Bir dost çıkar gelir dokunur gönlüne. Sen gelene değil, getirene bak. Söyleyene değil, söyletene bak. Bil ki Hakk'tandır o cismi yabancı gönlü dost kimse...
... Öfkemiz taş doğursun Vera taş doğursun.. Yüreklerimizi söksün yerinden.. Bak her tarafta elleri sapanlı Ebabiller.. Ebrehe’nin tanklarına kan kusturur.. Şimdi kızıldenizi boğan, şimdi firavunu boğan kızıldenizi ağlama duvarının önünde görüyorum. ki; Asa değil Musa’nın elindeki, çağın sökülmüş kalbidir.. Bir şubat gecesi kaybettik
Reklam
"Bak bana, görüyor musun? Burnum sağa doğru yamuk ama ben bunu biliyorum, senin bana söylemene gerek yok; peki ya kaşlarım? Uzatma işareti gibi! Kulaklarıma bak biri diğerinden daha kepçe; ya ellerim? Onlar da yassı değil mi? Peki serçe parmağın sakat eklem yerine ne demeli? Ya bacaklarım? Sence biri diğerine benziyor mu hiç? Benzemiyor değil mi? Ben bunları biliyorum zaten, senin söylemene gerek yok. Sen rahat ol."
Hangi Anne
Anne, Anne, Annee ! Duymuyor musun beni? Neden ses etmiyorsun? Ne oldu sana böyle Annem? Yüzün bembeyaz olmuş. Ellerin, ellerin neden böyle soğuk?
Söyleyene değil, söylenene bak..
büyüdüğüm için mi sığamadım hiçbir yere. sahi ne zaman büyüdüm ki böyle. büyüyünce sığamayacağımı bildiğin için mi hep küçüğüm derdin. ben hâlâ küçüğün değil miyim. sahi neden büyüdüm ki. her şey tam rayındayken. daha lunaparkın ışıkları sönmemişken. neden büyüdüm ki birden. bağcıklarım açık koştuğum için mi. başkasını bahçesinden erik çaldığım için mi. az da olsa boyum uzadığı için ya da gizli gizli ölümü düşündüğüm için mi. söylesene büyüdüğüm için mi geceler de büyüdü benimle. yollar da büyüdüğünden mi bu aksamalarım. bir daha düştüğümde kendim mi kalkmak zorundayım. söylesene büyüdüğüm için yarınlara da sığamayacak mıyım. bak ben gerçekten büyümüşüm. büyüdüğüm için de bu çitler duvar olmuş. büyüyünce etraftan insanlar azalır, evim dediklerin sokak olurmuş. çoğu zaman yettiremediğin paranı yalnızlığında tütüne harcarmışsın. bak büyüyünce ağlayamazmışsın da çok. sinirlendiğinde bir şeyleri unutur gömleği bile ütüsüz giyermişsin. ama büyünce her şey büyüyormuş. dağlar bile. hatta öyle büyüyormuş ki gölgesi hep üzerimde. susmaların da büyüdüğünden dünyaya söyleyecek sözün artıyormuş. biraz da elini ayağını çekiyormuşsun her şeyden. şöyleki çocuk yanım. büyüdüğüm için seni içimde ışık almayan yere koymam gerek. çünkü sen de büyü istemiyorum.
Reklam
430 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.