.... Biraz da başarısızlıkları konuşalım “Hayatta kalma yanılgısı” (survivorship bias), yalnızca hayatta kalanlara veya başarılı olanlara odaklanarak başarısızlıkları göz ardı etmemize neden olan bilişsel önyargı olarak tanımlanıyor. Başarının büyüsüne kapılmak veya yalnızca sonuca ulaşanlar üzerinden değerlendirme yapmak, bu yaygın mantık
.... Erdem sinyalciliğinden erdem budalalığına “Sinyalleme” (signalling), evrimsel biyolojide karşımıza çıkan bir kavram. Kuşların eş bulma arayışında sergiledikleri davranışlar bu kavramın güzel bir örneği: Erkek kuş, çekici dansıyla seçilme şansını artırmaya çalışarak dişi kuşa “sinyal” gönderiyor. Bir de son yıllarda karşımıza çıkan “erdem
Reklam
.... Türkiye’nin yeni bağımlılığı: TikTok Bir süredir mobil uygulama marketlerindeki listelerin ilk sıralarından düşmeyen bir uygulamanın yarattığı şaşkınlığı izliyoruz. Bu uygulama başka ülkelerde lise çağındaki gençlerin favorisiyken, Türkiye’de nedense alt-orta sınıf yetişkinlerin vazgeçilmezi hâline geldi. Evet, TikTok’tan
Öngörü budur...
Netanyahu’nun Partisi Likud’un ilk versiyonu olan “Özgürlük” hareketi işgal altındaki Filistin topraklarında saldırılar düzenleyen terörist bir çeteyken siyasi bir partiye dönüşüyor. Bu süreçte Einstein ve Alman-Yahudi Siyaset Bilimci Hannah Arendt Nazi zulmünden göç ettikleri Amerika’da 4 Aralık 1948’te partinin kurulmasının engellenmesi ve Amerika’dan destek verilmemesi için pek çok aydınla birlikte New York Times’a bir mektup yazıyorlar: “Siyasi felsefesi, sosyal cazibesi ve metodlar Nazilere ve faşist partilere benziyor.”
Sosyoloji Nedir-Joseph H. Fıchter
Sosyolojinin diğer akademik disiplinlerinden farkı, bir dizi örnekle daha iyi anlatılabilir. Örneğin bir sosyolog, biyologdan kalıtım olgusunu öğrenmelidir. Fizyolojik kalıtımın, kültürel davranışın bazı yönleri üzerinde bir etkisi olduğuna ilişkin herhangi bir kuşku yoktur. Benzer olarak iklim, yeryüzü şekilleri gibi coğrafyanın çeşitli yönlerinin davranış örüntüleri üzerinde etkide bulunduğu da bir gerçektir. Sosyal bilimci zorunlu nitelikteki olgusal bilgileri almak için coğrafyacılara yönelir. Öte yandan insanın psikolojik tutumları da, sosyal davranışı üzerinde etkilidir. Bireysel psikoloji alanı, sosyolojiden oldukça farklıdır fakat yine de sosyal bilimciye pek çok önemli ve temel bilgiler sağlar. Bu, aynı zamanda etik ve moral alanlar için de doğrudur. #sosyoloji #diğerdisiplinlerdenayrılık
Özgür Demirtaş’ın Timsah Gözyaşları! 1.BÖLÜM 14/28 Mayıs seçim sonuçları; ülkemizde başta siyasiler olmak üzere, fikir yerine fitne üreten, umut yerine umutsuzluk tellallığı yapan ve bilim insanı maskesi ile dolaşanların da jübile yapmasını zorunlu kılıyor. Sebep sonuç ilişkisini sehven yanlış kurmak, bir sosyal bilimci için önemli bir metodolojik hatadır ve eleştirilebilir. Ama sebep sonuç ilişkisini kasten yanlış kurgulamak, siyasi ideolojik yahut psikolojik takıntılarına alet etmek bilime ve topluma ihanettir. Hele bu yanlış kurguya medyatik ve ticari amaç da eklenmişse, ihanet vahim boyutlara ulaşır. O zaman bu kurgunun faili bilim adamı da vasıf değiştirir, artık karşımızda emperyalistlerin maşası olan bir beyin sömürücüsü ve alkış düşkünü reklam esnafı vardır.
