“Əgər siz kitabla mübahisə edirsinizsə, kitab sizə cavab verə bilməz. Ancaq oxuduqlarınızı təcrübə etməyə hazırsınızsa, ən dəqiq cavabları özünüz tapa bilərsiniz. Necə ki, siz həmişə həyatla bağlı suallarınıza məhz belə cavab tapa bilmisiniz.”
Bu ifadələr bir çox məsələni anlamağımıza kömək edir. Davranışda tətbiq edilməyən fərqindəlik ağır yükdən başqa bir şey deyil. Bu kitab fərqindəliklə yanaşı tətbiq edilmə ehtiyacı olan bir kitabdır.
Sosial Fobiyanın nə olması, fiziki və psixoloji simptomlarından bəhs etməklə yanaşı özümüz üçün nə edə bilərik, necə sağala bilərik sualına cavab verir. Bu kitab kiçik addımlarla sosial fobiyanı həyatınızdan çıxarmaq üçün yolları göstərir.
Bununla birlikte, van den Berg, sorunların “durup dururken” ya da sadece toplum artık sorunun farkına vardığı için ortaya çıktığını veya onları tanımlamaya yeni terimler bulduğumuz için var olduklarını varsaymanın ne kadar kabaca ve yıkıcı bir aşırı basitleştirme olduğunu açıklar. Yeni terimler buluyoruz çünkü bilinçdışında, henüz adlandırılmamış düzeyde önemli bir şey olmakta ve adlandırılmak için dürtüp durmaktadır; bu durumda bize düşen görev, yeni gelişmeleri anlamak ve anlatmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaktır.
kesinlikle kesin bir dille ümidi reddettim. buna bir gün karşıdan karşıya geçerken karar verdim. çünkü çantasında sosyal fobi taşıyan bir avukat kadar mutsuzdum. çünkü çok çalışmam gerekiyordu ve depresyona girmeye vakit bulamıyordum. depresyona girememek nedeni ile çünkü öyle lop yumurta gibi. içimde kaskatı duran bir şeylerin varlığından kimseye söz etmiyordum. adliyelerde Kafka'nın ruhuna fatiha okuyarak dolaştığım günlerdi. çünkü çok içlenmiştim. çünkü gücüm, gücüme gitmişti. gül ağacım çünkü. ısrarım çünkü yaşamaktaki. gücüme gitmişti. çünkü. illaki yaşayacaktım. içlenmiştim. içli bir şey olmuştum. bağırmaya yakışmamıştım. ve zati yeterince bağırmıştım. salladığında buzların sesine alışmıştım. çok yürümüştüm. otuz altı numara ayaklarım bile bu dünyayı adımlayıp durmamı acaip karşılamıştı. buna hayret etmiştim. buna çok sevinmiştim. çok hayret etmiştim. ve sesi hayaletle iyi gider diye hayret eden bir şair değildim. hayalet gibi gezdim. yaprakla rın düşerken attıkları çığlıkları duydum. metruk evlere emrettim ve tuğlalar fırlattılar şiirin kafasına.
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Zihninize söz geçiremediğiniz zamanlar oluyor mu?Bir şeyi yapmamız gerektiğinde ondan hariç bir sürü düşüncenin kafanızın içinde uçuştuğu,bir türlü tek bir şeye odaklanamadığınız oluyor mu?Kendinizi yetersiz hissediyor musunuz?Panik atak,özgüven eksikliği,sosyal fobi gibi sebeplerle kendinizi kısıtladığınız oldu mu?Korkmayın yalnız değilsiniz.Kitabı okurken sık sık kendinize ben kimim,nasıl bilinmek isterim,neleri severim,nelere değer veririm/vermem gibi sorular sorarken buluyorsunuz.Bencillik,tembellik,isteksizlik gibi negatif yorumladığımız her duygunun insani olduğunu,içinizde susturamadığınız o sesin yalnızca size özel bir şey olmadığını okuduğunuzda yalnız olmadığınızı bilmek sizi rahatlatıyor.Eğer daha önce bir kere bile bilinçli farkındalık,öz-şevkat gibi terimleri duyup merak ettiyseniz kesinlikle okumanızı öneririm.Bir çırpıda okumadım kitabı.Sık sık ara verdim,sorular sordum kendime,yazdıkları üstüne düşündüm.İçimdeki eleştirel başdenetmenin,şevkatli bir iç sese dönüşmesi dileğiyle sonlandırdım kitabı.Herkese keyifli okumalar dilerim.
Düşünce karışıklığı oluşursa şunlar görülür;
* “Düşüncenin formuna ait bozukluklar
* Gerçekliği değerlendirme
* Formanal düşünce (dil bozuklukları, gevşek çağırışımlar, yani kelime üretmek) bozuklukları
* Tamamen mantık dışı düşünce içinde olmak
* Teğet geçme, sözü dallandırıp budaklandırma, mesela, “Ne iş yapıyorsunuz?” Sorusuna, “iş önemlidir,” diye başlayan farklı cevaplar verme.
* Düşünce uçuşması (çağırımları hızlı olduğunda düşünceleri birbirini kovalar)
* Bloklama (kişi akıcı bir şekilde konuşurken birden bire durur.)
* Aşırı yüklü düşünce (Hezeyandan bir derece aşağı)
* Hezeyan: Dış gerçekliğine ait yanlış çıkarımlara dayalı mantık yürütme ile düzelmeyen kişinin zekası ya da kültürel durumuyla bağlantılı olmayan yalancı düşünce.
* Alınma hezeyanları: İnsanlar bana bakıyor benim hakkımda konuşuyor, düşüncesi.
* Kötülük görme hezeyanları: Beni takip ediyorlar, zannı.
* Güç, büyüklük hezeyanları: Doğaüstü güçlerim var, ben çok yetenekliyim, düşüncesi.
* Bedensel hezeyanlar; Tiroid, bezlerimin yanında başka bir şey var ve beni tehdit ediyor, zannı.
Algofobi : Ağrı
Klostrofobi : Kapalı yer Agorafobi : Açık alan
Zenofobi ; Yabancılar
Sosyal fobi
"Sosyal fobi, yaşam boyu sürecek hayal kırıklığına, yalnızlığa ve üzüntüye neden olabilir ve genelde ağır depresyon, yaygın kaygı bozukluğu gibi başka bozukluklarla bağlantılıdır."
Kaygı bozuklukları altında yer alan farklı alanlarda tuvalet ihtiyaçlarını karşılayamaz bireylerin nasıl zorluk yaşadığı,bu tanıyı alma koşulları ve tedavisinin anlatıldığı bir kitap. Meslektaşlarım için güzel bir kaynak. Keyifli okumalar.
«Başa Çıkma Biçimleri Öğrenme, mizaç faktörleri ve koşullanma sonucu olarak ve temel ihtiyaçların karşılanmamasından kaynaklanan kronik yoksunluğa, bireysel ve uyum bozucu bir "cevap" olabilir. Başa çıkma biçimleri, gelişim psikopatolojisi açısından hastalık habercisi de olabilirler. Başa çıkma biçimleri daha sonra antisosyal veya narsistik özellikler gibi kişilik sorunları için kristalleşme noktaları olabilirler veya madde kullanımı, sosyal fobi veya yaygın endişenin habercisi olabilirler.»