Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Malazgirt’ten sonra Türkler’in akın akın Anadolu’ya gelmeleri sonucu Avrupa’da burası Türkiye diye anılmaya başlandı. Faruk Sümer, 1085’ten itibaren Avrupalılar’ın Anadolu’ya Türkiye demeye başladıklarını belirtir.
Abdülaziz’in ölümü:
30 Mayıs’ta Sultan Abdülaziz bir darbeyle tahttan indirilerek, Topkapı Sarayı’na getirildi. Tahta Veliaht V. Murad çıkarıldı. Sultan Abdülaziz, Topkapı Sarayı’nda yaklaşık yarım asır önce katledilen III. Selim’i hatırlayınca naklini istedi. Nakledildiği Feriye Sarayı’nda, 1 Haziran günü bilek damarları kesilmiş olarak ölü bulundu. Onun ölümünün intihar mı yoksa bir tertip sonucu mu olduğu hâlâ tartışılır. Ancak eldeki delillere göre Sultan Abdülaziz öldürülmüştür.
Reklam
frenkyazısı - yıldırım
1. Bâyezid gerek Osmanlı kaynaklarında, gerekse Batı kaynaklarında isminden ziyade “Yıldırım” lakabıyla anılır. Bazı Fransız yazarlar, bu lakabın yerine “L’Eclair” yani “Şimşek kelimesini kullanırlar. Sultanın daha şehzâdeliği döneminden itibaren katıldığı savaşlarda gösterdiği cesaret ve süratli hareketlerinden dolayı kendisine verilen bu lakap, I. Murad’ın 1387’de Karamanoğulları üzerine düzenlediği ve Şehzâde Bâyezid’in de katıldığı Frenk Yazısı mevkiinde yapılan savaşta cereyan eden hadiselerle ilgilidir.
1. Murat’ın oğulları : Yakup, Savcı, Bâyezid, İbrahim(?)
I.Murad’ın kaynaklarda ismi geçen üç oğlu Şehzâde Bâyezid, Yakub Çelebi ve Savcı Bey’dir. Kardeşlerin en küçüğü olan Savcı Bey, kadim Türk geleneğine uygun olarak baba ocağının, yani Bursa’nın idaresiyle görevlendirilmişti. Murad’ın diğer oğullarından Yakub Çelebi Karesi Sancakbeyliği yaparken, Şehzâde Bâyezid de Germiyanoğlu Süleyman Çelebi’nin kızı olan hanımının çeyizi karşılığı Osmanlılar’a bırakılan Kütahya, Emed, Simav ve Tavşanlı’nın idaresini üstlenmişti. Hüseyin Hüsameddin Amasya Tarihi adlı eserinde, I. Murad’ın, İbrahim isimli bir oğlunun daha bulunduğunu, bu şehzâdenin Bursa Valisi olduğunu ve babasının vefatını duyunca Bursa’da hükümdarlığını ilân ettiği fakat Yıldırım Bâyezid tarafından idam ettirildiğini söyler. Mükrimin Halil Yinanç da vakıf kayıtlarına dayanarak, I. Murad’ın oğulları arasında İbrahim’in de ismini zikreder, ancak bu şehzâdenin hayatı, faaliyetleri ve akıbetiyle ilgili herhangi bir bilgi vermez.
OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDA KARDEŞ KATLİ
SORU 1: TÜRK DEVLET GELENEĞİNDE DEVLET BAŞKANI NASIL SEÇİLİRDİ? Türkler'in millet olarak tarih sahnesine çıkıp, devlet yapılarını oluşturmaları Mete Han (Oğuz Han) yönetimindeki Büyük Hun İmparatorluğu zamanında gerçekleşti. Bu yüzden daha sonraki dönemlerdeki birçok uygulama Oğuz töresi olarak adlandırılmıştır. Oğuz töresine göre devletin hanedanın ortak malı olduğu söylenir. Ancak bu yanlıştır. Ortak olan devlet değil, yönetimdir. Türk devlet geleneğine göre devlet hanedan üyeleri tarafından ortak olarak idare edilirdi. Türkler'de, devlet başkanı seçiminde bir sistem yoktu. Hanedanın her üyesinin devlet başkanı olma hakkı vardı. Bu durum tarih boyunca devamlı olarak kaosa sebep olmuştur.
