Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Arkadaşlar takip etmediğiniz bir vitrin mankeni kalmış o da sosyal medya kullanmıyor bana mesaj atıyorsunuz bizim önüne geleni takip edenle işimiz olmaz tarih hocamız gibi konuşmaya başladım ben ya 😂
Bu uygulamada, hiç kitap okumadan sadece takipçi kasan kesimi de hiç anlamıyorum. Onlarca sosyal medya uygulaması var, neden kitap uygulamasında takipçi kasıyorsun ki? Bari burası kaliteli, kendine özgü bir yer olarak kalsın. Hayatın keşmekeş sıkıcılığından, boşluğundan kaçıp, burda bir nebze olsun ruhumuza kitapların huzuruyla dinlendirelim. Hiç kitap okumadan takip edenleri geri takip etmiyorum. Bilginiz olsun.
Reklam
1/10 puan verdi
#zamanyolculuğununpsikolojisi #thepsychologyoftimetravel #katemascarenhas 1967 yılında 4 bilim kadını (barbara,margaret, lucille ve grace) zamanda yolculuğu gerçekleştiren cihazı oluşturuyorlar ve birkaç kere zamanda yolculuk yapıyorlar ancak Barbara bu yolculuklardan beyin işlevlerini bozacak kadar etkileniyor ve psikiyatri hastanesine kaldırılıyor. 2017 yılında Barbara ve torunu Ruby, kendilerine yollanan kağıttan tavşan üzerinde ölüm uyarısını buluyorlar. 2018 yılında ölecek bir kadın söz konusudur. Barbara tavşanın Margaretten geldiğini düşünüp bir kez daha zaman yolculuğu yapmaya karar veriyor. Konusu özgün ve güzeldi. Sonundaki anketlere de bayıldım. Özgün ve güzel bir konusu vardı ama çeviri çok kötüydü. Zannediyorum ki google çeviri ile çevrilmiş ve editlenmemiş son okuması da yapılmamış. Bir okur olarak bile anlam kaymalarını fark ediyorsam editör de fark edip çevirmen değişikliğine gitmeliydi. Ayrıca belli ki ingilizce bazı sözcükler ilk anlamıyla çevrilmiş cümlede eğreti duruyor. #teslimegökgöl bir şöyle cümlelerini okuyup "ben burda ne yazdım?" dememiş belli. Sırf konusu meraklandırıcı olduğu için epub'dan okumaya devam ettim yayınevini temsil eden sosyal medya uzmanı zaten kendi paramla aldığım kitap hakkında hikayede yazdıklarımı kaldırmam için bana ulaştı. Bu şekil müdaheleleri asla tasvip etmiyorum.
Zaman Yolculuğunun Psikolojisi
Zaman Yolculuğunun PsikolojisiKate Mascarenhas · Salon Yayınları · 201932 okunma
Sosyal Medya Yüzünden Konuşma Yetimizi Kaybettik
Günümüzde insanlar sosyal medya yüzünden artık konuşma yetilerini kaybetmeye başladılar. Sanalda çok aktif, whatsapp'tan teks tabanlı konuşunca zamanla konuşma yetmizi kaybetmeye başladık. Düşünün, whatsapp'a sesli ve görüntülü konuşma geldi ama biz hâlâ yazıyoruz. Neden? Teks (yazı) tabanlı yazmaya alıştık, bu tasnif ve data takip açısından daha kolaydı, konuşmayı unuttuk, konuşma yetmizi kaybettik. Günlük yaşamda konuşurken karşımızdakinden gözlerimizi kaçırıyoruz, heyecanlanıyoruz, ne diyeceğimizi unutuyoruz, kelimeler arka arkaya gelmiyor, konuşma süremiz yavaşladı, hızlı konuşamıyoruz artık. Bunun sonucunda da bu sosyal fobiye dönüşüyor, yazmayı tercih ediyoruz.
Sayfa 31 - Motto yayınları, Said ErcanKitabı okuyor
Özellikle Hanım kardeşlerim okuyun
Selamünaleyküm, Allahualem gün geçtikçe sosyal medya konusunda çok netlik olan şeyleri görüyoruz. Bilirsiniz ki yapay zeka çok gelişti insanların görüntü ve sesleri çok profesyonel şekilde kullanılıyor. Kıymetli hanım kardeşlerim ve Beyfendi abiler, bu konuda acizane tekrar bir dikkat noktasına nazar etmenizi istirham ediyorum. Evvelâ Allah'u Teâlâ dan hakkıyla korkmamız gerektiğini ve rızasını kazanma çabamız adına lütfen kendi fotoğraf ve ses kayıtlarımızda dikkatli olalım mümkünse yapmayalım! Özellikle bu uygulamada gizlilik öznesi olmayan hesaplar uygulaması bu diğer sosyal medya platformları gibi kendi yüzümüzü paylaşmamız doğru değildir! Yapay zekanın bir hayli geliştiği şu zamandan sonra fotoğraf paylaşım noktasında sizleri tekrardan duyarlı olmaya davet ediyorum! Bir çok ibret verici durumlar vardır. Rabbimiz bizi kötü yolda ibret edici hale getirmeden gelin dikkat edelim Rabbimiz bizi hayr üzere ibret etsin. Selam dua ile...🌹
Dopaminin üretimini vücudun doğru planlaması için sabah gün ışığıyla temas etmek temel belirleyicidir. Bu da sabah erken uyanırsak, duyarsız değil duyarlı dopaminimizle daha az yiyerek daha kolay tatmin olacağız demektir. Zaten yazları daha az iştahlı olduğumuzu, nispeten daha az kilo aldığımızı biliyoruz. Dopamin duyarsızlığı sebebiyle oluşan bağımlılık davranışlarına elektroniklerimize günde belki yüzlerce kere bakmayı da eklemeliyiz. Öyle ki tüm sosyal medya onayları, tüm o 'like'lar birer dopamin artırma aracımız hâline geldi. Oysa bu küçük dopamin pikleri kısa süre etkilidir ve hep daha fazlasını istetir.
