içindekiler ve sunuş
Postmodern
Postmodern
içindekiler ve sunuş ...... Postmodernlik "üstanlatılar" döneminin sonuna gelindiğini; insan, doğa ve Tanrı'ya dair evrensel bir tarih kurgusunun tehlikeli bir yanılsamadan ibaret olduğunu ve modernliğin adeta bir karabasan hâline gelerek kültür, sanat ve düşüncenin üzerine çöktüğünü
144 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Yapma be Orkun!
Merhaba; Orkun Uçar'a yine kızıyorum: metal fırtına ile rüştünü ispat ettin, Asi serisi ile umuyorum ki bilimkurgu ve fantastik roman konusunda ülkemizin en iyi yazarı olacaksın belki de ama... Şu mülteciler konusundaki sosyal medyada yer alan trollerden biraz farkın olsun: sen zekisin yahu, gün görmüş, dünya gezmiş, okumuş, yalamış, yutmuş birisin: troll gibi neden cümleler kuruyorsun, hem de bu kadar değerli bir eserin içinde? Yazık değil mi? Dahası siyasi sloganlar, muhafazakarları sürekli bir gömme, pis gösterme çabası. Niye yahu? İzmir'deyken hiç mi çevrende kitabına yansıyacak olay görmüyor ya da duymuyorsun? Neden illa "kurguna" muhafazakarları ekliyorsun? Yok mu çevrende? Var... Neden yazmıyorsun? Neyse... Kitaba gelince: daha önceki Kült adlı eseriyle karşılaşmak sürpriz. Karakter betimlemeleri yetersiz, Ercü karakteri iyi anlatılmış, betimlemeler kötü, polisten kaçma hikayesi daha derinlemesine anlatılabilirdi, dil yalın ancak her kitabında aynı kelimeler artık eski Türkçe, gerçek Türkçe'den de bir şeyler eklesen diyorum? Hikaye maceracı bir şekilde iyi anlatılmış, senaryosu olsa izlenirdi dedirten türden... Yazarın hayranları mutlaka okusun... Ancak yazar şu saplantılarından kurtulmalı ya da eserlerine yansıtmamalı diye düşünüyorum. Daha fazlasını bloğumda yazmıştım: hknkr.com/absentium-yazar... iyi okumalar.
Absentium: Yazarın Dönüşü
Absentium: Yazarın DönüşüOrkun Uçar · Antares · 202032 okunma
Reklam
The Young Turks‘ Crime Against Humanity: The Armenian Genocide and Ethnic Cleansing in Ottoman Empire (Genç Türklerin İnsanlık Şuçları: Ermeni Soykırımı ve Osmanlı İmparatorluğunda Etnik Temizlik), Princeton University Press tarafından Amerika’da yayınlandı. Taner Akçam’ın tespit ettiği iki uç noktadan ilkine göre, ‘İttihatçılar soykırım kararını
.... Siyasi İslam’ın Atası: Osmanlı Uleması Yalnız Olan Yozlaşır Sizce neden yozlaşan inançlar dünyanın her yerinde aynı etiklere sebep oluyor? Aslında anlaşılması güç değil, güç yozlaştırır. Şimdilik dünyayı bırakalım da son günlerde özellikle de sosyal medya fenomenleri sayesinde tekrardan alevlenen “Siyasal İslam” tartışmalarının özüne
İslam Bilim Adamları!..(1)
~•~ • Akşemseddin: Pasteur'dan 400 sene önce mikrobu bulmuştur. • Ali Kuşçu: Büyük astronomi bilgini. İlk defa ayın şekillerini anlatan bir kitap yazmıştır. • Ebul- Vefa: Trigonometri'de tanjant, cotanjant, sekant, cosecant'ı bulan büyük alimdir. • Biruni: İlk defa dünyanın döndüğünü ispat
208 syf.
10/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Giovanni Ricci- Türk Beklentisi
"Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun tüm hakları kitapyurdu.com'a aittir." Beklenti, gelecekte gerçekleşebilecek olumlu ya da öngörülen bir meseleye dair umutları temsil eder. Avrupa ve Hristiyan dünyasının Türk beklentisinin tarihteki seyri sayfalarca karalanması gereken bir konudur. Hristiyanların nazarında oluşan bir Türk
Türk Beklentisi
Türk BeklentisiGiovanni Ricci · Selenge Yayınları · 20232 okunma
Reklam
Eflatun, sofistlerin "Her şeyin ölçüsü insandır" ilkesinin aksine "Her şeyin ölçüsü Tanrıdır." diyerek işe başlamakta ve bu görüşü üzerine bütün bir felsefe, ahlak, ve siyaset sistemini kurduktan sonra, bu sistemin temeline de dini yerleştirmektedir. Çünkü, kurmak istediği yeni toplum düzeninin dinsiz yaşayamayacağına
Palet yayınevi
Wisconsin Madi­son'daki bir primat laboratuvarında, Harlow tecrit edilerek büyütü­len maymunların zihinsel ve sosyal olarak dengesiz olacaklarını ispat etmiştir. Daha sonra bir grup içine bırakılan bu maymunların hare­kete geçmedikleri, becerilerini sergilemedikleri ve her türlü sosyal et­kileşimden kaçındıkları gözlenmiştir. Şu anda Harlow'un araştırma­sının bilimsel etiğe uygunluğu konusunda ne düşünürsek düşünelim, yapmış olduğu araştırma, beden temasının engellenmesinin meme­lilere göre bir şey olmadığını açıkça ortaya koymuştur.
