Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
The Young Turks‘ Crime Against Humanity: The Armenian Genocide and Ethnic Cleansing in Ottoman Empire (Genç Türklerin İnsanlık Şuçları: Ermeni Soykırımı ve Osmanlı İmparatorluğunda Etnik Temizlik), Princeton University Press tarafından Amerika’da yayınlandı. Taner Akçam’ın tespit ettiği iki uç noktadan ilkine göre, ‘İttihatçılar soykırım kararını
1957 Necef doğumludur. Aslen İran’ın Kuzey Eyaletlerinden Mazenderan’a bağlı Larican şehrindendir. Babası ünlü din adamlarından Haşim Amuli’dir. Matematikte lisans, bilgisayar mühendisliğinde yüksek lisans yapan Laricani doktorasını batı felsefesi üzerine yapmış olup aynı zamanda Kant Felsefesi üzerine Tahran Üniversitesinde dersler vermiş, bu
Sayfa 84 - Ali Erdeşir LaricaniKitabı okudu
Reklam
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, 1956 yılında Germsar’da yoksul bir ailede doğmuştur. 1 yaşında iken ailesi Tahran’a taşınmıştır. İlk ve orta öğrenimden sonra üniversiteye yönelip Şehir Planlama Bölümü’nde okumuştur. Siyasi faaliyetlerinin başlangıcı bu döneme rastlamaktadır. İslam Devriminden sonra Müslüman Öğrenciler Birliği’nin kuruluşunda yer alan
Sayfa 82 - Mahmud AhmedinejadKitabı okudu
Diğer bir ifadeyle dinler, ya savundukları ilkeler doğrultusunda ya da dindar insanların iktidar mücadelesi eşliğinde siyasetle ilişkili olmuşlardır. Dolayısıyla, Amerikalı sosyolog Talcott Parsons'in (ö. 1902) ifadesiyle, tarihsel süreçte din ve siyaset birbirinden ayrılmış ve farklı araçlarla farklı işlevleri yerine getirmişlerse de,249 yani siyaset “güç” kullanarak; dini otorite de “teslimiyet”, “adanma” gibi değerleri kullanarak bireyi ve toplumu yönlendirmeye çalışmışsa da, genel olarak gerek bireysel gerekse toplumsal açıdan dinin siyasetten ayrı düşünülmesi imkânsızdır. Zira gerek ekonomik koşullar, ahlâki değerler, aile düzeni gerek dinsel telkinler ve gerekse siyasal hedefler birbiri içerisine geçmiş unsurlardır. Din, sosyal dünyanın bir parçasıysa, bu parçanın bütün içindeki diğer parçalardan etkilenmesi ya da diğer parçaları etkilemesi kaçınılmazdır. Bu durum, az sonra işaret edeceğimiz gibi, birebir siyasi sistemi ifade anlamında olmasa da, bir sosyolojik gerçeklik olarak İslâm dini için de geçerlidir.“
Sürüngen Beyinli Toplumlar İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki bir çok sosyal bilimcinin beynini bir soru kemiriyordu: Kant, Hegel gibi büyük filozofları, Einstein gibi bilimcileri, Goethe gibi büyük yazarları, Wagner gibi büyük bestecileri çıkarmış bir Alman toplumu, nasıl olur da Hitler gibi bir delinin peşinden gitmişti? Üstelik
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
Reklam
Eflatun, sofistlerin "Her şeyin ölçüsü insandır" ilkesinin aksine "Her şeyin ölçüsü Tanrıdır." diyerek işe başlamakta ve bu görüşü üzerine bütün bir felsefe, ahlak, ve siyaset sistemini kurduktan sonra, bu sistemin temeline de dini yerleştirmektedir. Çünkü, kurmak istediği yeni toplum düzeninin dinsiz yaşayamayacağına
Palet yayınevi
Ateizm ve din-siyaset hakkında
Ben felsefe muallimim Davydov'un getirdiği Sosyal Demokrat Partisi neşriyatı meyanında, Allahı ve dini tamamiyle inkâr eden eden müteaddit eserler okudum. Fakat kâinatın muhtelif şekiller alarak şuurlu ve müdebbir bir varlık tarafından vaz edilen tabii kanunlarla idare edilmekte olduğu- nu inkâr edenlerin yazıları hiçbir vakit beni tatmin etmedi. Allah ve din, beşeriyet üzerinde hakim bir gerçektir. Bunu inkâr eden kimse, milletinden tecerrüt ederek kendi başına yaşamak mecburiyetindedir. Hele muasır İslâm memleketlerinde milletine içtimaî ve siyasî sahalarda faydalı olmak isteyen devlet adamları, dine şeklen olsa dahi hürmet etmek, ölünce dinî merasimi ile defnedileceğine milletini kandırmak mecburiyetindedirler. Bu hâlde dinsizliği teşhir ederek amme hizmetinden çekilmek ile, halkın içinde bulunarak ona faydalı olmanın, hangisini tercih etmek lâzım geldiği düşünülmesi icap eden konudur. Ben bir devlet adamı değil, sadece bir öğretmenim, ben kendimi niye sıkarım? O hâlde samimi konuşursam benim dinim nedir?
