163 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Kitapta Raif efendi adlı bir adamın başından geçen bir aşk macerası anlatılıyor. Berlin'de bir sergide gördüğü "kürk mantolu Madonna" tablosu karşısında büyülenir ve tablodaki kadını bulmaya çalışır. Maria Puder isimli ressam kadın ile tanışıp arkadaş olan Raif efendi hayatının en mutlu zamanlarını yaşamaktadır. Bir gün Raif efendinin memleketinden aldığı bir haber sonucu Türkiye'ye dönüş yapması gerekir ve tekrar görüşmek üzere ikisinin de yolları ayrılır. Raif efendi işlerini düzene koyup Maria Puder ile bir hayat kurmayı hedeflerken, iletişimlerini mektuplarla sağlamayı sürdürüyorlardır. Ta ki bir gün kürk mantolu Madonna'sının mektuplarının arkası kesilene kadar. Raif efendi, Maria Puder'in yeni bir maceraya atıldığına kesin bir şekilde karar vermiş ve hayatındaki en güvendiği insan tarafından güveninin kırılması ve yüzüstü bırakılmanın verdiği üzüntüyle artık kimselere inanmamaya güvenmemeye başlamıştır... Yıllar sonra gerçekleri öğrenene kadar her şeyden uzak, sessiz sedasız ve insanlarla mesafeli bir hayat sürmeye devam etmiştir.... Kürk Mantolu Madonna, bana çok farklı hisler yaşattı. Raif efendinin naifliği, tutkusu, hisleri insanı kitabın içine doğru çekiyordu. Anlatım akıcıydı. Aslında bu kitap hakkında söylenecek çok fazla şey var. Ama onları kelimelere dökemiyorum. İçimden bir parça bu kitapta kalmış gibi hissediyorum. O kadar güzeldi ki... Tekrar tekrar okumak isteyeceğim müthiş bir kitap....
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021318k okunma
624 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Mâlumunuz Jack Kerouac, Allen Ginsberg ile, bu beat kuşağının kurucularıdır. Sonraki yıllarda Amerikan Edebiyatı'nı bir hayli etkisi altında bırakacak olan yazar Jack Kerouac'ın yazdıklarını ve yaşadıklarını doğrudan etkileyen kişi ise arkadaşı Neal Cassady'dir (bunu Jack Kerouac 'ın 'Yolda' isimli romanından biliyoruz). Buradaki 'Yoldakiler'
Yoldakiler
YoldakilerCarolyn Cassady · Altıkırkbeş Basın Yayın · 201121 okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Kadınların yürüyecek ne çok yolu varmış
Kadınların kendini yalnızca edebiyat alanında değil, sosyal anlamda da ne kadar geç kendini ifade edebildiğini anlatan güzel bir eser. Kadınların benliklerini bulmada kendilerini ifade etmede, sosyal haklarını kazanmada rol almış kadınlardan ve yüzyıllar boyunca hangi merhaleleri aştığından bahseden derleme tadında bir eser. Kitap, dünya tarihinde erkek egemen toplumu ve kadınların nasıl eğitimden yoksun bırakıldığını, baskılandığını ve bunun doğal sonucu olarak yüzyıllarca edebiyat alanında neden kendini gösteremediğini çok iyi anlatıyor. Bu konuda ilk farkındalıkları yakalayanlara (bilinen veya isimsiz kahramanlara ) müteşekkirim. Yazar, bir evde çocuk doğurup bakmakla ve yemek yapmakla, nakış işlemek zorunda kalan kadınlar gibi yaşamak zorunda olsaydı Tolstoy'un da Savaş ve Barış'ı yazamayacağını ifade ediyor. Çünkü; erkeklere eğitim almak, (o dönemlerde kadınlardan farklı olarak) özgürce yaşayıp gezmek ve deneyim yaşadıktan sonra içinden dilediği gibi sansürsüz bir şekilde kitap yazabilmek gibi bir lütuf bahşedilmişti. Ayrıca Mussolini ve Napolyon'un kadınları aşağı gördüklerini bu kitapta hayretle okudum. Daha söylenecek çok şey var ama kitabı okuyun bence ...
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Koridor Yayıncılık · 201938.5k okunma
Sorun şurada ki, acıya karşı en korunmasız olduğumuz zaman, sevdiğimiz zamandır; en çaresiz olduğumuz zaman ise, sevdiğimiz nesneyi ya da onun sevgisini yitirdiğimiz zamandır. Ama sevginin mutluluğa ulaşma aracı olarak taşıdığı değer üzerine kurulu yaşam tekniğini bir kenara bırakamayız; bu konuda söylenecek daha çok şey var.
İçimden geçenler
Şu hayat ne garip. Bazen hayata dair söylenecek ne çok şey var diye düşünür sonra da neyse der yutkunursun 😔
109 syf.
·
Not rated
Franz Kafka’nın iç dünyasını yansıtan bir eser.. Söylenecek çok şey var.. Söylenecek hiçbir şey yok... Arka kapakta önsözden alıntı; Kafka, içinde yaşadığı dönemin, o dönemin olaylarının değil, gelmiş geçmiş tüm zamanların toplumsal mekanizmalarının yarattığı yalnızlığı, anlamsızlığı betimlemiştir. Kuşkusuz, karanlık bir tablodur bu. Bu karanlık tabloyu aydınlatan ise Kafka Güneşi’dir. Gecenin en yoğun anında doğan, karanlığın tüm gizlerini açığa vuran ışığıyla, bizlere, insanlara yalansız bir dünya göstermeye çalışan, bunu handiyse özür dilercesine mırıldanarak gerçekleştiren, son aşamada da pişman olup tüm yazdıklarının yakılmasını (bunu hiçbir zaman yerine getirmeyecek bir dostundan istemiş olsa da) isteyen, hiçlikten sahici bir dünya yaratan bir insan. Eğer Kafka’nın yapıtında manevi değerler ve umut aranıyorsa, burada aranmalı. Ve bu aforizmalar da bu ışığın altında okunmalı. Bu kitap, Kafka’nın ardında bıraktığı tamamlanmış ender elyazmalarından biridir...
Aforizmalar
AforizmalarFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201728.5k okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.