İSTİKLÂL MARŞINI ANLAMA VE ANLATMA ETKİNLİĞİ SONUÇ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ KAHRAMAN ORDUMUZA 👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL) İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Hayat ve Ben
Otuzbeşime bastım geçen hafta... İlk Yarı bitti: Hayat : 1 ... Ben : 0 ... Ama belliydi böyle olacağı... Nicedir başlamıştı belirtiler : Yolda çocuklar "Amca şu topu atıversene" seslendiklerinde kuşkulanmışdım ilkin... Sonra saçlarımdaki beyaz teller tescilledi yarı yolun ufukda göründüğünü... Baktım lise fotoğrafları sararmış, sınıf
Reklam
188 syf.
6/10 puan verdi
Kahramanımız Hacime ilkokulda tanıştığı, sol bacağı aksak Şimamoto ile ortaokulda ayrıldıktan sonra onu hiç unutamaz. Yıllar sonra evli iki çocuk babası iken çalıştığı şehirde tekrar karşılaşırlar. Böylece Hacime, ailesi bir yanda, unutamadığı kadın bir yanda kendisini bir çıkmazın içinde bulur. Öncelikle Hacimenin Şimamoto ya olan bağımlılık derecesindeki aşkını hissedemedim. Hal böyle olunca, konunun kaynağı olan şeye ikna olamadım ve kitabın içine de tam giremedim, bu önyargıdan kurtulamadım. Bir diğer husus kitabın konusu sıradandı. Bunu eleştirmiyorum. Çünkü yazar sıradan bir olaya öyle bir bakış açısı katar ki hayran bırakır. Ama onu da bulamadım. Sıradan bir anda tansiyonu yükseltmeye, heyecanı artırmaya çalışıyor, sıradanlığı ortadan kaldırmaya çalışıyor ancak öyle bir durum yok ki ortada zorlamakla olacak bir şey değil. Sahne dramatik değil ama öyle göstermek için bir zorlama var. Değinmek istediğim başka bir husus: Ya şimamotoyla kaçıncı buluşman işte o muydu değilmiydi kültablası orada ruju bardakta...bu ruh haline gelecek ne yaşadın? Uzun zamandır görmediğin, ki istesen gidip görebileceğin birini tekrar gördün. Ve Şimamoto nun sürekli sebebini sorma, soru sorma demesi. Tamam gizem katmak tarzın olabilir ama bir süre sonra gerçekliğini yitiriyor. Murakami nin tarzını beğenmedim. Kahramanla hiç birleştiremedim kendimi. Sanki çok sıradan bir şeyi süsleyreek kakalıyor gibi bir duyguya kapıldım. Beğenenlere diyecek bir şey yok tabiki zevkler tartışılmaz.
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,367 okunma
BEN BUNA YAKARIM
🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬🚬Telefonuma kaydettiğim fotoğraflarımıza bakarken daha fazla dayanamayıp ''Özledim'' diye mesaj attım. Sonra da playlistte Sezen aksunun herhangi bir şarkısını açtım, elimde yanmakta olan sigaradan derin bir nefes çekip. '' bu gün haddinden de fazla vurdumduymazsın'' yazdım. Boğazımı yakarcasına ses eksilttim sezen aksuya. 2.
358 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Merhaba Mehmed, İlk tanışmamız bu oysa uzun zamandır bir şekilde karşılaşıyorduk seninle ama ilk defa oturup dinledim seni. Böyle olur bazen o bildiğin yazarı ,o bildiğin kitabı okumak için sanki henüz zaman vardır.Daha yakından tanımak adına dinlemeye devam edeceğim yazdıklarına kulak verip. Bir yazarı ilk defa okucaksaniz seçtiğiniz o ilk eser çok önemlidir.Yazarı doğru algılamak için adının bir şiir kitabına uygunluguyla dilinize dolanıp durması boşuna değildir.Vehut masalsı. Öyle başlıyor eserde. Kavuşamayan aşk klasiği gibi hissederken bu anda olayların farklı boyutlara çıktığını anlıyorsunuz. Fakat neden yazar meraklı okuyuculara torpil geçip kitabın nasıl sonlanicagini yazıyor diyorsunuz. Kitabın tüm büyüsünün bittiğini düşünürken farklı yüzlerle karşılaşıyorsunuz. Anlatımı dediğim gibi masalsı ilerlediği için basit ,anlaşılır kaba tabiriyle temiz bir dil. Ben de Mehmed'e uyup kitabı ilk defa bitirmeden incelemeye başladım .Bu sekilde ilerlemeyi deneyeceğim. Baz ve Kevok .. Yolları bir şekilde kesişen iki insan iki çaresiz,iki kimsesiz,iki ölüm..Farklı coğrafyaların insanları hayata tutunuslari..Okur için ordan oraya sürüklenis.Belki bir şiir belki bir masal yada bir film . Ama hepsinde hüzünlü.Kimilerine göre derinlemesine farklı anlamlar siyasi mesajlar kimine göre kavusamayan aşıklar kimine göre vs vs zaten çoğu zaman boyle değilmidir sizin pencerenizde kitabın durusu sizin görüşünüze paralerdir.
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)
Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık (Cep Boy)Mehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20179,6bin okunma
HACKI (köpek deyip geçmeyin)
Hacki... Orta yaşlı profesör, her sabah işe gitmek için uğradığı tren istasyonunda sevimli mi sevimli bir köpek yavrusu ile karşılaşır. Bir süre sevip okşadıktan sonra sanki ikilinin arasında duygusal bir bağ gelişir. Profesör derse yetişmesi lazımdır ve tren kalkmak üzeredir artık. Ama vedalaşmak bir türlü mümkün olmaz... Durumu gören istasyon
Reklam
33 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.