Reklam
Küçümsenmiş İçtenlik
Aynalar pazar bir sosyal medya var elinizin altında. Buranın kuralı da değeri de bu. Günde bir milyon şiir, şiirimsi, vecize paylaşmazsanız, akşama kalmaz unutulursunuz.. Orada görünmezseniz dünyada bir hayatınız olmaz. Eğer şiirle bağınızı buradan kuruyorsanız ölümünüz kutlu olsun! Dünya dolusu süprüntü sözle, basmakalıp duygularla, ortalama bir akılla edebiyat öğrenemezsiniz, edebiyat yapamazsınız. Nâzım, Dağlarca, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Necatigil, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever, Cahit Külebi, Can Yücel, Gülten Akın, Metin Altıok... okuyamazsınız, anlayamazsınız. Bir daha söylemiş olayım; şiir, insanların hayatında kitap olarak varsa vardır. İnsan belleğini üç-beş dakikaya indiren bir ortamda şiir kalıcı olabilir mi hiç?
Sosyal medya yüreğime ağır geliyor. Video izlemek için bir tane bıraktım onun dışında yok ama 1k bile ağır geliyor. O yüzden tuşlu telefona geçeceğim inşallah. Başka türlü nefis istiyor girelim bakalım, vicdanım diyor bana eziyet ediyorsun olmaz. Ben de o yüzden inşallah yazın tuşlu telefona geçeceğim. böylece yüreğime vicdanıma ağır gelen yükten kurtulacağım🌷
Nice yetenekli insan sosyal medya kullanımıyla zihnen, fikren ve ruhen köreliyor. Hayat sosyal medyasız daha bereketli ve her anı daha anlamlı.
İnternet ve sosyal medya gibi platformlar, değerlerin hızla yayılmasını sağlayabilir ancak aynı zamanda ahlaki çöküşü de hızlandırabilme potansiyeline sahiptir.
Reklam
Bazen yalnızca anlaşılabilmek için yazar insan, rastgele tutuşmuş bir ateşin başında ısınmak ve doğru sözcükleri bulabilmek için belki.. lakin sosyal medya çoğunlukla bunuda alıyor insanın elinden. Dile getirilen her fikir cevaplanması gereken bir suale dönüşüyor. Belki bir iç dökmedir, belki fazlasıda istenmez senden. İnsan ki sınırlarını zorlayabiliyor.. Anlayış gösterilmesi ve "dünyanın çilesi" heybesindedir. Yalnız paylaşmak/bölüşmek ve hayatın kendiside bu olmamalı..
... Çünkü çare, tevekkülde!
Belki biraz konudan sapmış olacağım, ancak bu gibi hikayeler -konuya biraz derinleşirsek- biraz da tevekkülsüzlüğümüzle ilgili sanki. Birçok insan, kimsenin kendisini anlamadığından yakınır durur. Hatta bu sosyal medya paylaşımlarımıza dahi yansır. Her yerde melankolik sözler, isyan içeren satırlar, birilerine laf göndermeler... Bunları neden yapıyoruz? Çünkü bu olan bitenlerin ardında yatabilecek hikmete odaklan(a)mıyoruz. Sonuç itibariyle, ettiğimiz isyanlarla, konuştuğumuz büyük sözlerle, dört bir yana duyurduğumuz şikayetlerle 'çaresiz' ortada kalakalıyoruz. Evet, çaresiz. Çünkü çare, tevekkülde...
Çocukların Dünyası

Çocukların Dünyası

@cocukduygusu
·
23 Nisan 22:41
#5
Hayırlı akşamlar! Bugün de, agresif ve sözde 'aşırı koruyucu' ebeveynelere dair bir örnek getirelim. 3 yaşındaki bir hastamıza, yatış işlemeleri kapsamında damar yolu açıyorduk. Doğal olarak, çok ağladı, hareketlendi, çırpındı durdu. Bu durum karşısında hastamızın annesi (annenin yorgunluğunu anlamakla birlikte) aşırı bir öfke ve
·
Puan vermedi
Okurken inanılmaz sıkıldım. Kitap bitirme takıntım yüzünden atlaya atlaya okudum. Arkadaşlıkları sosyal medya feministliği... Ve erkekler ben bir kadın yazar kaleminden çıktım diye avaz avaz bağırması... Hepsi toplanmış koskoca bir sıkıcılık oluşmuştu. Vakit kaybı. Başlamadıysanız hiç başlamayın.
Pandora'nın Kalbi -1
Pandora'nın Kalbi -1Dilara Keskin · Ephesus Yayınları · 2023174 okunma
Düzgün bi sosyal medya hesabım olmadığı için arkadaşlarım sürekli "ne yapıyosun telefonla, uğraşacak bi şeyde yok" diyolar,. Valla telefonu elime aldıktan sonra neye baktığımı bende bilmiyorum, şakasız ekranla bakışıyorum, maksat şarjı hızlı bitirmek sanırım
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.