Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
GÖRÜCÜ İşten eve geldiğimde oldukça yorgundum. Elbiselerimi değiştirip hemen odama çekilip uzanmak istiyordum. --Anne! Ben geldim! Mutfaktaydı. Sesimi duyunca ellerini havluya silerek yanıma geldi. Gülümsüyordu. --Hoş geldin, aslan oğlum. Hay maşallah. Seni yaradana kurban olurum ben. Şaşırmıştım. Ama hemen kendimi toparladım. Ne de olsa böyle bir
171 syf.
·
Puan vermedi
Hicret! Hiç şüphesiz hicret denilince akla Müslümanların büyük hareketi hicret olayı gelir. Ki zaten Ali Şeriati de kitabında bundan uzun uzun söz eder. Peki, konu sadece tarihsel bir süreç ve menkıbelerden mi oluşuyor. Gelin bakalım. Ali Şeriati için onu tanıdım diye bilirim. Zira bu aralar onunla ve hayat görüşü ile yakından ilgiliyim. Ali
Her Hicret Bir İnkılaptır
Her Hicret Bir İnkılaptırAli Şeriati · İhtar Yayınları · 2000185 okunma
Reklam
Sapık Şehit, Kurnaz Molla
"Ulan deli misiniz siz?" dedi. "Öyle ne ısrar edip duruyorsunuz? Ulan aklınız mı yok sizin? Ulan hepten söndüreceksiniz ocağını Anavarza kaplanı Talip Beyin." Kolunu birkaç kez daha çemredikten, aptes alır gibi yaptıktan sonra: "Size," dedi, "birkaç küçük sualim var, doğru cevap vermeniz sizin menfaatinize
Na Alırsınız Cenneti
- "Dinsizin hakkından imansız gelir" sözü yanlış... diyordu. Şair arkadaşıma, - Neden? diye sordum. - Yanlış, dedi, yanlışlığı tecrübeyle sabit... Bu atalar sözünü şöyle düzeltmeli: "Dinsizin hakkından gelse gelse imanı çok kuvvetli olan gelir." Böyle konuşan şair arkadaşımın adını duymamışsınızdır. iyi, güzel şiir
Biz Adam Olmayız - Sizin Memlekette Eşek yok mu?Kitabı okuyacak
Sorma Yaşar Baba :/
".... Bunlar küçük medreseler. Saidi Nursinin bile burada müritleri var. Geçen gün bir tanesini yakaladık. Evinden Saidi Nursinin mektupları ve fotoğrafları çıktı. Bir sürü de kitap.." Jandarma komutanı bana bir sürü mektupla Saidi Nursi fotoğraflarını gösterdi. Mahkemeye vereceklermiş adamı. O gece sabaha karşı Diyarbakıra döndüm. Gördüklerim beni serseme çevirmişti. Yirminci yüzyılın Türkiyesinde bunlar gerçek miydi?
Sayfa 242 - Cem yayınevi 1973 2. Basım
Sabaha karşı saat 4.00… Özel bir hastanede refakatçi olarak Ece Ayhan’ın yanındayım. Usta şair çok hasta. Ayaklarında oluşan bir hastalıktan dolayı yürüyemiyor. Sesiyle uyanıyorum. “Yeter artık uyuduğun, ben acı çekiyorum, sen uyuyorsun” “Dalmışım, Ece Baba” diyorum ve yattığım küçük kanepeden kalkıyorum. Hemen odadan çıkıp hemşireyi