Ne arıyorsun? Ebedi hayatı mı? Lakin a zavallı, bu geçici hayatta ne buldun ki onun ebedisini arıyorsun? Sana bunu sorarım, hayatta ne var?
Sayfa 95 - SamiKitabı okudu
boş bir salıncak gibi sallanıyor şehrin gövdesi çaresiz ve mütemadiyen sisli ... çok ses var, seni duyamıyorum Gülbahar ve güneş, kimsenin üzerinde durmuyor eskisi kadar ... tahammülü yok bir köşe başının başka bir köşe başına kapandı gökyüzüne açılan yıldızlı pencere ... beni sol kaburgamdan vurdular Gülbahar, ölmedim! sol kaburgama meç sapladılar Gülbahar, ölmedim! ... sorarım sana bir şehre kaç tane ölü sığar ve bilir misin âşıklar nasıl ağlar? görkemli bir gün yaşanmıyor özlemle anlatabileceğim sokaklarda dolaşmıyor sevdiğim hayvanlar ... ben, deniz seviyesinin altında çakılı kaldım Gülbahar üstümde onlar, seni sevmeme izin vermiyorlar ... artık buralarda aşkı ele geçirmiş bir kış var, deniz seviyesinin altına gömdüler beni, affet Gülbahar!
Sayfa 48
Reklam
Haklısın Yadigar. Aç ayı oynamaz biliriz!
Cemiyetin ehemniyetle, kendisine yer vermesi için ısrar ettiği insanlardan fazilet beklemek, çocuksu bir hayal görmektir. Açlık zamanla insanın beyninden bütün iyimserlikleri siler. Midesi boş olan insanın beyni bir saman çuvalından farksızdır. Bu durumdaki insanlar hep kötü şeyler düşünürler.. Dursun Ağabey. İki gündür, ALLAH'ın suyundan başka kursağımıza ne geçti? Sorarım sana? ...
Sayfa 181
Peki ama anne, vatan? Vatanı çiğnerse düşman? Bayan öğretmen dedi ki: "Her karışını vatanın kanımızla sularız Türk ölür, baş eğmez", dedi bayan öğretmen. Sonra unuttun mu Cumhuriyet Bayramında ne dedi radyo? Yalan mı? Kızım, dedi "daha küçüksün, büyü gelin ol. erkek evlat doğur. muharebe nasılmış o zaman sorarım sana.
Hoş geldin Ahmet. Ver elini de birbirimizi düşürelim. Neden öyle bakıyorsun? Yoksa sen de mi beni anlamazlıktan geleceksin? İstersen adımı tahtaya yazayım, adına bir türkü çığırayım, kara kaplı defterlere anlamsız şeyler yazayım. Bir zamanlar âşık olduğumu düşlüyorum gibi örneğin. Evet, bunu ancak senin gibi duyarlı ve de duyargalı biri anlayabilir. Bir zamanlar âşık olduğumu düşlüyorum ey sevgili Akşam Ahmeti. Adını bile bilmediğim bir kadının peşinden koştuğumu, düşüp düşüp yeniden kalktığımı düşlüyorum. Oysa o bana bakmıyor. Beni görmek dahi istemiyor. Ben de ona âşık değilim zaten. Sıkıntıdan dolaşıyorum peşinde. Eşe dosta anlatıp hoşça vakit geçiriyorum. Yaşamayı bilmeyen adam nasıl âşık olsun sorarım sana Akşam Ahmeti?
"Hayattan nefret ederek yaşamak/ yaşamak mı dersin, sorarım sana."
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.