Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
188 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Hakikat Bizi Neden Korkutur?
Schlink,Alman akademisyen, yargıç ve yazar Okuyucu'yu okurken hayatından kesitler buluyorum. 15 yaşındaki bir çocuğun 35 yaşlarındaki bir kadınla yaşadığı aşk, Nazi dönemi sabıkalarının izleri, ihanet, kaçış, vicdan azabı, uçurumlar, suçluluk duygusu, yakalanma korkusu... Schlink, bu temaları "Suç nedir, niçin suçluyum? " sorularının peşinde sürükleyici bir hikayeye teslim ediyor bizi. Ve bir yandan düşündüren acaba ben ne yapardım? sorusunu da sorgulatan bunu yaparken de değer sevgi, adalet ve vicdan üçgeni arasında gidip geldiğimiz bir eser karşımızda. Kendi hayatımız için başkalarının hayatını yakma düşüncesini hiç aklınıza getirdiniz mi? Kendi çıkarınıza olacak bir şey için birilerinin hayatını mahvedebilir miydiniz? Sanırım bu yazının başlığında söylediğim “Hakikat bizi ne kadar korkutur?” dediğim şeye geliyor bu. Kendimize de asla açıklayamayacağımız düşüncelerimiz olmuştur. Bunları eyleme dökme fikrini hiç aklınıza getirdiniz mi? Bu sizi inanılmaz korkutuyor değil mi? İşte bu kitapta sorgulanan şey de tam olarak bu. Michael ve Hanna’nın aşkının ardında yatan soru.
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,189 okunma
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün soru-cevap partlarımızın devamını yazmaya karar verdim.Sizde sorulara cevap verebilirsiniz.Yorumlara beklerim.. Soru 1=Hayatında alabileceğin en güzel hediye nasıl olurdu? Bence büyük bir kutunun içine en çok istediğim kitapların tek tek paketlenerek konulması.Yanına mumlar ama çeşit çeşit renk renk olsun
Reklam
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
367 syf.
·
Puan vermedi
Aşk nedir?
Müridandan birisi birgün Abdülkadir Geylanî Hazretlerine: — Aşk nedir? Diye sordu. Abdülkadir Geylanî Hazretleri hiç cevap vermeyip: — Git bunu Basra'da bulunan Seyyit Ahmet Rufai'den sor ve selâmımı tebliğ et! Dedi. Mürid kalktı, ta Basra'ya gitti. Orada Seyyid Ahmed Rufaî Hazretlerini bulup: — Aşk nedir? Diye sordu. Seyid Ahmed Rufai Hazretleri hiçbir cevap vermeden: — Ennarü aşkun, ennarü aşkun! Diyerek döne döne yükseldi ve gözlerden gaybolup gitti. Soruyu soran zat, bu hadise karşısında çok taaccüpte kalmıştı. O anda Şeyh Abdülkadir Hazretlerinin ruhu tecelli edip: — Ey fülan oğlu fülan! Kardeşim Ahmed Rufai'nin etrafını çiz, oraya misk-ü amber dök ve neticeyi bekle! Dedi. Adam emir buyurulduğu gibi yaptı. Biraz sonra Seyyid Ahmed Rufai'nin yine gittiği gibi: — Ennarü aşkun, ennarü aşkun, diyerek geri geldiğini gördü. Ahmed Rufai Hazretleri soru soran zata: — Git Gavsül-A'zam'a selâmımı söyle, gördüklerini aynen nakledersin, dedi. O zat Bağdat'a geldi, gördüklerini Hazreti Şeyhe nakletti. Gavsül A'zam Hazretleri: — Gördün mü aşk neymiş, dedikten sonra; Ahmed Rufai birçok evliyanın aşamadığı mertebeyi aştı, buyurdu.
Mesnevi Cilt 1
Mesnevi Cilt 1Mevlana Celaleddin-i Rumi · Akçağ Yayınları · 2012383 okunma
“Peki,trafik nedir?” Daha önceden sık sık işittiğim cevabı ezberden kekelerdim: “Trafik,yayaların ve hayvanların...” “Arada ‘ve’ yok,” derdi Füsun.”Trafik,yayaların,hayvanların,taşıtlarla müteharrik makinelerin ve lastik tekerlekli traktörlerin karayolu üzerindeki hal ve hareketleridir.” Bu soru-cevap usülünü sever,ortaokul yıllarını,hepsi ezbere dayanan dersleri,üzerinde “hal ve gidiş” notu olan karnelerimizi hatırlamak hoşuma gider ve neşelenecek Füsun’a bir soru da ben sorardım. “Aşk nedir?” “Neymiş?” “Aşk,Füsun karayolları,kaldırımlar,evler,bahçeler ve odalarda gezinirken ve çay bahçelerinde,lokantalarda ve akşam yemeği sofrasında otururken,ona bakan Kemal’in duyduğu bağlılık duygusuna verilen addır.” “Hmmmm...güzel cevap,” derdi Füsun. “Beni görmediğin zaman aşk olmuyor mu?” “O zaman fena bir takıntı,bir hastalık oluyor.” “Bu da ehliyet sınavında ne kadar işe yarar,hiç bilemem” derdi Füsun.
