Biz sadece bunu eğlenmek için yapıyorduk, bunun onu ne kadar incittiğinin farkında değildik, bizim ona, senin de bize yüklediğin o savaşın ötesini göremiyorduk ve öfkemizi ona boşalttığımız için mutluyduk.
Her zaman olduğu gibi, bana verdiklerinin keyfini çıkarabildim ama sadece utançla, bıkkınlıkla, zayıflıkla, suçlulukla. Bu yüzden sana bir dilenci gibi minnettar olabilirim, ancak bunu hak etmek için hiçbir şey yapmadım.
Yine de bir çocuk olarak bana söylediğin her söz benim için Tanrı’nın emri gibiydi, asla unutmadım onları; dünyayı, özellikle de seni yargılarken elimdeki en önemli araçlar olarak kalırdı ve bu noktada sen kesin bir yenilgiye uğradın.
Senin düşüncelerin doğruydu, diğerleri deli saçmasıydı, aşırıydı, anormaldi. Hatta kendine güvenin öyle büyüktü ki ancak bu kadar istikrarlı olabilirdin ve ancak bu kadar hatasız.