Olur ya belki okursun diye yazıyorum bu satırları Çünkü sana söyleyemediğim Çok şey bıraktım yüreğimde O kadar yarım kalmıştım ki sana Ne pahasına olursa olsun Seni kaybetmek geçmiyordu içimden Özlemek diye bir şeyin varolduğunu Yokluğunun sabahında anladım Öyle Bir bakışın Öyle bir gülüşün Ve Öyle bir ses tonun vardı ki Unutmak için çok çabaladım Ama malesef başaramadım Biliyorum her yara iyileşmek zorunda değil Bazı yolların da sonu olmaz kimi zaman Bizimde bir sonumuz yoktu ve yüreğimdeki yara kabuk bağlamaz oldu Ne zaman her şeyi bir kenara bırakıp Sana sarılmak istesem Bakışlarındaki dikenli tellere takıldı kollarım Oysa o kadar dökmüştüm ki sana içimi Maalesef sen bana hep sağır kaldın Ve hiç bir zaman yüreğimin feryadını duymadın Sana anlatacak Bir şeyim kalmadı artık Bu defa beni anlaman için değil Bundan sonra anlaman gereken bir şey Olmadığını bil diye yazıyorum Bir zamanlar beni gerçekten seveceğini Umut ederdim Bunun içinde allaha çok dua ettim Her gece uyumadan önce Hatta uykumun en ücra yerinde Fakat farkındamısın bilmem kadın Sen bu hayatta benim kabul olmayan en masum duamsın Dilerim bana yaşattıklarını
Gün gelir sende yaşamazsın
Biliyormusun
Bu hayatta herşey
Kader kısmet ve nasipten ibarettir
Şimdilerde bir tek duam var artık
Diyorum ki
Seni yüreğime koyup
Kaderime yazan allahım
Aynı şekilde aklımdanda silip atsın....
Tabularınızı bir bir yıkıyorum, sonra bulaşık ve çamaşırlara girişeceğim! Hazır mısınız?
Aslında şu coğrafya denilen; yeryüzünü fiziksel, ekonomik, biyolojik, insansal ve siyasal yönlerden inceleyen bilim dalı KADER olmayaydı da biz de bu coğrafyada doğmayaydık bu kitap için çok rahatça düşünceler belirtilebilirdi. Ancak kitabı ve uyandırdığı
Bugün bir kitap daha bitirdim . Bana hayatımda açtığım, kapattığım, içeri giremediğim , girmek istemediğim tüm kapılarını anlatan bir kitap. Bir kitapta bir kez daha bu kadar üzüleceğimi düşünmemiştim uzun zaman sonra. Benim çektiklerime benzemiyor elbet. Ben kapılarımı çok düşünmemiş , hiç sorgulamamıştım hatta . Bir arkadaşım yazmıştı bir
Aziz Nesin kitabını daha bitirdim. Okurken mutlaka inceleme yazılması gereken bir kitap diye düşündüm. Çünkü kitapta o kadar güzel tespitler var ki, herkesin mutlaka okuması gerek. Ama son zamanlarda yaşadıklarım yüzünden bir türlü kafamı toparlayıp yazamadım maalesef. Öyle ki, alıntıları bile zamanında bitiremedim. Hani derler ya
Nazan Bekiroğlu'nun okuduğum ilk ve tek kitabı. Böyle nazenin bir insanın kitaplarını okumak gerçekten çok farklıymış.
Kendisi bize en sıradan gelen olaylara, duygulara, nesnelere betimlemeleriyle öyle bir renk çalıyor ki , zerafetinden gözlerimiz kamaşıyor. Güzelliğe dair tasvirleri okudukça kalbinizde bir sıcaklık, ruhunuzda bir hafifleme
“İsteyip de söyleyemediğim
Her söz
İçimi çürütür,
Takılı kalırım orada
Belki de yıllarca...
Söylenmeli içindekiler
Ne kelimeleri yoracak kadar çok
Ne de küstürecek kadar az...”