Bir şey öğrendim..
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Sayfa 271Kitabı okudu
Bütün büyük filozoflar neden kasvetli olurlar diye bir sorun kendinize. Sorun bakalım, kimler daha emniyette, kimler daha rahat, kimler sonsuza dek mutludur? Ben size yanıtı söyleyeyim: Yalnızca sığ zihinli olanlar, yani sıradan insanlar ve çocuklar!"
Cehalet, bütün ülkeyi kanser hücresi gibi kemiriyor.
Türkiye uzunca bir süredir kimlik spazmları içinde kıvranıyor. Avrupa ile kurduğumuz aşk-nefret ilişkisi bir ucundan İbn Haldun’un “Mağluplar galipleri taklit eder” sözünde billurlaşan bir aşka dokunuyor. Ama öte yandan, arzu nesnesinin kibri ve zalimliği hatırlanıyor, bugünün ayak oyunları geçmişin yaralarını kaşıdıkça, nefret belirginleşiyor. Ortalama Türk insanının bilinçaltının ‘şanlı tarih, yedi kıtada at koşturan büyük devlet’ avuntusuyla mayalandığını sanıyorum. Büyük bir kültürel mirasın üzerinde oturduğumuz, büyük bir medeniyetin devamcısı olduğumuz halde, bugün bu gerçek sadece bir teselliden ibaret. O dinamikleri yeniden üretecek, dünyaya kendi yerli hazinemizden hareketle yeni sözler söyleyecek bir dil ve coşkunun çok uzağındayız. Lise mezunu gençlere bir sorun bakalım, kaçı size Yunus’tan ezbere birkaç dize söyleyebilecek? Cehalet, bütün ülkeyi kanser hücresi gibi kemiriyor.
Çağımız insanının en büyük sorunlarından biri kalabalıklar arasında yalnızlıktır ancak bir diğer sorun da aslında yalnız kalamamaktır. Konuya yakından baktığımızda sorun yalnızlık değildir, yalnız kalamamaktır.
Çoğu insan beş dakika bile tahammül edemiyor kendiyle yalnız kalmaya. Ama etrafındaki herkesin bu tahammülü göstermesini bekliyor.
(...)
Bir akşam kendinizi evinize davet edin bakalım nasıl bir gece geçireceksiniz? Kendinizle baş başa kalın. Siz olsanız kendinizle bir çay içer miydiniz bir akşam vakti evinizde? Sıkıcı mı bulurdunuz kendinizi, konuşacak konunuz olmaz mıydı, iki laf edemez misiniz? Kendinizi ağırlayamaz mısınız yani bir gece bile olsa?
Sayfa 117Kitabı okudu
Mutsuz olduklarını söyleyen insanlara öyle hemencecik inanmayın. Hele önce bir sorun bakalım hala uyuyabiliyorlar mı? Yanıt evetse, her şey yolunda demektir. Bu da yeterlidir.
Sayfa 438Kitabı okudu
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)
"Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Büyükler "çocuk" isterler illa, bir de bebeklere sorun (dilleri yetse) büyükleri istiyorlar mı bakalım?
Sayfa 29Kitabı okuyor
Bir Şey Öğrendim (Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek
Sayfa 271 - Domingo Yayınları
"Mutsuz olduklarını söyleyen insanlara öyle hemencecik inanmayın. Hele önce bir sorun bakalım hâlâ uyuyabiliyorlar mı?... Yanıt evetse, her şey yolunda demektir. Bu da yeterlidir."
Ruhsal inanç yokluğu çekiyoruz. Evrenin ortasında acı çekmeye bırakılmış gibiyiz. Şansımız var ki, yine de düşünme yeteneğimizi yitirmiş durumda değiliz. Özetlemek gerekirse, gelecek, bazı iyi olanaklara gebe... ama tabii, bizim düşmemiz için kazılmış ve üzeri örtülmüş çukurlara da gebe! Asıl sorun; bu olanakları nasıl değerlendirebiliriz, bu çukurlardan nasıl kurtulabiliriz ve nasıl altıya kadar eve dönebiliriz?
Pdf
Bizimkilerin yeri ayrı bence. :)
Aslında sorun, liderlerimizin bizi gelişmiş ve mekanize bir toplum için önceden hazırlamamış olmaları. Bugün için, politikacıların hemen hepsi de yetersiz insanlar ya da rüşvetçiler. Bazen aynı anda ikisi birden oluyorlar.
Pdf
Sorun onlara, her birine tek tek sorun bakalım mutluluktan ne anlıyorlarmış? Ah inanın, Kolomb Amerika'yı keşfettiği anda değil onu keşfederken mutluydu.
Sayfa 500 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
More'nin Ütopyasının bazı özellikleri
Adada elli dört kent bulunuyor, bunların hepsi
çok geniş ve muhteşem. Dilleri, adetleri, kurumları
ve yasaları birbirinin aynısı.
Her bir çiftlik evinde kadını erkeği en az kırk kişi yaşar,
ayrıca boğaz tokluğuna çalışan iki de köle.
Evin hanımı ve beyi bütün ev halkından sorumludur,
bunlar gayet ağırbaşlı ve olgun insanlardır.
özel mülkiyet
Mutsuz olduklarını söyleyen insanlara öyle hemencecik inanmayın. Hele önce bir sorun bakalım hala uyuyabiliyorlar mı?... Yanıt evetse, her şey yolunda demektir. Bu da yeterlidir.
