144 syf.
·
Puan vermedi
Söyle Margos Nerelisen?..
"Migirdiç Margosyan, Ermenilerin kavaragan kraganutyun dedikleri ve Türkçe'ye 'köy edebiyatı" veya 'taşra edebiyatı' olarak çevrilebilecek bir ekolün yaşayan son temsilcisi olarak adlandırılagelmiştir." Ermeni taşra edebiyatı olarak adlandırılan bu türü çok severim ama sadece yazarların ulusal kimlik farkından dolayı böyle bir
Söyle Margos Nerelisen?
Söyle Margos Nerelisen?Mıgırdiç Margosyan · Aras Yayıncılık · 2011243 okunma
"Ti-li-li, ti-li-lii" bizim yörelerde Ermeni'nin, Kürt'ün, Türk'ün, Süryani'nin, Keldani'nin, hasılı tüm toplumun sevinç çığlığıdır.
Reklam
Ma Biz Diyarbekir'liyiz Bizde de Bele.. :)
“Til-li-li , til-li-liii “ bizim yörelerde Ermeni’nin, Kürt’ün, Türk’ün, Süryani’nin ,Keldani’nin, hasılı tüm toplumun sevinç çığlığıdır.. Düğünlerde “toy” larda , nişanlarda , sünnetlerde, çağrılıp söylenir . “Ti-li-li “ siz sevinç olmaz!! .
Dışarda kar dizboyu iken, lapa lapa kar yağarken, "kımbo" ve idare lambasının ışığı altında pestilin içine ceviz içi koyarak hiç yediniz mi? Tadını bilir misiniz?
Sayfa 97 - Aras Yayıncılık 4. Baskı Mayıs 1997
Bizler, eş dost, akraba veya komşularımıza kafamıza estiği an, istediğimiz zaman kalkar gideriz. Önceden haber vererek, izin isteyerek, var olmayan telefonlarımızla arayıp, "Yarın ağşam size mısafırlığa gelecağığ, işız vardır? Evdesız? Kefız yerındedir? Bizi kabul edisız?" gibi saçma sapan sorularla vakit geçirmeyiz! Kalkar, yola düşer gideriz. Hepsi o kadar.
Sayfa 85 - Aras Yayıncılık 4. Baskı Mayıs 1997
Gavur mahallesi başın sağolsun; Mıgırdıç Margosyan:((
Gavur Mahallesi, ile ilk tanışma kitabı ardı sıra okuduğum; Biletimiz İstanbul’a Kesildi, Söyle Margos Nerelisen ve Tespih Taneleri romanları yazarı Mıgırdiç Margosyan, bu toprakların güzel, canlı bir rengi daha gitti maalesef Ailesine, sevenlerinin başı sağolsun...
Reklam
"Oçharnerti duvir, ar zavagti!" Tann'nın bizim yöre Ermenicesiyle ilettiği bu buyruğunun Türkçesi şudur: 'Koyunlarını verdin, al çocuğunu!' Bu Mıgırdiç adlı velet, yedi kurbanlık koça karşılık yaşama hakkını elde etmekle, aynı zamanda rahmetli dedesinin de adını ve anısını yaşatma olanağını elde eder. Bu Mıgırdiç, benim!
Sayfa 29 - Aras Yayıncılık 4. Baskı Mayıs 1997
"Orta yerde düpedüz, göz göre göre bir haksızlık vardı. Neden daha doğar doğmaz ben bazı şeylerden yoksun bırakılıyordum? Bunu kimler ve ne hakla engelliyorlardı? Eşitlik 'egalite' denen bir kavram bizim buralara hiç uğramamış mıydı?"
Sayfa 101Kitabı okudu
Heredan, Heredan, Heredan, baba ocağı, ana kucağı... Tüm bir kuşak, çoluk çocuk, senden koptu, koparıldı, parça parça, "berdan berdan". Ama seni hiç unutmadı, unutamadı. Dudaklarda öpücük, gülücüklerde hüzün, kalplerde özlem oldun. Mezarlar üstünde dikilen taşlarda nakış oldun, süs oldun...
Sayfa 106 - Aras Yayıncılık 4. Baskı Mayıs 1997
Malez
Bir şeyi elde edip kavuştuktan sonra hep böyle mi davranıyorlardı? Yoksa elde ettikleri her şey, değerini, cazibesini mi yitiriyordu? Öyleyse sahip olmak için neden yırtınıp duruyorlardı? Bu ne biçim iş, ne menem bir gidişti!
Sayfa 71 - ArasKitabı okudu
Reklam
''Tilili, tililiii" bizim yörelerde Ermeni'nin, Kürt'ün, Türk'ün, Süryani'nin, Keldani'nin hasılı tüm toplumun sevinç çığlığıdır.
Sayfa 48 - ARASKitabı okudu
"Benim 'ben' oluşum, varlığım veya var olmayışım, benim hiçte özgür olmayan irademin dışında belirleniyordu. "
Hep beraber aynı kaptan yer, aynı tastan içerdik. Hep beraber yenen yemeğin tuzlusu, tuzsuzu olur muydu?
Sayfa 84 - Aras Yayıncılık 4. Baskı Mayıs 1997
157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.