Sayfa 406Kitabı okudu
Peki insana neden sormaz Yaratıcı yaratılmak ister misin istemez misin, diye
Bu varoluşa bir isyan sorusu, bu isyan hali iki õnemli sorun barındırıyor kanaatimce Doktor. Birincisi, insan yoksa, bir hiçse ona var olmak isteyip istemediği nasıl sorulacak? Yok olan bir şeye soru sorulamaz. Yok olan bir şey ancak var edilir, var kılınır. Hastan y eksi 3 yılında bir embriyo bile değildi; sadece Yaratıcının (lminde, ilim cinsinden bir varlığı vardı. Yok olduğu için, var olmak nedir bilmiyordu. Yoktu ve var olmak gibi bir niyeti de yoktu. Sonra bir gün anne babasının cinsel birleşmesinin ardından yaratıldı. Varoluşunu annesine de, babasına da borçlu değildi. Anne ve babası, her kim iseler, sadece buna vesile oldular. Kısacası var edilip edilmeyeceğini sormak için önce onu var etmek gerekir. O zaman da insan za ten var olmuş olur ve bu soru gereksizleşir. İkincisi, bu sorunun altında yatan saik, benliğin Yaratıcı kar- şısında kendi varoluş konumunu ayarlayamamasıdır. Yok ve hiç iken insana varoluş imkânı tanınması, tüm sahip oldukla- rının Yaratıcı tarafından verildiğini, sunulduğunu gösterir. Yani insan mutlak ācizlik, mutlak fakirlik, noksanlık ve mutlak ek- siklik mertebesindedir. Varoluş kimliği hiçlik olan bir insanın, kendisine varoluş imkânı tanıyan Mutlak Varlığa 'Beni neden yarattın, yaratırken bana mı sordun?' demesi bir sınır sorunu- dur. Mutlak Varlık, varoluş kimliği hiç olan bir şeye, 'Seni var etmek istiyorum, ne dersin?' diye niye sorsun ki? Böyle bir so- runun sorulması gerektiğine hakkı varmış gibi iddia etmek, Yaratıcı karşısında bir konum elde etme çabası, Yaratıcıyı bir nevi hesaba çekme girişimidir ve ciddi bir sınır ihlalidir."
Sayfa 234Kitabı okudu
Reklam
Kemal yine aynı Kemal..
..Füsun'a bir soru da ben sorardım. "Aşk nedir?" "Neymiş?" "Aşk, Füsun'un karayolları, kaldırımlar, evler, bahçeler ve odalarda gezinirken ve çay bahçelerinde, lokantalarda ve akşam yemeği sofrasında otururken, ona bakan Kemal'in duyduğu bağlılık duygusuna verilen addır." "Hmmm...güzel cevap," derdi Füsun. "Beni görmediğin zaman aşk olmuyor mu?" "O zaman fena bir takıntı, bir hastalık oluyor."
Sayfa 479Kitabı okudu
Kazablanka Filmi - 3
BİRİNCİ DRAMATİK AŞAMA Rick'le tanışırız. Yüksek ideallere sahip olduğundan kuşkulanacağımız bir kişi olmadığı kesindir. İnatçıdır ve bencildir. Bu da onun değişimini incelememizi değerli kılar. Eğer karakteriniz zaten yüksek ideallere sahipse fedakarlık kolaydır. Rick'i ilginç kılansa onun bencil, içine çekilmiş ve sert, ama kolayca
Sayfa 233
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
' Hayat nedir? Aşk nedir? İntihar nedir? Asıl soru... Kötü nedir? '
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Hayatın Anlamı
1.kısım Hayatın anlamı nedir?" sorusu hakiki bir soru mu yoksa yalnızca hakiki gibi görünen bir soru mudur? Tanrı, stratejik bir amaçla dünyayı yaratmış göksel bir mühendis değildir. O, dünyayı yalnızca kendi memnuniyeti ve yaratma hazzı uyarınca yaratmış bir sanatçıdır. Philosophical Investigations" gibi bir çalışmada
Zamanda, zamansızlık nedir, bilir misiniz? Hiç dolaştınız mı Aşk'ın uçurumlarında? Umutlarınız kıskıvrak bağlandı mı, bir hayalin imkânsızlıklarında? Yarınlara düşler kurup da yetişemediğinizde, kaçmış bir gerçeğin ardına düştünüz mü hiç? Bir bilinmezde yolunuzu kaybedip, Aşk'ı geniş zamanlarda aradınız mı hiç? Yorgun hikâyelerin seyir defterinde, toklukta bir boşlukta; sahipsizliğinize kalem kırdınız mı hiç? Peki ya siz; sönmeyen bir sevdada, yangınlar biriktirdiniz mi bir yudum Aşk için?! Her yudumda bir hayat..! Ne çok soru, ne az cevap!
Erkekler de Ağlar
Bir adam ve kadın, Bir sokak başında, Hararetli bir sohbetin ortasında, Kadın bakıyor adama, soru sorarcasına Adamın bakışları “Kurtar beni.” der gibi kadına Kadın sordu adama; Beyefendi,
Herkese merhaba sevgili okurlar.Bugün sizlere bir soru cevap postu hazırladım. Bir kitap seçip o kitap üzerinden aşağıdaki soruları cevaplandıracağım böylece hem kitap hakkında daha fazla bilgi edinmiş olursunuz ve ben de kitap hakkında notlar almış olurum. :) Soru 1:Öncelikle hangi kitabı seçtiğini yazarıyla birlikte söyler misin? Seçtiğim kitap
815 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.