Türk-lerin: "Söyleyene bakma, söyletene bak" dedikleri yer burasıdır. Efsanelerin nasıl söylendiklerine değil, niçin söylendiklerine bakılmalıdır. Tarih öncesi insanı kendi topluluğu içinde ola. gelen değişiklikleri, kendi dünya görüşü ve kendi somut araçlarıyla, deyimlendirmek istemiştir. Ona bu isteği dayatan sosyal olaylar ve ortam gözden kaçırılınca, efsaneler anlaşılmaz hiyerogliflere döner.