Kitap Okuma Grubumda 2022 Yılı Programına Giriyoruz
Yeni yıla giriş yapmamızla birlikte her ay 2 kitap okuyup 1 film izlediğimiz ve bunlar üzerine tartıştığımız Alıntılarla Yaşıyorum okuma grubunda da yeni yıla giriş yapıyoruz. 🤓 Telegram grubumdaki okurların kitap önerileri ve oylamalarıyla birlikte seçilen 2022 kitap programımıza göre, ocak ayında Knut Hamsun kitapları okuyarak bir İskandinav
SOSYOLOJI OKUMALARI (200 kitap)
SOSYOLOJİ’YE GİRİŞ Bu Ülke- Cemil Meriç Devlet - Platon Eric Voegelin İnsanlık draması - Bengül Güngörmez Siyaset Bilimi- Atilla Yayla Gorgias- Platon Sosyoloji- Anthony Giddens Öküzün A'sı-Barry Sanders Sosyolojik Düşünmek-Zygmunt Baumann Yasakoyucular ve Yorumcular-Zygmunt Baumann Akışkan Aşk- Zygmunt Bauman Minervanın
Reklam
Her alanda kızlar, erkeklere göre daha başarılıdır. Sosyolojiye Giriş, Mahmut Tezcan
Modernizm-Postmodernizm Ayrımı
"...Felsefi olarak varoluşçuluğa, nihilizme ve anarşizme dayanan, Hiedegger, Nietzsche, Sartre ve Wittgenstein’ın düşüncelerinden beslenen Postmodern yaklaşım, sosyal bilimlerle sanat ya da edebiyat arasında bir fark görmez. Modernizm, Aydınlanma döneminde ortaya çıkan temel inanç, değer ve varsayımları ifade eder ve gelecek hakkında iyimserdir. Bilime, teknolojiye, ilerlemeye inanır ve güvenir. Gerçek, güzellik ve ahlak gibi konularda birçok insanın üzerinde uzlaşabileceği standartlar olduğunu ileri sürer. Postmodernizm ise gelecek hakkında kötümserdir, tarihin belirli bir doğru üzerinde ilerlediğine inanmaz ve gelişme anlayışını reddeder. Sürekli ve hızla değişen, bölünmüş, kaos içinde ve karmaşık bir toplumsal dünya anlayışına sahiptir..." -Sosyolojiye Giriş,Aöf Yayınları-
Çay içme alışkanlığı ülkemizde nasıl oluşmuş?..
"...Çay her kültürde veya bütün zamanlarda aynı anlama gelmemektedir. Örneğin günümüzde çay gündelik hayatın önemli bir parçası olsa da, Türkiye’de çay yirminci yüzyıla kadar bu dereceyaygın olarak içilen bir içecek değildi. Daha önceleriyaygın olarak kahve tüketilirken, İkinci Dünya Savaşı sırasında kahve ithalatı ve 1970’lerin sonlarında döviz transferi yapılamadığı için kahve ithal edilememiş ve kahve yerine çay içme alışkanlığı oluşmuş, bugünkü yaygın tüketimine ancak bu tarihlerden sonra erişmiştir..." -Sosyolojiye Giriş,Aöf Yayınları-
Kırkayağın Hikayesi ve Özbilinç
"...Bunu küçük bir öyküyle açıklayalım: Kırkayak, kırk ayağının hepsini rahatça kullanarak yürüyüş yapıyormuş. Karşısına çıkan bir arkadaşı, “ne kadar dikkatlisin” demiş, “her zaman yürümeye üçüncü ayağınla başlıyorsun, hiçbir zaman yirmi birinci ayağından önce sekizinciyi ya da otuz altıncıdan önce yirmi dördüncüyü atmıyorsun”. Bunu duyan kırkayak, “öyle mi, hiç farkında değildim” demiş ve hangi ayağını hangi sırayla attığına dikkat etmeye çalışırken bir adım bile atamaz hale gelmiş ve dengesini kaybedip düşmüş. Kipling’in yazdığı bu öyküde öz bilinç kazanan kırkayak gibi, gündelik yaşamdaki rutini bozmak, yaptığımız ama farkında olmadığımız davranışları sorgulamak herkesin hoşuna gitmeyebilir. İnsanlar şimdiye kadar bildikleri ve gurur duydukları bir takım şeylerin sorgulanması, bazen de değerini kaybetmesi nedeniyle üzülebilir ya da kızabilirler. Ancak bilmedikleştirmenin önemli faydaları vardır. Bunu yaşayan birey artık hayatını daha bilinçli ve daha özgür yaşayacaktır (Bauman, 2004:24-25) -Sosyolojiye Giriş, Aöf Yayınları-
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.