_İttihat Terakki Cemiyeti_
_Mustafa Kemal Paşa, Rauf Orbay, Kazım Karabekir, Fethi Okyar, Halil Kut, Mehmet Akif Ersoy, Fahrettin Paşa, Enver Paşa, Cemâl Paşa, Talat Paşa, İsmet İnönü, Celal Bayar, Ali Fuat Cebesoy, Ali Çetinkaya, Ziya Gökalp, Hacı Bekir, Tevfik Rüştü Aras, Said Halim Paşa, Nuri Conker, Çerkez Ethem, Yunus Nadi…
_1889 devletin
ANAP, referandumda başarılı bir sonuç almıştı, ancak bu sonucun tamamını partisine kanalize etmesi mümkün değildi. O yüzden, seçimler öncesinde işini sağlama almak ve seçimi garantilemek için, büyük partinin lehine olmak üzere seçim sistemi üzerinde değişikliklere gitti. Bu bağlamda, çoğunluk partisini kayıran üst barajlar (kontenjan) öngörülmüş,
Siyasi faaliyete izin verilince DP'nin tabanını oluşturan kişiler iki parti kurdular: Adalet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi.
Adalet Partisi, demokrat fikirleri ve darbe karşıtı görüşlerinden dolayı darbecilerin sevmediği emekli genelkurmay başkanı Ragıp Gümüşpala tarafından kurulmuştu. Yeni Türkiye Partisi ise 1950 ve 54 seçimlerinde
Osmanlıdan başlayarak Türkiye tarihi hep özel hal yöntemlerine tanık olmuştur. 18 kardeşini bir gecede iktidarın selameti için katleden bir rejimin başka türlü olması da mümkün değildir. Bu özel hal uygulamaları, denetim altına alınan toplumları, halkları, inançları, siyasal düşünce akımlarını, renkleri ezmek, çoğu zaman da başkalaştırmak için hep
Mahmut Esat Bey 1892 yılında Kuşadası’nda doğdu. Babası İzmir Umumi Meclis üyesi Hacı Mahmut Oğulları’ndan Hasan Bey’di. İlköğrenimini Kuşadası ve İzmir Yusuf Rıza mektebinde, orta öğrenimini de İzmir İdadisi’nde tamamladı. II. Abdülhamit’in despotik yönetimine karşı mücadele eden dayısı Ubeydullah Efendi ile birlikte İstanbul’a gitti ve 1908
Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde hazırlanan ve 2011 de imzalanan İstanbul sözleşmesi ve 2012 de uygulama kanunun 6284 ile başlayan süreç, ülkemizde feminist hareketi kontrolü zor noktalara doğru götürüyor. İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 ün acilen iptal edilmesi lazım.
Sözleşmeyi imzalayan Batı ülkelerinin çoğu çekince koyarak bir kısım
"Juan pio acosta, on dokuzuncu yüzyılın sonlarında Uruguay'ın Brezilya sınırında yaşıyordu.
İşi, o ıssız yollarda o köy senin bu köy benim dolaşmasın gerektiriyordu.
Birinci,ikinci ve üçüncü sınıftaki sekiz yolcuyla birlikte bir at arabasında yolculuk ediyordu.
Juan pio daha ucuz olduğu için hep üçüncü sınıfı tercih ediyordu.
Neden farklı fiyatlar olduğunu hiçbir zaman anlamamıştı. Daha fazla ödeyenler ve daha az ödeyenler, hepsi aynı şekilde yolculuk ediyorlardı:tıkış tıkış oturup aynı tozu yutarak engebeli yollarda sarsıla sarsıla giderek.
Bu farklılığı hiçbir zaman anlamamıştı, ta ki, kötü bir kış gününde araba çamura saplanan kadar. İşte o zaman arabacı haykırdı:
_Birinci sınıftakiler arabada kalsın!
_ikinci sınıftakiler arabadan insin!
_üçüncü sınıftakiler de arabayı itsin.
Şubat 20