O doçent ve profesörlerden bizim okula da gönder.
Sonrasında her hatamda daha da strese düştüm. Berbat bir sunum yaptığımı düşündüm. Ama karşımdaki doçent ve profesör hocalarım, bu durumun yeni başlamış bir asistan için normal olduğunu söyleyince şaşırdım ve çok rahatladım. Çünkü onlar bana, benim kendime tanımadığım bir hakkı tanımıştı; hata yapma hakkını.
Sayfa 51 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza
Sosyal Anksiyeteli Hastalar;
Aşağılanmış hissetmekle aşağılanmayı,
Kontrolsüz hissetmekle gerçek kontrolsüzlüğü,
Anksiyeteli hissetmekle anksiyeteli görünmeyi birbirine eş tutarlar.
Sayfa 26 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza Kitapevi
Hiperaktif bireylerde gün içerisinde bazen çok iyi bazen ise çok kötü hissetme şeklinde mizaç değişkenliği görülebilir. Bu duyguların değişkenliği uzun yaşam süresini kapsayan bir durumdur. Gün içerisinde normal duygularından depresyona ya da mizaç yükselmesine, heyecan ve coşkuya kaymalar olabilir. Duygu değişkenliği saatlerce ve günler içerisinde olabilir ve herhangi bir DSM'de tanımlanan bir mizaç bozukluğu karşılamayabilir. Ama her nasılsa, mizaç değişkenlikleri Akiskal ve arkadaşları tarafından siklotimik mizaç olarak tariflenen durum ile benzeşmektedir (Haavik ve ark.. 2010).
Aslında son yedi yıldır birçok sosyal fobik hastamda bu öyküye benzer özellikler saptamıştım. Bu özelliklere hep soft bipolar bozukluk ve siklotimik mizaç kapsamında açıklamaya çalışıyordum. Ama hep bir şeyler eksik kalıyordu, taşlar yerine oturmuyordu. Ama erişkin hiperaktivitesi (DEHB) tanısı ile karşılaştığımda, sosyal fobiklerde sık olarak karşılaştığım bu mizaç değişkenliklerinin, hiperaktivite (DEHB) kliniğinin bir özelliği olduğunun öğrendim. Bu durum sosyal fobi hastalarındaki birçok açıklayamadığım ve sık sık karşılaştığım durumların da açıklaması olmuştu.
Sayfa 23 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza
Ericson'a (1965) göre; temel güven yaşamsal bir kişiliğin ve kimlik duygusunun temelidir. Temel güven duygusu, diğer kişilerle olan olumlu ilişkilerimizde, onlara inanabileceğimiz, güvenebileceğimiz, yardım alabileceğimiz, diğer kişilere bağlanabileceğimiz gibi olumlu duyguları oluşturur. Güvensizlik ise diğer kişilere karşı olumlu duygu ve düşünceler engeller ya da sınırlar. Bu ise bireyin olumsuz ve normal dışı davranışlarının kaynağı olarak kabul edilir. (Akt: Arı 2008)
Sayfa 20 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza
Kişi bu konuda hassas ise, başkaları üzerinde iyi bir izlenim bırakmışsa kendini iyi hisseder. Ama kötü izlenim bıraktığını düşünüyorsa, kendini kötü hisseder. Yani kendi değerini, başkalarının geri bildirimlerine bağlamıştır.
Sayfa 14 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza
Aslında başkalarının bizim hakkımızdaki düşüncelerini dikkate almak önemlidir ve empatiktir. Ama aşırı dikkate alırsak kaygı, endişe yaratır ve daha çok utanmamıza yol açar. Yani başkalarının görüşlerine, izlenimlerine aşırı değer verme vardır. Başkalarının görüşlerine, izlenimlerine aşırı değer verme, utanç duygusunun ortaya çıkmasında önemlidir.
Sayfa 13 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza Kitapevi
Beck'e (2006) göre; "Sosyal anksiyetesi olan birisi çoğu kez utanmaktan korkar. Utanma; izlendiği ya da izlendiğini düşündüğü anda kendi sosyal imajı hakkındaki düşünceleri ile ilgili histir. Kişi bu imajın bozulduğuna inanırsa ve karşısındaki kişilerin kendisi ile ilgili düşüncelerine önem veriyorsa utanma duygusuna kapılması olasıdır. Zayıf, aşağı ve beceriksiz olma düşüncesi bile bunların gerçekten söylenmesi kadar tehdit edicidir."
Sayfa 12 - 1. Baskı, Mart 2020, İstanbul, Roza Yayınevi
"Sosyal fobi tanımadığı insanlarla karşılaşabileceği ya da başkalarının gözünün üzerinde olacağı kaygısıyla, bir ya da çok sayıda toplumsal eyleme katılmaktan belirgin ve sürekli korku duymaktır. Kişi küçük duruma düşeceğinden, utanç duyacağı tarzda davranacağından korkar. Ve anksiyete içinde kalır. Genel deyimde utangaçlık denilen durum budur."
Sosyal Fobi ve Reklam...
"Marks hâlâ düşük düzeylerde kaygının,
her zaman olmasa da çoğunlukla sosyal durumlara eşlik ettiği; bu kaygı türünün hafif bir hastalık olarak kabul edilmesinin tarihin eski dönemlerine kadar uzandığı ve 1990'larda "sosyal fobi"yi o güne dek ihmal edilmiş bir salgın hastalıkmış gibi gösterme girişiminin "reklam dalaveresinden" başka bir şey olmadığı konusun da ısrar eder. "
-Christopher Lane, Utangaçlık: Normal Bir Davranış Tarzı Nasıl Hastalık Haline Geldi?, İş Bankası Kültür Yayınları, syf: 91
Sayfa 91Kitabı okuyor
Paxil gibi bir ilaç akut kaygı ile gündelik stres arasında...ayrım yapamıyorsa
Paxil gibi bir ilaç akut kaygı ile gündelik stres arasında hatasız biçimde ayrım yapamıyorsa, her birini aynı ilacın tedavi ettiği kabul edilen bütün hastalıklar; sosyal fobi, majör depresyon, premenstrüel disforik bozukluk, yaygın kaygı ve panik bozukluk arasındaki girift farklılıkları nasıl ayrıştırabilir?
Sayfa 188Kitabı okudu
Buna “yaygın fobi” diyelim
Spitzer’ı, ekibin sosyal fobiyi özgül fobiden ne zaman ve neden ayırmaya karar verdiğini sorarak sıkıştırdığımda, daha da muğlak konuştu: “Eh, sanırım, biliyorsun ki özgül fobide insanlara korku veren ve kaçınmalarına yol açan şeyler var: Yükseklik, tüneller, yılan, köpek, buna benzer şeyler. O zaman dendi ki, ‘Eh, bazı insanlar insanlardan kaçınıyor, öyleyse ona da “sosyal fobi” diyelim. Yani, ‘Buna “yaygın fobi” diyelim’ (ki o da sonradan sosyal fobi oldu).
Sayfa 96Kitabı okudu