80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Önsöz:
türkiye'de 1919-1922 yılları arasında patlak veren milli burjuva devrimi, birinci dünya savaşı'nda yenilen türkiye'yi olduğu gibi yutmak isteyen ingiliz-fransız emperyalizmine ve yardakçısı olan yunan saldırganlarına karşı yöneltilmişti. türkiye halkı buna karşı koydu ve zaferle sonuçlanan bir milli mücadeleye girişti. bu
Türkiye Proletaryası
Türkiye ProletaryasıA. Şnurov · Yar Yayınları · 200633 okunma
Komünizm
Geniş anlamda komünizm, bütün mülklerin ortak olduğu bir toplumu ifade eder. Küçük ölçekli "ilkel" komünizm denemeleri çeşitli zamanlarda ortaya çıktı: Örneğin bazı Ortaçağ manastır toplulukları ve on yedinci yüzyılda İngiliz İç Savaşı sırasında bazı radikal gruplar. Modern bilimsel komünizm, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto'dan köken alır. Endüstriyel işçi sınıfının kapitalizmi devireceğine ve "proletarya diktatörlüğü" -devletin bütün mülklere sahip olduğu bir sosyalizm evresi- kuracağına inanırlar. Sonunda devletin yerini "her biri kendi yeteneğine ve her birine kendi ihtiyaçlarına göre" ilkesine dayanan mükemmel komünizm alacaktır. Sovyetler Birliği'nde ve başka yerlerde yirminci yüzyılda kurulan "komünist" devletler, Komünist Parti'nin diktatörce güç kullanması yüzünden hiçbir zaman devlet sosyalizmini geçemedi.
Sayfa 258Kitabı okudu
Reklam
Sovyet Devrimi 9,5 Milyon Cana Mal Oldu
Nihai aşamada Lenin de Marx gibi, işçilerin kendi başlarına devrimci bilince ulaşamayacaklarına, halkı sosyalizme götürmek için güçlü bir merkezi idareye dayanan Marksist bir partiye ihtiyaç duyduklarına ikna olmuştu. Ona göre; işçilerin hak ettiğini alması için tek çare proletarya diktatörlüğü kurmaktı. Zaten Sovyetler Birliği de, 70 yıllık ömründe, bürokratların Komünist Parti eliyle işçiler adına kurduğu diktatörlükten başka bir şey olmayacaktı. Evet, iç savaş sona erdiğinde Lenin ve arkadaşlarının kızıl zaferi, ülkeye 1,5 milyonu asker, 8 milyonu sivil olmak üzere; çarpışmalar. hastalıklar ve kıtlıktan ölen 9,5 milyon cana mal olacaktı..
Sayfa 307 - Timaş Yayınları, 1. Baskı (2015)Kitabı okudu
Kruşçevciler, Sovyetler Birliği’nde iktidarı ellerine geçirir geçirmez, proletarya diktatörlüğünü yok etmeyi, kapitalizmi yeniden kurmayı ve Sovyetler Birliği’ni em­peryalist bir süper devlet haline dönüştürmeyi kendile­rine temel amaç edindiler. … Onlar, Sovyetler Birliği’ndeki sosyalist ya­pıyı sistemli bir biçimde tasfiye etmeyi görev saydılar. Sovyet sistemini liberalleştirmek, proletarya diktatörlü­ğü devletini burjuva devletine dönüştürmek, sosyalist ekonomi ve kültürün kapitalist dönüşümünü gerçekleştir­mek için mücadele ettiler.
tüm dün­yanın gerçek marksist-leninistleri ve devrimcileri de kruşçevci ihanete karşı çıktılar. değişik ülkelerde, dev­rimci proletarya, işçi sınıfının ve halkların; burjuvaziye, emperyalizme ve modern revizyonizme karşı mücadelesi­ne önderlik etme ağır görevini üstlenen genç marksist-leninist partiler yarattı. emperyalizmin ve revizyonizmin, sosyalizmi temelli yıkma, gerçek uluslararası komünist hareketi boğma ve halkların mücadelesini bastırma umudu boşa çıktı. kruş­çevci revizyonistler, anti-marksist ve karşı-devrimci yüz­lerini açığa çıkarmakta gecikmediler. halklar, artık sov­yetler birliği’nin dünya hegemonyası için amerika birle­şik devletleri ile rekabet içinde emperyalist bir süper dev­let olduğunu ve abd emperyalizminin yanı sıra, devrimin, sosyalizmin ve dünya halklarının başka bir büyük düşma­nı olduğunu gördüler.
"Barış içinde birarada yaşama tezi Sovyet revizyonistlerinin Amerikan emperyalistlerine yaptığı bir çağrıydı. Bunun amacı da dünyayı aralarında paylaşmak ve ona birlikte egemen olmaktı. Kruşçevci revizyonist çizgiden yararlanarak emperyalizm ve gericilik, komünizme karşı geniş bir saldırı başlattı. Özellikle, devrime ve sosyalizme
Reklam
91 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.