"Başkalarına kara çalmak dünyanın en kolay işi. Kaşının üstünde gözün var dersin olur biter.Kendimizi yıkmalıydık ki, ortalıkta 'ben', 'ben' ve sadece 'ben' diye gezilenenler afallasın. İşin kötüsü bu hastalık gençlere de bulaştı. Bakıyorum da adı bende kalsın filan hanımefendinin kitabı çıkmadan önce hakkında bir yazı çıkıyor. Yahu daha kitap matbaada çıkmamış ! Ve ne hikmetse bu yazılar hep övgü dolu oluyor.. Şöyle güzel kurgu, böyle usta işi. Sizin anlayacağınız edebiyatımızda -benzetmeyi mazur görün-, plase yazılardan geçilmiyor. İyi güzel de şıracının bozacıya şahitlik etmesinde siz soylu bir yan görüyor musunuz? Sonra bir bakıyorsunuz o ayki bütün kitap eklerinde, muhafaza cenahındakiler de dahil buna, aynı yazarla yapılmış söyleşiler. Demiyorlar ki bu ülkede tonla roman yazılıyor, bir dolu öykü, deneme,inceleme. Acaba başkalarının hakkını gasp mı ediyorum. Bir iki ekte görünmeseniz de aynı cümlelerinizle, başka neler çıkmış, başkaları kendi kitapları için ne demek ister, bir öğrensek. Yazar egosu denen şey edebiyatın önüne geçti. Deniliyor ki batıda da böyle. Amerika'da adamı başını kaldırsa elektrikli sandalye oturtuyorlar. bizde mi böyle yapalım. İyi şeyleri al, kötü şeyleri dışarıda bırak. Tanzimat züppeliği bir illettir ki bizde kökü kesilemedi bir türlü"
309 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitapta Mehmed Uzun ile yapılmış röportajlar, söyleşiler toplanıp kitap haline getirilmiş. Evet hakkında çokta söylenecek söz yok, Mehmed Uzun ' un yaşadıkları, söyledikleri var kitapta. Mehmed Uzun bir röportajında diyor ki '‘Ben de bir tokatla tanıştım Türkçeyle. Benim anadilimle bağım böyle koptu. Eğitim dilinin, kültür dilinin Türkçe olması, Kürtçeyle bağımı kopardı. Dili yasaklamak insanlık suçudur. İnsanı anadilinden koparmak vahşettir. Bir insanı kendi dilinden koparmak, insanın ruhunu, kişiliğini zedeliyor, gelişimini engelliyor. Bence bu Kürtçe yasağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük yanlışlarından biriydi. " Evet yasaklanan bu dil için Modern Kürt Edebiyatını kurmaya karar veriyor. Kitapta bunun için mücadele verişini, eksiklikleri, gecikmişlikleri, bastırılmışlıkları, sürgünü... kısaca her şeyiyle yok edilmeye çalışılan bir dili ayakta tutmak için verilen mücadeleleri, Mehmed Uzun' u anlatıyor. Her Mehmed Uzun kitabını okuduğumda onun yaşadıkları içimde bir burukluğa sebep olur. Yasaklanmış bir dille, her zorluğa rağmen kitaplarını yazma cesareti göstermesi onun ne kadar saygıdeğer bir insan olduğunun ispatıdır benim için. Mehmed Uzun ' u merak eden arkadaşların önce onun hayatını ve bu kitapları ne zorluklarla yazdıklarını okumalarını tavsiye ederim. Çünkü ancak o zaman kitaplarındaki duyguyu yaşayıp, hissedebilirler. Bütün Mehmet Uzun kitapları gibi bu kitapta okunmaya değer...
Bir Dil Yaratmak
Bir Dil YaratmakMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 2018688 okunma
Reklam
Türk Romanını "Pamuk"ladılar Ahmet Yıldız, yaşayan en önemli yazarlarımızdan İrfan Yalçın'la bir söyleşi gerçekleştirdi. Yazar gözüyle ülkemizde, bölgemizde ve dünyada yaşananları değerlendiren Yalçın, Türk edebiyatının içinde bulunduğu duruma ilişkin de önemli tespitlerini paylaştı... İşte Ahmet Yıldız'ın İrfan Yalçın'la yaptığı o
426 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Dilimize sahip çıkmanın önemi ve sahip çıkamamamız için oynanan oyunlar hakkında Oktay Sinanoğlu'ndan derlenmiş makaleler ve söyleşiler içeren bir kitap. Kitapta dilimize sahip çıkmak konusunda bir çok önlem ve tavsiye de sunulmuş. Makale ve söyleşilerden derlendiği için kitabın kendini tekrar ettiği kısımlar olsa da her Türk gencinin okumasını tavsiye ederim.
Bye Bye Türkçe
Bye Bye TürkçeOktay Sinanoğlu · Bilim & Gönül Yayınevi · 20194,923 okunma
Söyleşi
Son Ada ’nın anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri “son sığınak, son insani köşe” olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: “Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu.” Ancak bu durum uzun sürmüyor; ütopya olarak başlayan roman tam bir distopyaya dönüşüyor. Ada’yı Dünya’ya genişletirsek, bu durum
Doğan Kitap
120 syf.
9/10 puan verdi
Farklı bir tür. Yazar karşısında Shakespeare varmış ve onunla söyleşi yapıyormuş gibi, onun ağzından yazıyor. Kitapta, şair ve oyun yazarı olarak gelmiş geçmiş en büyük isim kabul edilen Shakespeare’in çocukluğu, eğitimi, düşleri, evliliği, Stratford ve Londra’daki yaşantısı, Christopher Marlowe ve Ben Jonson gibi dost ve rakipleri, soylu patronları, oyunları ve oyuncuları ile döneminde karşılaştığı güçlüklere dair pek çok şey var. “Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.” Kral Lear, Othello, Machbet, Romeo ve Juliet gibileri de içeren sayısız eserleri hakkında hem alıntılarla süslenmiş hem de eserlerin yazım zamanı hakkında fikir sahibi olunmasını sağlayan bir kitap.
Hayali Hayali Söyleşiler - Shakespeare
Hayali Hayali Söyleşiler - ShakespeareDonald Michael Thomas · Kolektif · 201240 okunma
Reklam
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 days
Kitap söyleşi kitabı olup karşılıklı diyalog larla ilerliyor.Einstein hakkında ince noktalara değiniyor yazar.Olay sırası da gayet başarılı şekilde ilerlemiş.
Hayali Söyleşiler - Einstein
Hayali Söyleşiler - EinsteinCarlos I. Calle · KOLEKTİF KİTAP · 201250 okunma
200 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.