472 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Anlaşılamayan bir kitabın anatomisi: Usta ile Margarita
Mihail Bulgakov'un 1940 yılında yayımlanan büyülü gerçekçilik anlayışında yazılmış romanı. Eseri okurken maalesef pek çok şeyi göz ardı etmişim o yüzden bitirmekte oldukça zorlandım. Yazarın ilk okuduğum kitabı
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun Anıları
olduğu için yine aynı yalınlıkta yine aynı akıcılıkta ve anlaşılır ölçüde sosyal eleştiri olacağını düşünmüştüm fakat
Usta ile Margarita
Usta ile MargaritaMihail Bulgakov · Can Yayınları · 20127,1bin okunma
İnsanların sosyal medya vb. yerlerde sürekli tedavülde tuttuğu fikirlerin birçoğu, doğruluğunun ispatı bulunmayan kişisel görüşlerden ibarettir. Herhangi bir fikri eleştirmede ilk adım, o fikrin dayandığı noktayı incelemektir. Ortada görüş sahibinin doğru söylediğini ispat eden kesin bir argüman veya delil var mı? Yoksa sadece kişisel görüş ve bir iddiadan mi ibaret?
Reklam
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz? _Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
576 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Çok üst düzey bir seri olmasa da son kitabını da bitirmiş bulunmaktayım. Serinin 4. ve son kitabı olan Çarpık Yalanlar benim en sevdiğim kitap oldu. Diğer erkek karakterler içinde de en tabii en sevdiğim Christian Harper :) Diğer kitaplarda olduğu gibi burada da aşk yaşamayı düşünmeden erkek karakterin ne olduğunu anlamadan esas kıza çekilmesi var. Stella sosyal medyada tanınır bir karakter olsa da yalnız bir karakter. Ailesi ile sorunlu, yıllarca kendini onlara ispat etmeye çalışmış bir kız, Christian ise sırlarla dolu, bir güvenlik şirketinin sahibi. Stella’nın kendisine takıntılı olan hayranı yüzünden hayatını tehlikede hissetmesi üzerine Christian’ın evinde yaşamaya başlar ve elbette aşka uzanan bir serüven başlar. Kısa sürede okunacak, keyifli bir yolculuktu benim için. ️Diğer kitaplarda olduğu gibi fazlasıyla +18 içerik barındırdığının altını çizmek isterim.
Çarpık Yalanlar
Çarpık YalanlarAna Huang · Martı Yayınları · 20231,177 okunma
Bir gün boş vaktim olursa insan beynini araştıracağım ve tüm bu sosyal kargaşanın sayıklamadan ibaret olduğunu ispat edeceğim...
Yarışan güçlerden birinin yarışı kazanıp da kazancının imkânlarından istifade ettiği bir toplum değil bizimkisi. Kazanmak yok, kazançlı çıkmak var sadece. Kazançlı çıkmak için ise mâfevk kullanışlı biri olduğunu ispat etmek, mâfevk ile uzlaşmak yeti­yor. Bugün kırkdört yaşında biri böyle sözler ettiğin­de binlerce gözlemi, bir çok tecrübeyi dile getiriyor denebilir. Ama insanın Türkiye'de ferdî başarıların korunmasına yetecek hiç bir toplumsal teminat bu­lunmadığını anlaması için bu kadar yaşamak şart değil. Çok genç yaşlarda bile ne türden bir toplumda yaşandığını, hangi sosyal bağların istenen veya istenmeyen sonuçlara götürebileceğini duyguları ve zekâsı körelmemiş herkes anlayabilir.
Profesör Wilhelm Liepmann’ın hatıralarından...
Sosyal demokrat bir Alman olan Wilhelm Liepmann 1927 senesinde, Naziler iktidara gelmeden, Almanya’nın kötüye gittiğini fark edip İsviçre’ye yerleşir. Almanya dışında bir yerlerde iş ararken daha sonra, Atatürk’ün İstanbul Üniversitesi için yabancı hoca aradığını öğrenir ve Türkiye’ye gelir. Wilhelm Liepmann, Türkiye’de jinekolojinin kurucusudur. Oğlu Wolfgang Liepmann da babası üniversitede hocayken İstanbul Üniversite’sine başlar, bir müddet burada okuduktan sonra yurtdışına gider, tahsiline Almanya’da devam eder, ardından da Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eder ve dünyanın sayılı uçak mühendislerinden biri olur. Wolfgang Liepmann’ın hatıralarında mealen şöyle bir ifade var: “Her insanın hayatında bir çatallanma dönemi vardır, bizim ailedeki çatallanmanın başında da Çanakkale Savaşı vardır. Zira, Çanakkale Savaşı Mustafa Kemal’i yarattı, Mustafa Kemal de bizim aileyi kurtardı.” Liepmann’ın, Çanakkale Savaşı’nı ele alma sebebi ise, Çanakkale Savaşı’ndan önce Atatürk’ün göze batan bir başarısının olmamasıdır. Sürekli olarak problemleri görüp, bunları çözmek isteyen rahatsız bir insan var ama ele alabildiği bir şey yok ortada. Fakat Çanakkale Savaşı’nda Atatürk ilk defa kendini ispat etti ve savaş, hakkında, “olağanüstü bir komutan” gibi yorumlar yapılmasına vesile oldu.