Şeriat ve Kadın 4
Kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumda su bulamazsanız bir top- rağa teyemmüm edin» (K. 4 Niså 43). Eğer münasebetten sonra erkek tekrar şehvete gelerek kadına du- hul etmek isterse, mutlaka abdest almalıdır, çünkü Ebû Sa'id el-Hudri- nin rivayetine göre Muhammed şöyle emretmiştir: ....şayet içinizden biri karısıyla cinsi münasebette
A.T Mühürlenmiş Zaman
Insanoğlu bıkıp usanmadan, kendisiyle dünya arasında bir ilişki kurar, bu dünyayı sahiplenmek, sezgisel olarak algıladığı idealiyle bu dünya arasında bir uyum sağlamak için yanıp tutuşur. Bu isteğin yerine geti- rilemez olması, insanların hoşnutsuzluğunun ve kendi benliğindeki eksikliğin yarattığı acının bitip tükenmeyen bir kaynağını oluşturur.
Reklam
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Hayat
Hayat insanın var olduğu süre boyunca deneyimlediği ve yaşadığı olayların tümüdür.Bazılarına göre insana verilen en büyük hediye bazılarına göreyse verilen en büyük cezadır. Bu düşüncelerin nedeniyse insanoğlunun deneyimleri,hisleri ve yaşantısıdır.Hayat bazen bir macera bazense bir öğrenme sürecidir.Hayatta karşılaştığımız zorluklar bizi güçlendirir bazı şeylerin farkına varmamızı sağlar bunun yanında sevinci ve mutluluğuda beraberinde getirir.Söyle bir söz var "Hayat iskambil oyunu gibidir,doğru kartları seçmek bizim elimizde değil ama eldeki kartları iyi oynamak bizim elimizdedir" diye.Yani hayatımızı biz seçemeyiz ama biz yönlendirebiliriz.Son olarak hayat bir yolculuktur hayatın anlamını bulmak ise her birimizin kendi yolculuğunda keşfettiği bir süreçtir. Hayatla ilgili bir konuşma yazmaya calıştım eleştiri yapabilirmisiniz?
Olay özetle şöyle: Lozan Anlaşması uyarınca, Patrikhane’nin en üst dü­ zey organı olan Sen Sinod Meclisi üyelerinin, Türk vatanda­ şı papazlardan oluşması gerekiyor. Heybeliada’daki Ruhban Okulu kapalı... Bu yüzden papaz yetişmiyor. (AKP çok ya­ kında bu papaz okulunu da açacak.) Papaz yetişmeyince, Patrikhane’nin Sen Sinod Meclisi toplanamıyor. Bunun üzerine Patrikhane ile AKP hükümeti arasında gizli pazarlık yapıldı. Listeyi Patrikhane verdi, dünyanın çe­ şitli ülkelerinde yaşayan 1" ' - ~ z, Türk vatandaşı olmak için başvuruda bulundu. _ nardan 13’ü, Bakanlar Kurulu kararıyla bir gecede ansızın Türk (!) yapılıverdi! İthal malı yeni metropolitlerimizden bazıları: İtalya p a ­ pazı Tsambios Zervos, Güney Amerika papazı Panagiotis Antonopoulos, Yeni Zelanda papazı Adam antios Tsoukos, Kasu papazı Georgios Panagiotidis, Arkolohori papazı Stavros Nanakis.-.. Liste uzayıp gidiyor. Şimdi Bakanlar Kurulu kararıyla bir gecede ‘Türk (!)’ ya­ pılan bu adamların bazılarına ‘H aritada Türkiye’yi göster’ desek, vallahi gösteremezler...
Enes

Enes

@enesbir
·
10 December 2023 10:39
TÜRK YAPILAN PAPAZLAR *
25 Kasım 2010 tarihli Sözcü gazetesinde Emin Çölaşan, AKP’lilerin Fener Patrikliği’ne verdiği inanılmaz tavizlerden bahsediyor ve şunları yazıyordu: "Rezaleti dün Saliha Çolak'ın haberinden öğrendim. AKP hükümeti, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan 13 adet papazı, İstanbul’daki Patrikhane’nin bastırmasıyla Türk va­ tandaşı yapmış. Olay özetle şöyle:
Namazlarda huşûyu kaybetmek
Kulun, Rabbinin huzurunda kalben huşû içinde olması namazın özü ve ruhu demektir. Huşû ve hudû olmadan kılınan namaz cansız bir bedene benzer. Bir kul kendisi gibi olan başka bir kula, ölü köle veya ölü cariye hediye etmekten utanmaz mı? Peki, böyle bir hediye bir krala, sultana ve benzeri şahsiyetlere gönderilse durum ne olur? İşte bu durumda olan kulun Allah'a sunduğu ameller, o kişinin kral ve sultanlara göndermek istediği ölü köle veya cariye mesabesindedir. Her ne kadar dünyevi açıdan farzlar yerine getirilmiş olsa da, Allah (c.c) o kişinin bu yaptıklarını kabul etmez ve o kula mükâfat vermez. Bir kulun namazı ancak onun namazı kavrayabildiği kadarıyla makbuldür. Nitekim hadiste şöyle geçmiştir: إِنَّ العَبْدَ لَيُصَلِّي الصَّلَاةَ و ما كُتِبَ له إِلَّا نِصْفَهَا إِلَّا ثلُثها إِلَّا رُبعها إِلَّا خُمُسها حتى بَلَغَ عَشْرَهَا "Kul namaz kılar ancak kendisine (ihlâsına göre) onun yarısı yazılır; (bazılarına) üçte biri, dörtte biri veya beşte biri (sevap olarak) yazılır. Hatta bu durum onda bire kadar iner." Ebu Davud, 796; Beyhaki, Sünenu'l Kübra, 3243
Rahmet Yağmurları
Rahmet Yağmurları
195 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.