Aritmik
Pek çok koşup da pek fena yorulmuş insanların soluk sesleri gibi nefes alışlarım,aritmik,hantal. Odanın içine vuran ışığın membağı gündüz olmaktan mı yoksa lime lime paŕçalanmaktan balık ağlarına dönmüş topraktan sızan gece lambalarından mı ,belli degil. Ürkerek uzanıp almaya çalıştığım içeri süzülen aydınlık parçalarının ,peyderpey
Türk Romanı
Berna Moran eşliğinde Türk romanı okumalarımın birinci kısmını A.H. Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabı ile tamamlıyorum. Moran, Ahmet Mithat'tan Tanpınar'a kadar olarak ele aldığı birinci kısımda özet olarak Türk romanı ana konusunun Batılılaşma sorunsalı olduğunu aktardı. Bu sorun üzerinden romanlar iki kutba ayrılmış: 1. Toplumsal sorunlara dönük romanlar 2. Bireyin iç dünyasına dönük romanlar. Bu dönemin aydınlar arasında edebiyat dahil bütün bir sanatın halkı eğitmek için kullanılması gerektiğini savunanlarla buna karşı çıkanlar arasında bir çekişme ile geçtiğini biliyoruz. Fakat İmparatorluğun son yılları ile Mütareke dönemi o kadar çetin geçmiştir ki yazarların ucundan kıyısından bu olaylara değinmesi bireyin iç dünyasına dönük romanların amacına tam ulaşamamasının göstergesi. Bundan başka bazı eleştirmenler, bu dönemde Türk romancılığı kendi kültürüne, tarihine özgü karakter ve tipler ortaya koyamamıştır, diye eleştirmiştir. Ele alınan karakterler Batı taklit edilerek ortaya konmuştur denilmiştir. 2. kısım Sabahattin Ali ile başlıyor. Okumak için sabırsızlanıyorum.
Reklam
KUTSAL İNEKLERİN ÖZGÜRLÜK ALANI SORUNSALI
Bir vesile ile Hindistan'a gitmiştik bir zamanlar. (Masal girişi) Orada insanların inekleri kutsal gördükleri ve onlara tazim ettiklerini müşahede ettik. (Çoğul. Ben, nefsim, ruhum, canım vb. uydurma mürekkep canlı olarak.) Onların kutsallarına karşı biz de dikkatli olduk. İnekleri kutsal saymaları bize yanlış ve tuhaf gelse de yapacak bir şey yoktu, onlar özgür iradeleri ile bunu tercih etmiş (Yok la ne tercihi doğdukları gibi kalmışlar aynı benim gibi. Ben de doğdum ve orada kaldım işte.) sonuçta. İnsanlar nasıl inanırsa inansın tebliğden başka yapacak bir şey yoktur benim açımdan. Her neyse... Kutsal ineklerin hakimiyeti devam ede dursun bir yandan da diğer insanlara bakıyoruz... Kutsal inekler topluluğundan ayrı olan bu insanlar da inekleri kutsal saymaya ve onlara saygı duymaya başlamışlar. Ya hu adamlar bildiğin ineği kutsayıp hakimiyetini tanıyorlar ve sizin de üzerinizde hakimiyet kuruyorlar siz ne diye onlara uyuyorsunuz, değil mi? Kutsal inekler kendi bahçelerinde otlasalar yine sorun yok aslında. Berikiler de inekleri kutsayınca artık inekler bizim bahçemizde de otlamaya başlamışlar. Benim kutsalım bana seninki sana, deyip sınırlarını net tutmalıydı oysa diğer insanlar. Kutsal ineklerin bana hakim olmasını istemezdim doğrusu orada olsaydım. Bu yüzden nerede inek görsem dikkat ederim kendi merasında yayılması için. Benim merama ve özgürlük alanıma geçmemesi için elimden geleni yaparım. Dönüşte fil bibloları ve ter kokusu getirdik işte ne olsun...
Mustafa Uysal
Mustafa Uysal
Bu bakımdan, bugün artık yoksulluk sorunu, bir paylaşım sorunu, sorunsalı olarak ele alınabilir olmaktan kesinlikle çıkmıştır. Toplumsal-insani bir sorun haline gelmiştir ve bu kapsamda ele alınmak zorundadır.
Gelenek Dergisi Yayınları
Ahlakın Farklı Olamazlığı
Sorun, ahlaki konumlanışlardaki bu ayrılık sınırında durmaz; aksine, bütün bu farklı konumlanışların her birinde değişik dereceler buluruz veya altında pek çok tür görürüz. Ahlak hakkındaki modern felsefi bakışı, fikrî bir karmaşa gibi gösteren bu derece ve türlerin genişlemesinin bir yerde duracağına ilişkin umut verici bir durum da yoktur. Her ahlaki konumlanış, kendisinin ulaştığı noktaya sadece akılcı ilkelere uymak suretiyle ulaştığını öne sürmektedir. Oysa hiçbir şey, bu iddia kadar akılcılığa zarar veremez. Şöyle ki [ahlak alanındaki] bu pek çok iddianın aynı zamanda ve aynı yerde doğru olduğunu kabul edecek olursak, akılcılık tutarlılıktan yoksun bir özellik olur ve böylece iddia edilen akılcılık, akılcı olmamış olur.
Ruh Sorunsalı
“Bu Dünyada Ruhlarını Şeytana Satmak İsteyen Çok İnsan Var. Ancak Sorun Şu Ki Ruhlarını Almaya Gönüllü Bir Şeytan Yok.”
Sayfa 81 - DexKitabı okudu
Reklam
62 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.