Peki, insanın burnu niçin yüzünün tam ortasındadır, bil bakalım?
LEAR
Ne bileyim.
SOYTARI
Burnunun her iki yanında birer gözü olsun da, kokusunu alamadığı şeyleri görsün diye.
Hayallerin Ülkesi
Bugün sizlere daha once Hayalleri gemisi ile tanıştığım yazar Çağrıl Taştan ikinci kitabi ile Hayallerin Ülkesi ile geldim. Bu aralar farklı turlerde okuma yapmaya devam ediyorum sade ve masalsı bir anlatımı olan siir kitabı oldukça farklı bir soluk oldu benim için. Hayattan bir uzaklaşmak masal dünyası yolculuk yapmak ruhu dinlendirmek icin harika bir fırsat sizlere anka kuşun kanadına tutmak umudu kurtarıp karanlığı yenmek için bir maceraya hazır mısınız.
Bir zamanlar hayallerin ülkesinde yuce kral varmış, umut dolu bir dunyada kötülük yok sadece sevgi ve mutluluk, iblisler kıskanmış bir dünyayı en iyi adamı yollamışlar, tatlı dili ile cüce soytarı kandırmış kral'ı karanlığı getirmis hayallerin ulkesine mutsuzluk ve korku, Yüce kral ölürken bir hayal bırakmış ardında..
Hayallerin ülkesinde
Düzeni sen buldun
Yüce kral sensin
Bu dünyayı sen kurdun
Kral yürüdü
Ayağı taşa takıldı
Ağzı yüzü kana bulandı
Toz toprak icinde kaldı yüreği
Ama umudu aldanmadi
Hayaller doğururken hayalleri
Kederle sarmışlar kaderleri
Dilleri değişmezliğin bir örtüsü
Değişime inananların, kulak gürültüsü
İnan savaşçıların, en kutlu övüntüsü
Karanlığa karşı, nereye saklanmıştı?
Kafatasım öyle bir patlamıştı ki saçlarımın arasında bir çiçek gibi açılmıştı. Bir kral tacına benziyordu. Alnımın ve kulaklarımın üzerinde yükselen, kemikten yapılmış bir taç! Tacımın ortasında da kadifeden bir beyin! Kimsenin haberi yoktu ama dünyanın kralıydım. Tek yapmam gereken oturup beklemek ve beni kurtaracak olanın kulağına fısıldayıp krallığımı ilan etmekti! Bir an önce doğmak istiyordum. Yeniden!
Bir soytarı olarak gömülmüştüm ama bir kral olarak doğacaktım.