NOT: Bu yazı yalnızca kitaba dair değildir. Uzun bir makale konusu, tez ya da kitap olabilecek "kadınların tarihi"ne dair kısa bir yazıdır. Yine de bir incelemeye göre uzundur. 10'dan fazla alıntıyla da yazıyı zenginleştirmeye çalıştım. Ve rahat okunması için konu başlıklarına ayırdım. Yalnızca kitapla ilgili kısımları merak edenler
Kitabınızı bir umut için okumak istedim. Çoktan yitirdiğim umutlara bir umut olsun diye. Dicle Nehri kıyısında ölü bir beden kadar soğuk bir taşa oturup sıcak kitap sayfalarını okumaya başladım.
Çocukluk yıllarınızı okurken kendi çocukluk yıllarım aklıma geliyordu, çocukluğumda hayaller kurduğum bu nehir kıyısında. Çocukken geleceğe dair
~~
İhtiyacım var sana !
Nasıl anlatılır ki !
Dokunmak değil benimkisi...
Günde on saniye yüzünü görsem de yeter,
Tenime dokun istemiyorum,
Yüreğimden tut mesela !
Bir şarkının içinden söyle cümlelerini,
Hayalin dibimde bitsin,
Elimi tut dokun demiyorum,
Elimi tut hissedeyim yüreğini !
Konuşalım saatlerce olmasa bile,
Dakikalarca gözlerinde buluşsam yeter diyorum.
Sesini duymasamda olur,
Yüreğinden konuş mesela !
Biz olunca zaman dursun,
Hayat dursun.
O an sadece bizde yaşam olsun istiyorum !
Çok değil...
Seni yanımda değil,
Canımda istiyorum.
~~
2017 yılında Nobel edebiyat ödülü alan Kazuo Ishıguro’nun “Beni Asla Bırakma” adlı romanı, Ishiguro’dan okuduğum ilk romandı ve kitabı okuyup bitirdiğimde karışık duygular yaşadım. Kitabı okurken pek çok eserle bağlantı kurdum -bu bağlamda kitap zihin açıcıydı benim için- ancak diğer taraftan kitap bende sebebini bilmediğim bir eksiklik hissi
"Hangi günü görmedik ki akşam olmamış" -Yaşar Kemal-
Hangi kitabı görmedik ki nihayete varmamış
-Mustafa Diyar-
Herkese selam ederim Breler(Kitabın tarzına uygun bir selam olsun istedim). Kitabın baskısı günümüzde dört cilt olarak neşredilmiş. Okuduğum baskı tek ciltten müteşekkil 2142 sayfa. Ama hiç bitmesin istedim. Ben, bunca yıl
Yazmak istiyorum, güzel bir kitabın bıraktığı izler görünsün diye. En iyi ne zaman anlatılır bir kitap? Okuyup bitirince hemen mi, yoksa ateşin altı fazla açık kalmışsa biraz demlenmesi için beklemek mi lazım? Ben sıcağı sıcağına yazmak istedim.
Kitabın verdiği hisleri aktarmak, yazarın dünyasına tanıklık etmek ve daha çok kişinin okumasını
Anne Brontë ile birlikte 3 kız kardeş İngiliz edebiyatı için gerçekten önemli bir yerdedirler. Kitap basma dönemleri bu kardeşlerin çok sancılı olmuştur.
Anlam ile Tanımlanmak
✿ ✿ ✿
Anadolu coğrafyası, Yunan ile Pers Medeniyetlerinin buluştuğu, Grek ile Helenistik düşünce medeniyetlerini Bağdat’a taşıdıkları bir güzergâh ve yoğrulma yeridir. Malazgirt zaferiyle, bu doğu batı yoğrulması Hristiyan değerlerinden İslâm değerlerine geçti. Bu süreçten itibaren Anadolu’nun Yunan, Grek,
Samançının Colu, eserin orijinal ismidir. Yine gerçek bir öyküye dayanır. Ciyde köyünü de içine alan kolhozda, ismi gerçekten Tolgonay olan bir kadın vardır ve bu kadın eşi ve çocuklarını cepheye göndermiştir. Cengiz Aytmatov, küçükken ailesiyle birlikte Tolgonay Ana’nın evinde misafir olmuştur. Bu arada Tolgonay, bizdeki Dolunay, Tolunay
Rahman ve Rahim olan ALLAH'ın adıyla, Hamd, alemlerin Rabb'i olan ALLAH'a mahsustur. Salatü selam, her türlü ikram kainatın efendisi önderimiz, rehberimiz, sevgiler sevgilisi Resül-i Ekrem Efendimiz'in, al ve ashabının, kıyamete kadar yolundan gidenlerin üzerine olsun.
(Bu kitap kadar mühabbet dolu bir kitap okumadım her sayfası her satırı