Nefesim.
cok sacma degil mi yok olan bir şeyin beni böylesine var etmesi? kendim bile inanamıyorum hissettiklerime. varken bile bu kadar değildim. gidince mi diyorum arar oldum seni. gideli yuzyillar olmuşçasına ariyor gözlerim halbuki dündü gittiğin, sorular soruyorum. sayikliyorum senin hayalinle nefes alabiliyor olmam gercekten de senin sayende
ve insan
Ve insan bazen şeyleri görmeye dursun. Çünkü onlardan birkaçı; İnsanı yerle bir etmeye, Anlam veremediği duvarlar örmesine, Gözlerinde yükselttiklerinin, Nasıl da kendilerini alçalttığını, Bir büyüteç tutmuş gibi görmesini sağlar.
Reklam
"Kendi içimde bir dünya kurmuşum... Hiç kimseye yer yok orda... Bir ben, bir kitaplarım, bir de içimdeki Tanrı... Kapılarımı kapatmışım insanlara... 7 kat kilit takmışım, kimse açamasın diye... Kilitli odalarda saklamışım düşlerimi... Kilitli odalarda kendimle konuşuyorum sadece... Bazen delimiyim ben diye sormuyor değilim  kendime... Neden diye de soruyorum ama yok bir cevabı... İnsanların ilgi alanları bana saçma geliyor muhtemelen benimkilerde onlara saçma gelecektir diye susuyorum... Ne okuyorsun diye sorduklarında “farklı tür diyorum” kendi çaplarında saçma sapan ezber yorumlar yapmasınlar diye açıklama yapmadan kapatıyorum... Duygularımı hiç açmıyorum zaten; açsam tımarhaneye falan kapatırlar... Sadece mecbur kaldığımda dinliyormuş gibi yapıyorum artık hiç yorum yapmadan... Ne insanlarla muhalefet olma derdim var ne de taraf... Sadece ne kadar çabuk uzaklaşabilirsem onlardan o kadar iyi diye düşünüyorum. Öyle tuhaf hallerdeyim... Sadece yalnızlık istediğim... Ama yine bir boşluk var bir yerlerde... Yalnız kaldığımda da tam anlamıyla mutlu huzurlu değilim... Garip bir hüzün var içimde... Ağlasam sel suya karışacak gibi bir haldeyim... Ne yağabiliyorum  ne de  ışık saçabiliyorum... Hep kapalı hep kasvetli bir gökyüzüyüm..."
“Nerede yanlışlık yaptım?” “Bir yerde yanlışlık mı yaptın ki?” “Bilmiyorum! Ben de sana soruyorum işte!” “Neden?” “Ne demek neden?” “Neden soruyorsun?” “Çünkü yapayalnızım!” “Ama bunu özlediğini söylemiştin kerelerce. İnanlardan yorulduğunu, sıkıldığını.” “Evet ama birkaç kişi bu duygularımı benimle paylaşır diye düşünmüştüm.” “Paylaşmadılar. O zaman duyguların mı değişti?” “Hayır! Kesinlikle hayır!” “Ama?” “Ama insan dokunuşunu da özlüyorum!” “. . . “ “En azından bir kişi daha olmalı galiba!” “Bir yeter mi?” “Yetmez mi?” “Bilmiyorum. Sana sormak lazım. Özleyen sensin ben değil.” “Nicelik – nitelik sorunsalı yine. Biliyorum. Bir yeter mi? Aslında ‘bir’e bile gerek olmamalı ama var demek ki. O zaman bir yeter mi?” “Madem ‘sıfır’ yetmiyor o zaman ‘bir’in yeteceğini kim garanti edebilir?”
Mayıs 2018 Etkinliği : Hikaye 10
Yazar:
İclâl
İclâl
Hikaye Adı : Gördünüz mü? Link: #29382781 "Pardon, bakar mısınız?" Karşımdaki adam işaret parmağıyla göğsüne dokunuyor, 'ben mi' dercesine. "Evet evet siz. Şey ben gözlerimi arıyorum da gördünüz mü acaba?" Adam bana deliymișim gibi bir bakış atıp arkasını
Necip Fazıl Kısakürek okuyan arkadaslara soruyorum özellikle, elinizdeki kitapların anlatımı nasıl. Yani demek istediğim şu ki benim elimde Necip Fazıl Kısakürek 'in bir çok eseri var. Ama kitaplar 1997 basim tarihli ve eski türkçe oldukça hakim. Yeni basimlarda yine aynı yazım üzerine mı kurulu yoksa daha sade bir dil mi kullanilmis.
Reklam
Merhabalar Efendim...! Dün gece beni ve buradaki tüm üyeleri kışkırtmak için
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂
Bey, bir ileti paylaştı sayfasında... Dedi ki; Atatürk kimdir? İlk yorumda dedim ki; "Kışkırtıcı işlerle uğraşma. :) silersin sonra bu iletiyi.. :)" Dedi ki silmem... Saat tam 15:00'te iletiyi sildiğinde 115 yorum
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.