221 syf.
·
Not rated
Aleksandra Mihayilovna Kollontay burjuva bir ailenin kızı olarak hayata gelmiştir. Etliye sütlüye dokunmadan rahat bir yaşam tercih etme şansına sahipken devrimci mücadeleye katılmıştır. 20 yaşında evlenmiş, tutsaklık olarak gördüğü evliliğini bitirip eğitim için İsviçre' ye gidip eğitimini tamamlamıştır. Evliliği ile ilgili şöyle der: '' Belki
Marksizm ve Cinsel Devrim
Marksizm ve Cinsel DevrimAleksandra Kollontai · Ceylan Yayınları · 201650 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Ne yazsam yazar ve kitap hakkında yetersiz gelecek hissiyle kaç gündür herhangi bir yorum yapamadım. Yazar o kadar yalın bir şekilde ortaya koymuş ki hikâyeyi, yapılacak her yorum eğreti duracak, kelimeler kifayetsiz kalacak gibi geliyor. İnsan yorum yapmak ne haddime diye şöyle bir adım çekiliyor. Yine de bir kaç kelime etmeden böyle bir kitabı okudum demek yazara haksızlık olacak. Kitabın konusu çok ilginç, insanlığın felaket anlarında takınabileceği çeşitli tutumları çok gerçekçi bir tarzda ortaya koyup olayları olanca çıplaklığı ile okuyucuya yaşatmış. Bir gün bir ülkede adamın biri yolda Kör olur. Bu bembeyaz bir körlüktür ve ne yazık ki bulaşıcıdır. Toplum insanları bulaşıcı bu körlükten korumak için panikleyince kör alanlar özel bakım ve tecrit görecekleri söylenen karantinaya alınır. Artık insanlar daha önce deneyimlemelerinin mümkün olmadığı bu yeni durumda el yordamı ile bir lokma yemek ve bir yudum su için muhtaç hale gelmişlerdir. Gören gözler olmayınca insanın en temel ihtiyaçlarını karşılamak için verilen kıyasıya mücadele, en ufak işler için bir araya gelmek ve yardımlaşmak zorunda kalsalar da aslında insanların acınası yalnızlaşması, bir şekilde gücü eline geçiren kötü insanların hemen kişisel çıkar sağlamaya çalışıp zalimleşmesi, insani değerlerin hemen solup gitmesi korkutucuydu. Sizce de yağmur altında çamaşır yıkayan kadınlarda büyülü bir yan yok muydu? Bütün o kederi de ancak böyle bir yağmur paklardı. Baştan sona sarsıcı bir deneyim yaşadım. Neyse ki olayın başkahramanlarının verdiği umut bize de insanların içindeki iyiliğe inanma ve devam etme cesareti verdi.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105.2k okunma
Reklam
264 syf.
·
Not rated
Hepimiz bir yerlerde denk gelmişizdir. Av Feyza Altun'a ️ Evet evet o adliye koridorlarında oğlu ile gezen hatta ve hatta davaya oğlu ile giren avukat adliyeye bebek bakım odasının yapılmasına önayak olan ANNE ️ Kitabında Kadının Fendi ( hilesi) değil, kadının fenni (ilim ve bilimi) erkeği yenecek diyor Feyza Altun. Aslında kadınların içindeki
Kadının Fenni
Kadının FenniFeyza Altun · İnkılap · 20151,062 okunma
128 syf.
·
Not rated
Erich Fromm, okudugum ilk kitabi Sevme Sanati. Zannediyorum ki tum kitaplarini da okuyacam, cunku konuya bir cok pencereden bakip sorular sorup cevaplar bulup yorumlar uzerinden en derin aciklamalarla yorumlayip en tatmin edici sekilde kaleme almis sevme sanatini... Sevme sanatin da bir sanatmidir sevmek diye giris yapiyor Fromm. Sevmenin tipki
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Altın Post Yayıncılık · 201218.9k okunma
131 syf.
·
Not rated
#okudumbitti #kitapyorumu Aşk dolu mektuplar okuyoruz ama sanmayın ki yalnız bir aşkın esrikliğinde savrulup kavuşma hasreti çekiyoruz. Hayır! 60 ve 70'ler Türkiye'sinin sokaklarında yürüyor, kahvehanelerinde oturuyor, gazete ve televizyonlarından (ve Cemal Süreya ağzından) siyaseti takip ediyor, siyasi rüzgarları hissediyor, edebiyat camiasından
On Üç Günün Mektupları
On Üç Günün MektuplarıCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 20174,693 okunma
107 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Bu incelemem
Havva Öztin Akarsu
Havva Öztin Akarsu
'e ithaftır. Yazmak zor be! Oh, bir öykü daha bitirdim. Sabah sabah( 6:00) ne yapsam ki? Yazılmaz da artık anasını satim. Bari bir öykü kitabı okuyayım. Yerli bir kitap olsun. Tabii ya, yerli olsun. Şu kuşa bak yahu, nasıl da şakıyor sabah sabah. Deniz bey ne dediydi? Solovey? Solovey’in Türkçesi ne
Yeni Zaman
Yeni ZamanZafer Berke · Yaba Yayınları · 20047 okunma
Reklam
94 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.