KADIN CİNAYETİ! #BaşakCengiz
Düşünün siz veya yakınınız sokakta yürürken sapkın, ruh hastası cani bir şerefsiz yüzünden samuray kılıcı ile katlediliyor..
Düşünmesi bile ne kadar ürkütücü değil mi?!
İşte Başak Cengiz böyle bir olayla katledildi..
28 yaşında hayatının baharında daha yeni nişanlanmış gencecik bir kadın..
Katilin ifadesi; "Savunmasız olduğu için kadın seçtim", SAVUNMASIZ!
Peki nereye kadar sürecek bu durum daha kaç tane can gidecek, daha kaç tane evlerin ocağına ateş düşecek daha kaç tane "SAVUNMASIZ" kadın katledilecek!
Aylarca İstanbul sözleşmesi yaşatır diye bağırdık!
Belki de şuan da o sözleşme uygulanmış olsaydı o masum can yitmeyecekti..
Sen ben savunmazsak kim savunacak bunca kadının hakkını?!
Soruyorum sizlere kim verecek onca canın hesabını?!
Elimizden gelen sadece susmamak..
Hiçbir zaman susmadık, susmayız susanın kalbi kurusun..!
#BaşakCengiz
youtu.be/L5K3IxINr7A 🌸✊🏻
Dipnot: Konuyla alakasız haddini ve amacını aşan bir çok yorum yapıldığı için gönderinin yorumlarını kapatmak zorunda kaldım. Amaç burada ne politik ne de ideolojiktir bu tarz söylemler konunun hassasiyetini bozar.
Birçoğu konuya açıklık getirme maksadı ile;
EsselâmuAleykûm
1.yorumda "Şeriatcılar burda barınamıcaklar artik:))" diye yorum yapan sözde okur vatandaşımızın(şaibeli) sözlerini kâle alıp bir açıklama yapacağım.
Şöyle ki; şeriatçılar bu ülkeye başka ülkeden gelmediler! Onların atası, soyu sopu şeriatçıydı.
Sen kalkıp ta ne had bilmezlikle burda barınamazlar diye konuşursun be
Elveda Tüyap
Bu sabah bir inceleme okudum ve sizlere Tüyap Kitap Fuarı'ndan uzaklaştığım günün hikayesini anlatmak istedim. Biraz sitem ve çokça tespit içerecek bu ileti. Şimdiden gereksiz yazılar okumayan okurların bu yazıyı okumamasını tavsiye ediyorum.
Bildiğiniz üzere, Tüyap Kitap Fuarı her sene kasım ayının ilk haftasında Beylikdüzü'nde açılıyor ve
Merhaba kitap dostları sizlere bu gün kemiklerimin iliğine kadar işleyen roman Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde kitabı ile geldim. Kitap bana tam ters köşe yaşattı yok böyle bir kurgu dedirtti polisiye romanlarını hep yabancı yazarlar'dan okumuştum. Yazar 
Mehmet Işık gerçekten büyük bir başarıya imza atmış filmi çekilirse ilk izleyen izleyici olmayı çok isterim.
Romanda yok yok polisiye,cinayet, macera, yanı sıra dram, hüzün hepsi bizleri bekliyor. Bu kitabı okumayan çok şey kaçırmış demektir kesinlikle şiddetle tavsiye ediyorum.
Fazla spoiler vermemek adına biraz bahsedeyim konusundan
Osmanlı'nın ilk kadın mafyası olarak bilinen 21 kişiyi öldüren ve çetesini kuran Hanzade isimli genç ve güzel kadının, başına gelen talihsiz olaylar sonucunda zamanla nasıl bambaşka bir insana dönüşmek zorunda kaldığını anlatıyor
Hanzade ve çetesini ben çok sevdim eğer yan karakterlerden biri olmak zorunda olsaydım kesinlikle bu Tilki Ali'den yana olurdu kimse bayat çay sevmez değil mi?
Türk Sherlock Holmes İş Başında
Komiser Muharrem olduğunca zeki ve işinde oldukça başarılı çözemediği bir tek olay olmayan kahramanımız acaba Hano'yu yakalayabilecek mi?
Not aldıklarım
Adalet herkesin kendi bakış açısıydı anlaşılan. Herkes kendine göre uyarlamıştı adaleti, tıpkı Kur'anı Kerim'i kendilerince yorumladıkları gibi.
Besmeleyle fakir fukaranın hakkını yiyenlere çok şahit olmuştu.
Bir yerlerde, bir köşede saklanıyordu umut denen şey.
Sen o duvarı aşana kadar cebini dolduran çoktan gitmiş oluyor ve geriye yakalayacağın birkaç maşa kalıyor.
Peki size soruyorum...
Siz adalete inanıyor musunuz?
