu Birhan Keskin dizeleri eskiyebilir mi? "Yenildim ben, unutuldum ve üzgün değilim inan. Büyüktü çünkü onların dünya arzusu Benim otların sesiyle kaplı kalbimden Söktüm atımı söğüdün gölgesinden Şimdi yol benim yeniden. ... Bir cümledir insan arşla ferş arasında ve hep haklı Vardım işte demek için ömür denen cisimde saklı." (s.71)
Y'ol
Y'olBirhan Keskin · Metis Yayınları · 20145.4k okunma
Bir alıntı nasıl oluyor da tüm hislerimin tercümanı olabiliyor?
Fakat, Allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım; böyle budalaca bir özleme kapılıyor. Bir yandan da hiç konuşmak istemiyor. Tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. Fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? Yok. Peki albayım. Ben de susarım o zaman. Gecekondumda oturur, anlaşılmayı beklerim. Fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? Sorarım size: Nasıl? Kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? Ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. Bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. Tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan; bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. Küçük oyunlar istemiyorum albayım.”
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.