Sayfa 69
İlk defa 16. yüzyılda İngiltere'de papaz olmayanla­ rın da kiliseleri yönetebilmelerini isteyen fikir akımını ifade etmek için kullanılan laisizm (laikleşmecilik) terimi, etimoloji k olarak Grekçe laos 'halk', laikos 'halka ait, halktan olan, ruhhan sınıfına mensup olmayan ' kelimelerinden türetilmiştir. Laisizm, dini her türlü sosyal hayattan ve devletten tecrit etmek şeklinde bir fikir akımıdır. Devletin din ve dünya siyaseti olara k hukuki statüsünü ifade eden laiklikte, hukuk , ahlak, siyaset ve sanat dinin etkisin­fen kurtulmuş olmalıdır.
286 syf.
·
Puan vermedi
·
38 günde okudu
Bilimsel eğitim ile toplumsal eşitlik düzeyine ulaşma devrimleri
Felsefi bilim olan bilimsel ateizm, nitelik olarak yalnızca dinin reddinden, basit bir dinsizlik bildiriminden ibaret değil­dir. Marksist materyalist dünya görüşünün önemli bir yanını oluşturan bilimsel ateizm; varsıl, olumlu içeriğe, ileri bir dün­ya görüşü potansiyeline, hümanist potansiyele sahip olup, ki­şinin ve toplumun özgüçsel yaşamına bir
Bilimsel Ateizm 
Bilimsel Ateizm Kolektif · Berfin Yayınları · 201940 okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
İskoç yazar Alasdair Gray’in Frankenstein’la ortak çıkış noktasıyla oluşurmuş olduğu Zavallılar’ı okudum. Filmi yarın izleyeceğim sinemada, böyle bir hikayenin nasıl filme uyarlanmış olduğunu çok merak ediyorum. Spoiler almamak için hakkında bir şey okumamaya, izlememeye özen gösterdim. Glasgow’da bir tarihçinin tesadüfen bulduğu içinden bir
Zavallılar
ZavallılarAlasdair Gray · İthaki Yayınları · 2024463 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Felsefe ve Siyaset Bir Arada
Frank Herbert’in “Dune Mesihi”, başyapıtı Dune serisinin devamı niteliğinde, zengin içerikli ve düşündürücü bir eserdir. Bu kitapta Herbert, ilk kitabın adrenalin dolu çatışma ve keşiflerine nazaran, daha çok karakterlerin iç dünyası, siyasi entrikalar ve felsefi temalar üzerine yoğunlaşır. “Dune Mesihi”, serinin devamında karşımıza çıkacak
Dune Mesihi
Dune MesihiFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20216,2bin okunma
Dinim İslam - Anti Kemalistim
Çapıcı bir yazı olacak. Kimileri kabul edecek, kimileri inada devam edeceği bir yazı olacaktır. Kelama başlamadan önce şunu belirtmek istiyorum; bizler Müslüman olduğunu iddia eden fakat bu hususta iman etmiş olduğumuz dinin ilk esası, emri “İkra-Oku” olan buna rağmen, dinimizin; emir, yasak, sosyal yapı, hukuki yapı bağlamında içerisinde esasları
Kemalizmin, ne sosyal adaletin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin kapsamlı bir açıklaması vardı, ne de topluma, sosyal ilkelerini itibarlı bir ideolojiden çıkaran daha genel bir ahlaki dayanak sağlıyordu. Kemalizmin yarattığı ve tam bir başarıya ulaşmış olan tek ideoloji Türk milliyetçiliği olmuştur. Cumhuriyet bu ahlaki boşluğu, dini ve ahlaki emirlerin önemli olduğu -yani, geleneksel sosyal felsefenin özünü oluşturduğu­ bir toplumda yaratmıştır. Osmanlı orta sınıfları -zanaatkarlar, esnaflar ve tüccarlar- toplumun, Kur'an'ın emirlerine göre biçimiendirilmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Gerçekten de din, uyumlu bir toplum ideali yaratmıştı. Kemalizmin, akla olduğu kadar kalbe de hitap eden bir sosyal ethos (değerler bütünü) getirmedeki başarısızlığı, ilk bakışta göründüğünden daha fazla kafa karıştırıcıdır. Türkiye'de İslamın şansının sadece kitlelerin muhafazakar eğilimlerine bağlı olmamasının sebeplerinden biri de budur. İslamın, çözümlenmesi zor olmakla beraber, son derece güçlü olan etkisinin "objektif' bir yanı vardır ve bu onun, toplum hakkında zengin bir semboller ve düşünme kalıpları hazinesine sahip olmasıdır.
860 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.