Ben işsiz kaldıktan, yıllarım ve emeklerim hebâ olduktan sonra, mülâkat kalksa ne yazar, kalkmasa ne yazar! Ben, hakkımla atanmaya bakarım, sorun bu değil; mesele, atanamadığım yılların hesabını ne zaman, kimden ve nasıl soracak olmam..
Türkiye'deki Sivil Toplum Kuruluşları'nın (STK) yapısal sorunları her geçen gün daha fazla tartışma konusu olurken, Kamu Personel Derneği Başkanı Menderes Kandemir, bu alandaki eksiklikleri ve çözüm yollarını net bir dille ortaya koydu. STK'ların çoğunun amacından saptığını, halkın güven duymadığını ve katılımın oldukça düşük seviyelerde kaldığını belirten Kandemir, "Sivil toplum, sorun çözme yetkinliğini büyük ölçüde yitirmiş durumda" dedi. Kandemir'e göre çözüm; şeffaflık, liyakat ve siyasetten bağımsız, kurumsal yapılarla mümkün. Gelişmiş ülkelerdeki STK'larla Türkiyede'kiler arasında büyük farklar olduğunu ifade eden Kandemir, "Türkiye'deki STK'ların durumu, İsviçre, Hollanda, Finlandiya gibi ülkelerdeki STK'larla karşılaştırıldığında arada neredeyse bir uçurum var." dedi.
(Bu alıntı, Sonsöz Gazetesinin 13 Haziran 2025 Cuma Günkü 17363.Sayısının ilk sayfasındaki Goncagül Konaş tarafından haberleştirilen "STK'lar sorun çözmüyor, statü peşinde koşuyor" başlıklı haberden alınmıştır. Devamı ilgili gazetenin dördüncü sayfasındadır.)
35 yaşından önce evlenirim, bir çocuğum olur diye umuyordum ama temmuzda 33 olacağım ve ufukta öyle bir olasılık görünmüyor. Umarım 40’tan önce baba olmayı başarırım. Bende mi bir sorun var nedir, anlamıyorum. İçimin akacağı, her şeyimle kendimi adayacağım bir kadın çıkmıyor karşıma. Belki yanlış yerde arıyorumdur. Gerçi nerde aramam gerektiğini de bilmiyorum ya.
Zamanla işler düzelecek. Ya da düzelmeyecek, her şey dinamiktir, bu da hayatta hem sevinçten havalara uçacağım hem de kötü hissedeceğim anların olacağı, bunların adeta bir gelgiti andıracağı anlamına geliyor. Bugün üzgünsem yarın mutlu olacağım ve bugün mutluysam yarın üzgün olacağım, bunda bir sorun yok.