Ben Gerri'yim, en küçükleri. Ve yegane yalnız yaşayanı, dolayısıyla da küçük bir patates, varla yok arası bir dilim et, bir kaşıkçık kırmızı lahana ile doyması bekleneni.
Sayfa 7 - HİTKİTAP - Nisan 2008 - Çeviren: Seda ToksoyKitabı okudu
Şiddet estetikleştirilince, sanatçı onu kendi varlığına da yöneltmesi haliyle avangardın bir sorunsalı olur. Sonuçta, baştan beri edebiyatı ve felsefeyi meşgul eden ''ölüme ve intihara'' ilişkin tahayyüllerin modern türevleri, sanatın, hayatın ve manifestoların açık veya gizli bir teması haline gelir. Nitekim devrimci sürrealist dergisinin ilk
Tanpınar hiç şüphesiz Türk Edebiyatının en önemli yapı taşlarından birisidir. Ahmet Haşim ve Yahya Kemal gibi iki büyük ismin öğrencisi olma şerefine nail olmuş, onlardan beslenmiştir. Dili; resimdeki renkler gibi canlı, müzikteki notalar gibi eşsiz bir lezzetle kullanır. Zaten sanatta mükemmeli arayan, her sözünü haddeden sızdıran bir yazardır.
Öncelikle yazardan bahsetmek istiyorum. Malum kitap siyasi bir konu üzerine yazıldığı için yazarı tanımak farz oluyor. Ahsen Batur zamanının Türkiyesin'de dış işleri bakanlığınca birçok ülkede görevlendirilmiş, 1970'ler Türkiyesi'nin Tercüman Gazetesinden sorumlu olmuş, 5-6 dili ana dili gibi bilen, çevrilmesi zor olan kitapları
Küçüğü, büyüğü, kadını, erkeği yok artık bu işin. Herkes tacize uğruyor, büyük çoğunluk aile baskısı, akrabalar ne der sorunsalı yüzünden susuyor. Susmayanları da zaten ya devlet umursamıyor ya da millet kötülüyor. Eteği neden o kadar kısaymış? O saatte orada ne işi varmış? Neden erkek arkadaşları varmış? Peki söyler misiniz bana Elmalı davasındaki çocuklar ne yapmış olabilir? Etek mi giydiler, kısa mıydı, fazla mı davetkardılar? Herkesin bir olup anlaması gereken tek bir şey var. Sorun tacize uğrayan insanlarda değil, tacize mağruz bırakanlarda. Susmayın, sizi susturmalarına izin vermeyin. "Aman benim başıma gelmez." deyip pervasızca insanları yargılamayın. Bugün bunları yaşayan sizin anneniz, kardeşiniz, sevgiliniz, en yakın arkadaşınız değil fakat yarın olmayacağı ne malum? Siz şerefi haysiyeti yerinde olan "insan" sıfatına layık kişiler olun. Tacize maruz bırakmayın, tacize maruz kalanı ezmeyin!
Karen Armstrong'u kendi ifadesi ile selâmlayayım önce; "Teoloji elbette sözün çok uzatıldığı bir disiplindir..." diyor
Haklı ama, o da bilerek 'sözü uzatıp' koca bir eser ortaya koymuş, ta ki Tanrıyı tanıma (bilme) yolculuğuna çıkmak isteyen biri başına geleceklerden haberdar olsun diye..
'Başına gelecekler' ifadesini bilerek kullandım