Reklam
Yazılı Kürt Edebiyatı’nın Zenginliği
NEVZAT EMİNOĞLU-KÜRT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ 1. Giriş Tarım devriminden sonra şehir-devletlerin ortaya çıkmasıyla kentler medeniyetlerin oluşum alanları haline geldi. Şehirlerdeki nüfus yoğunluğunun sonucu oluşan ticari faaliyetlerle ortaya çıkan refah ortamı insanları estetik duyguların tatminine yönlendirdi. Bu ise şehirlerin başta edebiyat ve
Aptalların En Belirgin Özellikleri:
Sosyal bilimci Carlo Cipolla'ya göre, aptallığın yasaları ve aptalların en belirgin özellikleri: Birinci Yasa: Bir toplumda herkes çevresindeki aptalların sayısını olduğundan daha az tahmin eder. İkinci yasa: Bir insanın aptallığı onun hiç bir başka özelliğiyle ilişkili ve orantılı değildir. Üçüncü Yasa: Aptal insan başkasına ya da başkalarına zarar veren ve bu arada kendisi de bir şey kazanmayan, üretmeyen hatta üreteni beğenmeyen ve üretileni ziyan edendir. Dördüncü Yasa: Aptal olmayanlar aptalların gücünü hep daha az sanırlar. Genellikle aptal olmayanlar herhangi koşulda, bir aptalla işbirliği yapmanın neye mal olacağını hesaplayamazlar. Beşinci Yasa: En tehlikeli insan, aptal insandır. Çünkü zarar vermekten keyif alırlar.
Karl Marks
Taraftarları gözünde, hem büyük bir sosyal bilimci hem büyük bir devrimci olan, hem teoride hem de pratikte önderdir Marx; karşıtları gözünde ise çağdışı kuramları ve kışkırttığı olumsuz duygularla çağdaş hayata yönelik ciddi bir tehdit. 1818’de günümüz’de Almanya içinde kalan Rheinland’da doğan Karl Marx, liberal devlet görüşünün naif bir görüş olduğu, gelmiş geçmiş tüm devletlerin sınıf baskısının araçları olduğu düşüncesindedir... Yani bir sınıf devletin kontrolüne sahip olur ve devlet gücünü ezilen sınıflar üzerinde kendi ekonomik gücünü pekiştirmek için kullanır. Marx’a göre komünizmin erken aşamalarında devlete ihtiyaç olabileceği halde, komünist toplumun tam olgunluğa erişmesi ile devlete ihtiyaç kalmayacaktır... “Komünist devrim egemen sınıfları tir tir titretiyor. İşçi sınıfının zincirlerinden başka kaydecekleri bir şey yoktur; oysa tüm dünya onların olabilir. dünyanın tüm işçileri, birleşiniz…” Marx’ın bu çağrısına yirminci yüzyıl boyunca dünyanın dört bir yanından yanıtlar geldi; Küba’dan Kamboçya’ya dünyanın dört bir yanında Marx adına bir dizi rejim kuruldu, Çin Halk Cumhuriyeti’nden Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’ya dek yüz milyonlarca insan Marxist iddialar dile getiren devletler tarafından yönetildi…
Darwin bile emin değil ama Darwin'den daha çok savunuyorlar
19. yüzyıl, tahrif olmuş Hıristiyanlığın baskısına reaksiyon olarak materyalizm ve ateizmin zirveye ulaştığı zaman oldu. Yeni bilimsel ve teknik buluşlar yapılıyor, bunlarla aldanan insan, kâinatın bütün sırlarını çözebileceğini sanıyordu. Hâlbuki geçen yıllar her bilinenin pek çok bilinmeyeni davet ettiğini gösterdi. İşte 19. asırda, bazı
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.