On İki Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre Yalpağan Yılı'nda olduğumuzun şerefine değerli arkadaşım Emre Bozkuş tarafından hazırlanan Fantastik Öykü ve Resim Seçkisine hoş geldiniz! Hazırladığı öykü ve resim seçkisine ad vermede yerli bir ad yerine Yerdeniz serisindeki yalpağanın adı seçerek Ursula Kroeber Le Guin'in eserlerine olan
Bu soruda önce biraz düşündüm aklıma hiçbir şey gelmedi. Ama aklımda bir kelime bağırıyordu ''Annem'', Evet sanırım en büyük ilham kaynağım annem. Bazen tartışsam da birbirimize kızsak da en sonunda yine annemin şefkatli kollarına koşuyorum. Ona danışıyorum, ondan fikir alıyorum ve günün sonunda onunla var oluyorum. Bana yap dediği şeyleri yaptığım için pişmanlık duymadım. Yapma dediği şeylerin çoğunluğu pişmanlıkla sona erdi... Neredeyse... Hala yol alırken ona danışıyorum ve aileme babama, kardeşime. Ailem benim en büyük ilham kaynağım. Çünkü bu zamana kadarki başarılarımın arkasında onlarında fikirleri var. İyi ki varlar. Peki bu soruya aile yerine başka bir kelime söylemem gerekseydi? 'başarı' derdim. Çünkü insanoğlunun genel ilham kaynağı bana göre başarı. Başarılı olduğumuz zaman kendimizi var hissediyoruz. Bazılarımız ona sıkı sıkı tutunuyor. Bazılarımızın tutunacak tek dalı başarı oluyor. Hepimizinki farklı olabilir tabii. Başarılarıma ve aileme
Peki sizin ilham kaynağınız ne? Her güne 1 soru çok hoşuma gitti. Sonuçta burası bir edebiyat dünyası değil mi? İnsanın kendini tanıyabilmesi için bazı soruları sorması ve bunları bir yere yazması gerektiğine inanıyorum. Ben de buraya yazma kararı aldım. Bunu okuyan ve düşüncelerini paylaşmak isteyen herkes yazabilir. :)
1- Ülke, kitap okuyan ve okumayan olarak keskin bir şekilde ayrılır. (Evet, yegane ayrımcılık bu olacak; kitap okumayı tercih etmeyen vatandaşlar sınır dışı edilmeyecek tabii ama oy verme hakkı elinden alınacak.)
2- Okulda sadece kitap okuma alışkanlığı kazandırılacak. Hçbir şey öğretilmeyecek kitap okumaktan başka. Eğitim on yıl olacak ve bu on
Umutsuzluğun umudundayım
Karanlığın ışığında
Öyle derin, öyle yoğun
Uçurumların doruğundayım.
Varsın bir yanıt
Bulmasın sorularım;
Yalnızca soru sormaya
Bile razıyım...
Umutsuzluğun umudundayım
Karanlığın ışığında
Öyle derin, öyle yoğun
Uçurumların doruğundayım.
Varsın bir yanıt
Bulmasın sorularım;
Yalnızca soru sormaya
Bile razıyım...
Başka bir kısım âlimler ise, bu huyları bilirler; ve yine bilirler ki, bu huylar din açısından kötü olarak değerlendirilir. Ancak, kendilerini beğendikleri için, bu sıfatlardan uzak olduklarını ve Allah'ın onları bu huylarla imtihan etmeyecek kadar yüce bir derecede bulunduklarını düşünürler.
Yani onların zannına göre Allah, kendilerinin
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK
Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun, bilse sorardı.
Atasözü
"Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1)
"Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Nurşin'de bir müddet kaldıktan sonra Hizan'a döndü. Sonra medrese hayatını terkederek pederinin yanına geldi ve bahara kadar evde kaldı. O sırada şöyle bir rüya görür:
Kıyamet kopmuş, kâinat yeniden dirilmiş. Molla Said, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmı nasıl ziyaret edebileceğini düşünür. Nihayet sırat köprü sünün başına gidip durmak
"Şiiri Anlamak, Dr, J. Evan Pritchard. Şiiri tam anlamıyla anlayabilmek için, önce ölçüsünü, uyağını ve mecazlarını iyi kavramak, sonra iki soru sormalıyız: 1. Şiirin amacı ifade edilirken ne kadar sanatsal bir dil kullanılmış? 2. Bu amaç ne kadar önemli? Birinci soru şiirin mükemmelliğini, ikinci soru önemini Ölçüyor. Bu sorulara yanıt bulunduktan sonra, şiirin başarısına karar vermek hiç de zor değil. Eğer şiirin mükemmellik puanı bir grafiğin yatay, önemi ise dikey çizgisinde gösterilirse, toplam alanı hesaplayarak şiirin başarısını ölçebiliriz. Byron yatay çizgide yüksek, ancak dikey çizgide ortalama bir puan alabilir. Diğer yanda, Shakespeare'in bir sonesi, hem yatay hem de dikey
Adam:
"Ya Resulullah! Bana Saat'ten (Kıyamet) haber ver! O ne zaman kopacak? diye sordu.
Resulullah Aleyhisselam:
"Kıyamet hakkında, kendisine soru sorulan, sorandan daha bilgili değildir!" buyurdu.
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF
Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün soru-cevap partlarımızın devamını yazmaya karar verdim.Sizde sorulara cevap verebilirsiniz.Yorumlara beklerim..
Soru 1=Hayatında alabileceğin en güzel hediye nasıl olurdu?
Bence büyük bir kutunun içine en çok istediğim kitapların tek tek paketlenerek konulması.Yanına mumlar ama çeşit çeşit renk renk olsun
Postmodern
önsöz ve teşekkür
.....
Daha önce muhtelif yerlerde okuyucu ya da dinleyiciyle karşılaşan yazıların tamamı gözden geçirildi, belirli yerler yeniden kaleme alındı, bazı eklemeler ve çıkarmalar yapıldı. Giriş bölümü ise neredeyse bütünüyle bu kitap için yazıldı; burada sadece bölümün son paragrafı olan
PERİYODİK SİSTEM'DEKİ ELEMENTLER KAÇ KİMYASAL BİLEŞİK OLUŞTURABİLİRLER?
Kimyasal bilgilendirme servisi bize aşağı yukarı iki milyon kimyasal bileşiğin doğal hammadelerden izole edildiğini veya yapay olarak üretildiğini söyler.
Ama, Mendeleyev Çizelgesi'nde eşsiz bir element vardır. Bu element, oluşturabildiği karmaşık maddelerin sayısı açısından tam bir istisnadır.
O, Büyük Ev'de altı numarada oturur ve adı karbondur. Bilinen iki milyon farklı molekülden 1.700.000'ni karbon atomlu iskelete sahip moleküllerdir.
Bu bileşikler, kimyanın organik kimya denilen muazzam dalında incelenirler. Diğer tüm elementlerin bileşikleri, anorganik kimyanın konusunu oluşturur.
Gördüğünüz gibi, organik maddeler anorganik maddelerden altı kat fazladır. Yeni bir organik maddenin sentezlenmesi, kural olarak, çok daha kolaydır.