Çünkü Oğuz Atay'ı da okudum. Seni de tanıdım... Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim... Seni az tanıyorum... Az... Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece 2 harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri Başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi. Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorumi demek, seni kendimden çok biliyorum demektir. Bilmesem de öğrenmek için her şeyi yaparım demektir. Belki de az her şey demektir. Ve Belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir.
Sayfa 349Kitabı okudu
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Reklam
Babama Selam Söyle Karlı bir akşamdı Ankara'da; Son kez elele yürümüştük, Bitmesin istediğimiz yola. Kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık. Yazarsın bana demiştin. Bende yazarım sana sık sık.
330 syf.
5/10 puan verdi
İlk defa yazarın bir kitabını okuyorum, yazarın edebiyat üzerine ödül aldığını biyografisini okuyunca öğrendim. Hangi kitaplarından dolayı ödül aldığını bu incelemeyi yazdığım sırada araştırmış bulunmadığım için bilmiyorum. Nedense ödül almasına şaşırdım. Benim yazarı sevmediğime dair bir kanıtım yok lakin önyargım var diye düşünüyorum.
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105.7k okunma
531 syf.
8/10 puan verdi
İlk başlarda öyle bir giriş var ki kitaba, ister istemez şöyle bir silkeleniyorsunuz. Bunu konu, kurgu, karakterler anlamında söylemiyorum. İnsanı düşünmeye itiyor bazı cümleler, bazı paragraflar. Gözlerinizi kapatarak algılamak, hissetmek ve kafa yormak istiyorsunuz cümlelere. Bunları elbette kitabın başlangıcı için söylüyorum, kitap ilerledikçe bu tarzından vazgeçiyor yazar. Sonra diyorsunuz ki ne anlatıyor bu adam, elbette bir hikâye var ama yazar, aklına gelen şeylerin hepsini yazmaya çalışmış dediğiniz anlar da oluyor. Bu anlar belki de bazı okuyucuların kitabı okumaktan vazgeçtikleri yâda sıkılarak devam ettikleri bölümler. Hayatın anlamını kavrayamamış iki karakterin batık bir halde yaşamaları, elbette bu batık hayatı yaşarken dünyada birçok insanın böyle batmış hayatlara eşlik ettiğini de görüyorsunuz. İnsan olmanın ve hayatın en acımasız anları da dâhil hayata bir şekilde tutunmak gerektiğini Kayra karakteri anlayamazken, Kinyas bir şekilde bunu başarabilmektedir. Yazarın sonunda belki okuyuculara vermek istediği final mesajıdır bu durum. Ama bu mesajın dışında sayısını bilemediğim o kadar çok konuya bir şekilde girmiştir ki yazar, kitap içinde kitaplar çıkartabilmek mümkün o konulardan. İlk kitabı olması, kitabı 23 yaşında yazması kesinlikle kitabın kurgusunu ve akışını değerlendirirken göz ardı edilmemelidir. Kitaptan, bir roman okumak dışında aldığım notlarla birlikte çok şey öğrendim. İşin birde bu tarafını görmek gerekir diye düşünüyorum. Benim yeni öğrendiklerimi önceden bilen okuyucu belki de bu sebepten de kitaptan sıkılmış olabilir. Ben okudum, sevdim, tavsiye ederim ve diğer kitaplarını da okuyacağım.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227.1k okunma
95 syf.
10/10 puan verdi
İçimde bir şey var tarif edemiyorum, birazdan maç başlayacak, tv’nin karşısına oturmadan bir şeylerde yazmak istedim. 17 tane alıntı ekledim, daha fazla olabilirdi, daha fazlası da kitabı yazmak olurdu, utandım. Aslında ince bir kitap, bana doğum günü hediyesi olarak verildi. Hediye aldığım kitapların en incesiydi. Ama nedense üç gün sürdü okumam. Anlayamadığım bir şey oldu. Mesela 25 sayfa okudum, ayracı arasına koydum. Bir şeyler yaptım, işimle uğraştım, yemek yedim, tekrar kitabı elime aldığımda okumaya baştan başladım. Okuduğum yerleri tekrar tekrar okumak istedim. Bunu anlatamıyorum, kendime açıklayamıyorum, farklı bir duygu, ifadesi zor. Gerçekle, düşler arasında kaybolup gitmek gibiydi. Küçük bir odada geçen büyük bir sinema filmi çekmek gibi… Afyon alan karakter, belli dönemlerde afyon kullanmış yazar ve afyon almış gibi olan bir okuyucu. (bir arkadaşım kitabı okuduktan 45 gün sonra "kitap hakkında aklına düşen bir şeyler var mı? diye sordu. Ona bende şöyle yanıt verdim: "Kör Baykuş ta şöyle bir durum var benim için kelimeler ve cümleler okundu geçti, aklımda alıntı yapabileceğim bir söz yok. fakat bir gizem var anlayamadığım, sanki bende o karakterin yanındaydım ve onun yaşadıklarını yaşamıştım. O adamın kahkası kulaklarımda, at arabası ile valizi taşıması gözümde, evin bulunduğu mekan vs, yaşamış gibiyim. Kitabı özel yapan bu şeyleri hissettrimesi herhalde.)
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328.4k okunma
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Bana bir seferinde sokak adın olarak neden Day'i seçtiğini anlatmıştın. Her yeni sabahla birlikte her şey tekrar mümkündür, değil mi?" "Bazen güneş daha erken batar. Günler sonsuza kadar sürmez, bilirsin. Ama elimden gelen en iyi şekilde mücadele edeceğim. Sana bunun sözünü verebilirim." Dünden beri bekledim. Uyudum uyandım,
Şampiyon
ŞampiyonMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20152,455 okunma
433 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
"Ne var ki, anlamadığı tek şey şu; bazen bir erkek doğru kadınla tanışana kadar adam olamaz." Veee Drew Evans ile tanışalım bayanlar... Dikkat lütfen, bu adam tam bir ayaklı bomba... Yukarıdaki sözler ona ait olabilir ama sakın kanmayın ;) Cıksss... Kate'le tanışana kadar bu sözleri söyleyen adamdan eser yok. Okuyun ve görün. Ve hayran
Karmakarışık (Ciltli)
Karmakarışık (Ciltli)Emma Chase · Ephesus Yayınları · 2015790 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 5 hours
Bir polisiye sever olarak sürükleyici bir polisiye/cinayet romanı okumak kadar keyif verici bir şey yoktur. Akar gider kitap elinizde. Nitekim böyle okudum bu romanı. Başladım ve birkaç saat içinde bitirdim. Özellikle "katilin özrü" çok iç acıtıcı ki bu da katilin iç sesi olarak başarı ile işlenmiş. Romanın başından sonuna kadar şüphe
Katilin Özrü
Katilin ÖzrüNurhan Işkın · Kozalak Yayınevi · 2014227 okunma
190 syf.
1/10 puan verdi
Bu kitapta Piruze'yi yazan Sinan Akyüz gitmiş, yerine başka bir adam gelmiş. Kitaplığımdaki Yabancı! Kitabın 189 sayfa olmasını önemsemeyin. Karşılıklı diyalog şeklinde gelişiyor ve iri puntolar kullanılmış. Taş çatlasa 70 sayfalık bir kitap yani. Olay bir adamın eve "Eyes Wide Shut - Gözleri Tamamen Kapalı" filminin DVD'sini
Yatağımdaki Yabancı
Yatağımdaki YabancıSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 20171,045 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.