Sayfa 699
1. Murat - Edirne ve Rumeli fetihleri
Edirne’nin fethi Osmanlılar’ın Avrupa’da kati şekilde yerleştiğini gösteren bir hadiseydi. Bu fetih, Anadolu Türk tarihi için olduğu kadar, Balkanlar ve Avrupa için de bir dönüm noktası oldu. Edirne’nin Türkler’in eline geçiş tarihi tartışmalıdır. 1. Murad tahta geçince Ankara’nın geri alınmasıyla meşgul olmuştu. Bu durumdan istifade eden Bizans,
Reklam
Soru 1: Türkler anayurtlarından neden ayrıldılar? Proto-Moğollar’dan, Kıtaylar’ın 924’te Orhun havalisine hakim olmalarıyla birlikte, bu bölgedeki Türk boyları birbirlerini sıkıştırarak batıya doğru göçet-meye başladılar. 1027 yılına gelindiğinde artan Kıtay baskısı sonucu Türkler’in batıya göçü büyük bir sel halini almıştı. Kay ve Kıpçak baskısı ile Oğuzlar da yurtlarından ayrıldılar. Şamanî Peçenek ve Oğuzlar, Doğu ve Orta Avrupa’ya, Balkanlar’a; Müslüman Oğuzlar ise Maveraünnehir’e, Horasan’a ve diğer İslâm ülkelerine göç ettiler. Oğuzlar, 1040’da Dandanakan’da Selçuklular’ın idaresinde Gazneliler’i yenip, kendi devletlerini kurdular. Ancak Orta Asya’dan yüz binlerce Türk, Moğol kabilelerinin tazyiki ile batıya göçe devam ediyordu. Maveraün-nehir bölgesi onları barındırmaya yetmedi ve yeni bir yurt aramaya başladılar.
Gelibolu Fatihi Süleyman Paşa
Osmanlılar’ın sistemli olarak Rumeli’ye geçişleri Bizans İmparatoru Kantakuzenos’un, Orhan Bey’den yardım istemesiyle başladı. 1344’ten itibaren Osmanlılar, Bizans’ın iç mücadelelerine müdahale etmek veya Bizans üzerinde baskı kuran Sırp ve Bulgarlara karşı mücadele etmek için Rumeli’ye geçmeye başladılar. Süleyman Paşa, 1352’de Sırplar’ı bozguna uğratınca, Rumeli’de yerleşme imkânı buldu. Anadolu’ya dönerken üs olarak kullandığı Bolayır yakınlarındaki Çimbi (Tsympe)’ye asker bırakarak, burasını bir köprübaşı durumuna getirdi. Kantakuzenos’un bu kaleyi boşaltması için önerdiği büyük paraları reddetti. Osmanlılar, bir taraftan Gelibolu, diğer taraftan Tekirdağ doğrultusunda fethe başladılar. Türk fetihleri Bizans’ta büyük bir paniğe sebep oldu. Bu sırada Süleyman Paşa, Biga’ya yakın Kemer mevkiinden 3000 kişilik bir kuvvetle hareket ederek, Bolayır’ı fethetti. 1354 yılının 1 Mart’ı 2 Mart’a bağlayan gecesinde meydana gelen bir deprem neticesinde Gelibolu ve civarındaki diğer kalelerin yıkılması üzerine, Osmanlı kuvvetleri hemen harekete geçti. Gelibolu ve diğer kaleler ele geçirildi ve tamir edildi. Osmanlılar, bu hadiseyi Allah’ın kendilerine bir lütfu olarak yorumladılar. Karesi bölgesinden Türkler getirilerek, fethedilen yerlere iskân edildi. Gelibolu ve civarının ele geçirilerek, Rumeli’de sağlam bir köprübaşı kurulması Osmanlı tarihinin dönüm noktasıdır.
Soru 1: Türkler anayurtlarından neden ayrıldılar? Proto-Moğollar’dan, Kıtaylar’ın 924’te Orhun havalisine hakim olmalarıyla birlikte, bu bölgedeki Türk boyları birbirlerini sıkıştırarak batıya doğru göçet-meye başladılar. 1027 yılına gelindiğinde artan Kıtay baskısı sonucu Türkler’in batıya göçü büyük bir sel halini almıştı. Kay ve Kıpçak baskısı ile Oğuzlar da yurtlarından ayrıldılar. Şamanî Peçenek ve Oğuzlar, Doğu ve Orta Avrupa’ya, Balkanlar’a; Müslüman Oğuzlar ise Maveraünnehir’e, Horasan’a ve diğer İslâm ülkelerine göç ettiler. Oğuzlar, 1040’da Dandanakan’da Selçuklular’ın idaresinde Gazneliler’i yenip, kendi devletlerini kurdular. Ancak Orta Asya’dan yüz binlerce Türk, Moğol kabilelerinin tazyiki ile batıya göçe devam ediyordu. Maveraün-nehir bölgesi onları barındırmaya yetmedi ve yeni bir yurt aramaya başladılar.
