Sormak istersen bayım;
Ben sizden değilim, diğerlerinden de
Ben, ölüme dair yemin etmeyenlerden,
Tehdit savurmayanlardan,
Dinini ve ırkını aklının yerine
koymayanlardanım.
Ben, hâlâ şiir okuyanlardanım.
Sormak istersen bayım;
Ben sizden değilim, diğerlerinden de..
Ben, ölüme dair yemin etmeyenlerden,
Tehdit savurmayanlardan,
Dinini ve ırkını aklının yerine koymayanlardanım.
Ben, hâlâ şiir okuyanlardanım..
Gabriel García Márquez
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir.
Bedenle olan hakları:
01- Hizmet ederek rızalarını almak. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Ana-babasına hizmet edenin
Zamanaşırı düşerse bir iç ses, nefretin hüzne olan bağlılığı kadar, sevincin mutluluğa yaptığı yatırımda incelenmelidir oysa, tıpkı kanatları özgürlük için sembolize eden bir ressamın, bilekteki zincirleri pembeye boyaması gibi mesela.
İçin kaçıncı cehennem? Ya da; İçince bu dünya kaçıncı cehennem?
Toz düşüyor saçlarına büyük şehir sokaklarında.
youtu.be/SYlh2sq14XY?si=...
"Çiçekler sulasan, kurumuş yaprakları kessen
Sözgelimi tırnaklarını yemesen
Akşamları erken yatsan iyi olur.
İyi olur elbet
Efendim öncelikle bu kitabı okuyan her okur gibi ben de o soruyu sormak zorunda hissediyorum. İlk üçleme ile bu kitabı yazan yazarın aynı kişi olduğuna emin miyiz?
İlk üçleme faciasından sonra bu nasıl ivme kazanmak bu nasıl zirve yapmak anlamış değilim. Hikaye müthiş , karakterler müthiş , akıcı okuma , sürükleyicilik , ne istersen var. Elbette bir sissoylu ya da Dune ya da Fırtınaışığı kalitesine erişememiş ama denemiş, iyi ki de denemiş.Çok beğendim, temkinli yaklaştım ama içinde boğuldum. Kahramanımız kaz her ne kadar acımasız duygusuz aç gözlü bir suçlu imajı çiziyor olsa da hayatın ona getirdiklerine göre hareket etmiş hayatta kalmak için elinden geleni yapmış ve başarmış. Hayatta kalmış, hayat kurtarmış, ama bunu bir kahraman edasıyla değil kazan kazan stratejisi olarak değerlendirmiş abi ne var bunda.En yakınından bile hıyanet görüp bunun kendisini duygusal bağlamda yıkmasına asla izin vermeyen hatta ihaneti bile kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirebilen muazzam bir zekayı kim yenebilir ölümden başka.
Kaz Brekker Asla girilemez denilen bir kaleye son derece yetenekli bir ekiple her türlü olasılığı hesaplanmış bir planla girip , her ; işte şimdi yandın bu planda yoktu dediğimizde arkamızdan başka başka planlar çıkartıp imkansız bir görevi başarıyor. Bunu yaparken ona koşulsuz şartsız güvenen ve hiç bir kararını sorgulamayan ekibin de hakkını yememek
lazım. Bu mükemmel ekibin maceralarını okurken kendinizi kaybedebilirsiniz.
Sormak istersen bayım;
Ben sizden değilim, diğerlerinden de...
Ben, ölüme dair yemin etmeyenlerden,
Tehdit savurmayanlardan,
Dinini ve ırkını aklının yerine koymayanlardanım.
Ben, hala şiir okuyanlardanım...
“Ay ışığı pencereden girende
Senden yana hayal kurmak ne güzel
Ya bir otobüste, ya bir trende
Gurbet ilden sana varmak ne güzel
Aşkın mayasını senden alıp da
Şekillendim sevda denen kalıpta
Evinizin kapısını çalıp da
İlk çıkandan seni sormak ne güzel, ne güzel.”
…
Aşk deyince anlattığı her şeydir;
Öksürdükçe tadı gelen bir şeydir…
Azrail’e can vermesi zor şeydir;
Sen istersen sana vermek ne güzel.
....
Biraz da başarısızlıkları konuşalım
“Hayatta kalma yanılgısı” (survivorship bias), yalnızca hayatta kalanlara veya başarılı olanlara odaklanarak başarısızlıkları göz ardı etmemize neden olan bilişsel önyargı olarak tanımlanıyor. Başarının büyüsüne kapılmak veya yalnızca sonuca ulaşanlar üzerinden değerlendirme yapmak, bu yaygın mantık
Sormak istersen bayım;
Ben sizden değilim, diğerlerinden de...
Ben, ölüme dair yemin etmeyenlerden,
Tehdit savurmayanlardan,
Dinini ve ırkını aklının yerine koymayanlardanım.
Ben, hala şiir okuyanlardanım...
Gabriel García Márquez
Kur’an-ı Kerim’de Cennet nimetleri açısından detaylı bilgiler verilmiş ve onun da ötesinde Allah’ın rızası vaad edilmiştir. Bazı zaman olur küçük gördüğümüz bir amel Allah’ın rızasına uygun olurken diğer taraftan çok büyük zannettiğimiz bir amel çeşitli sebeplerden dolayı insana hiç sevap getirmeyebilir.
Aile bireylerine düşen, kaderin yazdığı
Ay ışığı pencereden girende
Senden yana hayal kurmak ne güzel
Ya bir otobüste ya bir trende
Gurbet ilden sana varmak ne güzel
Aşkın mayasını senden alıp sa,
Şekillendim sevda denen kalıpta
Evinizin kapısını çalıp da,
İlk çıkandan seni sormak ne güzel
Umudu yoksula bol verir Hüda
Bin tohuma can var bir damla suda
Gerek uyanık ol gerek uykuda
Benden bakıp seni görmek ne güzel
Kurumadan daha yolculuk teri
Gel diye yanına çağırsan beni
Bırakıp bir yana gamı kederi
Doya doya seni sarmak ne güzel
Aşk deyince anlattığı her şeydir
Öldürdükçe tadı gelen bir şeydir.
Azrail’e can vermesi zor şeydir
Sen istersen sana vermek ne güzel.