Sensizliğin azabından bunaldım,
Basmadan gel bir ölümcül “ter” beni,
Bir şekilde, duyur bana sesini,
Yoksa bu dert, gece gündüz “yer” beni…
Varlığın var mı, üzen bir yanı?
Şüpheliysen, sor soruştur, bir tanı,
Nasıl sarar, bir sarmaşık, fidanı,
Sen de işte, öylesine, “sar” beni…
Bahar gelir, meltem olur, yel coşar,
Hep böyledir, yağmur
Iyi dinle, işte verdim sözümü,
Yüreğine çivi gibi “çak” beni,
Yanılıp da, kaybedersem özümü,
Nemrut gibi ateşlerde “yak” beni…
Gönenirim, bana kıymet verirsen,
Sevdamızı, aşkımı korursan,
Töreliyim, bir hatamı görürsen,
Aşk denilen, bir kemende bağlıyım,
Ruhum içre, tutukluyum çöz beni,
Çok eskiden, sol yanımdan dağlıyım,
Çaresizim, kötü yaktı köz beni…
Güz dalında, yaprak gibi solayım,
Saçlarına meltem gibi dolayım,
Yaralıysan ince merhem olayım,