Sırp Prensi Lazar - 1. Kosova
15 Haziran 1389’da meydana gelen Kosova sahasındaki savaşta ise Osmanlılar, büyük bir zafer kazandılar. I. Kosova zaferi neticesinde Tuna Nehri’nin güneyindeki Balkan bölgesinde Osmanlılar’a karşı direnebilecek bir kuvvet kalmadı ve Kuzey Sırbistan yolu açıldı. Güneydoğu Avrupa’da bu dönemde ayaktaki tek güçlü devlet ise Macaristan’dı. Sırp Prensi Lazar da bu savaşta ölmüştü.
Reklam
1. Murat ve Savcı Bey (ilk şehzade isyanı / ilk şehzade katli)
I. Murad’ın üç oğlu vardı. Bunların her biri bir Osmanlı sancağında yöneticiydi. Şehzâde Bâyezid, Kütahya’da; Yakup Çelebi, Karesi’de; Savcı Bey ise Bursa’da görevliydi. Sultanın en küçük oğlu Savcı Bey’in çok geniş taraftara sahip olması babası I. Murad’ın gözünden kaçmamıştı. Bu yüzden, oğulları içinde yaşça en büyüğü olan Bâyezid’e mektup
1. Murat’ın tahta geçmesi
I. Murad, Orhan Gazi’nin altı oğlundan ikincisiydi. Aynı anneden (Nilüfer Hatun) olan ağabeyi Rumeli fatihi Süleyman Paşa’nın bir av sırasında attan düşerek ölmesi ona saltanat yolunu açmıştı. Ağabeyinin ölümü üzerine Rumeli fetihlerinde onun yerini aldı. Ağabeyi Süleyman Paşa’nın yerine geçtikten sonra başarılı faaliyetler yürüten I. Murad, babasının 1362’de ölümünden sonra Osmanlı tahtına geçti. Ağabeyi yaşasaydı tahta geçme ihtimali yoktu. Süleyman Paşa’nın zamansız ölümü ona tahta giden yolu açmıştı.
“Osman Gazi’nin dedesi Süleyman Şah değil, Gündüz Alp isimli birisidir. Enverî, Karamanlı Mehmed Paşa, Ahmedî gibi Osmanlı tarihçileri Osman Gazi’nin dedesi olarak Gündüz Alp ismini verirler.”
Yeditepe YayıneviKitabı okudu
İlk kardeş kanı 1. Murat döneminde döküldü :(
I. Murad tahta çıktığında hayatta iki kardeşi vardı: Halil ve İbrahim. Bunlardan Halil, Orhan Gazi’nin eşlerinden Theodora’dan doğmuştu. Theodora, daha önce Bizans İmparatorluğu yapan Kantakuzenos’un kızı idi. Şehzâde Halil aynı zamanda Bizans İmparatoru Ioannes’in kızı ile nişanlıydı. Bursa sancak beyliği yapan şehzâdenin babası tarafından çok sevildiği ve Osmanlı tahtına aday olarak gösterildiği rivayetleri vardır.Hayattaki diğer şehzâde İbrahim de, I. Murad’dan daha büyük olabilir. I. Murad, Osmanlı hakimiyetinden çıkan Ankara’yı geri aldıktan sonra Eskişehir civarına yönelerek, bu bölgede olan kardeşlerini ortadan kaldırdı. Osmanlı tarihleri bu olay hakkında fazla bilgi vermez. Şehzâdelerin isyan ettiklerine dair ufak kayıtlar vardır. Bu iki şehzâdenin öldürülmesi ile birlikte hanedanda ilk kardeş kanı akıtılmış oluyordu.
222 syf.
8/10 puan verdi
fazla ayrıntıda boğmadan, anlaşılabilir ve sıkılmadan kolayca okunabilir bir seri...herkese tavsiye ederim...özellikle kaynaklarla hazırlanmış olması ve yazarın olaylar hakkında yorum yaparken bilgiye dayalı ve duygusal olmayacak şekilde yorum yapması bir tarih kitabında bulunması gereken bir kural olması gerektiğini düşünüyorum.
Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 1
Sorularla Osmanlı İmparatorluğu 1Erhan Afyoncu · Yeditepe Yayınevi · 2012123 okunma
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.