"hayatında böyle alkış almamıştı şairimiz...
ve o geceden belki bir hafta sonra evde yalnız başıma oturuyordum,kadınım bir şiir dinletisi için bir yere gitmişti, kendime bir bira açıp magazin gazetelerine göz gezdirirken söz konusu şairin New York'a yerleştiğini, bundan böyle şöhret ve serveti orada kovalayacağına dair kısa bir haber okudum.
ha-ri-ku-la-de bir adam için ha-ri-ku-la-de bir kent, diye geçirdim içimden gazeteyi buruşturup odanın karşı köşesindeki çöp tenekesine bir üçlük sallarken..."
Asaf Halet çelebi (1907-1958) o, küçük şişelere koyulmuş ağır misklere benzeyen şiirlerini Om Mani Padme Hum (1953)'da topladığında, Mallarme'ın deyişiyle bir kitaba varmak için (pour abortir a un livre) sürdürdüğü yaşamını Türk şiiri için 'gizli hazine'ye dönüşerek sona erdiriyordu. Onun ilk bakışta, kolay anlaşılır izlenimi
İyiyim ben merak etme.
O bildik martı telaşı hala içimde.
Derdim, O hiç kaybolmasın diye.
Hüzün var bir de... Olmazsa olmazım.
Hep dursun bir köşede hiç ayrılmasın.
Ve sen... Diğer yarım.
Ruhumu besleyen,
Şiirime söz olan.
En uzaktaki en yakınım.
Sen...
Bugün de
Tıpkı şairin dediği gibi;
Mih gibi aklımdaydın...
OBLOMOV ÜZERİNE
* Niçin her şey böyle berbat oldu? Sana kim beddua etti İlya? Ne günah işledin? İyi yüreklisin, zekisin, duygulusun,soylusun. Ama gene de eriyip gidiyorsun. Seni için için yiyen nedir? Bu hastalığın bir adı yok mu ?
*Batıda hayaller gerçekleştirmek için kurulur, doğuda gerçeklerden kaçmak için...
*Hayat konusunda şairim,
Okakura Kakuzo'nun Çayname'sindeki şu söz, okuduğum günden beri suya atılan taş gibi aklımda, kalbimde halkalanıp duruyor: "Çeviri her halükarda ihanettir; bir Ming yazarının da dediği gibi en iyi ihtimalle işlemeli kumaşın arka yüzüdür- tüm iplikler mevcuttur ama rengin ya da desenin inceliği yoktur. " Bu söz nasıl bir doğruyu içermektedir? Özellikle de edebiyat çevirilerinde işaret ettiği nedir?
Şiir, öykü, roman dile getirdiği anlamı ve duyguyu, o dilin seslerine çeviren bir simyadır. Anlam, ancak yazıldığı dilin sesleriyle vücut bulur. Çeviri, ne kadar başarılı olursa olsun; şairin, yazarın ruhunu ne kadar yakalarsa yakalasın; kültürel arka bahçesine ne kadar girerse girsin, çaresiz bir şekilde bu sesi kaybedecektir. Daha doğrusu metni, çevrildiği dilin sesleriyle yeniden var etmeyi deneyecektir. Ancak bu, hiçbir zaman yazıldığı dilin uyumunu ve çağrışım yükünü vermeyecektir. Kakuzo'nun sözleriyle söyleyecek olursak,
"tüm iplikler mevcut olacaktır ama rengin ya da desenin in celiği" kalmayacaktır.
Yazarının tavsiyesiyle aldığım ve iki günde bir solukta okuduğum bir kitaptı, sevgili hocam diyebileceğim Mario Levi’nin 1990’da yayınlanan ilk hikaye kitabı “Bir Şehre Gidememek”
Hocaya kitaplarınızı aldım deyip bunu ve 920 sayfalık “İstanbul Bir Masaldı” kitabını gösterince bana “Bir Şehre Gidememek” ve “Lunapark Kapandı” kitabını önerdi.
Merhabalar, bugün erken Alman romantizm akımının temsilcilerinden biri olan Novalis'in "Geceye Övgüler" adlı eseriyle geldim. Novalis, 1772'de doğdu. 18. yüzyılın ve Aydınlanma'nın sonlarını ve de Fransız Devrimi'ni yakalamış ancak yirmi dokuz yıl yaşamış bir şair. Bu kısa yaşamına rağmen yazdıklarıyla romantizm
Şairin lisanı "nesir" gibi anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, mûsikî ile söz arasında, sözden ziyade mûsikîye yakın, mutavassıt bir lisandır.
Sayfa 113 - Şiir Hakkında Bazı MülâhazalarKitabı okudu
Kitabın başında şu sözü not düştüm: ''Merhamet acımak değil, acıtmamaktır.''
Şair merhametti çünkü.
Anılarımız var hepimizin ve o anıların Bazısı ölerek bazısı olarak. Şair ölerek olma yolunu anlamın içine adım atmaktan bir an geri durmak istemeden aldırıyor bize.''Yaşamak bir uzun yolculuk. Bitirmeden biteriz.'' Diyor mesela…
Kitap ince insanlar için…Eğer siz de, söz umduğunuz inceliğe inmiyorsa, anlamı ucuz edenlerden uzaklaşın şairin dediği gibi uysanız kendi özünüzden uzaklaşır, direnseniz gününüz kararır.
İnsanlardan kaçıp kitaplara sığındığımız ne çok an var dediğimiz yer… Derdimiz Kiminin dert olduğu yere, kimi şifa olur. Aslında biz yalnız kalmak istemedik, hiçbirimiz. Anlaşılmak ve anlamak istedik hepimiz. Kitap, insanı temsil eder. Peki, bizleri birbirimizden kaçacak noktaya getiren nedir? Dedirten bir kitap bu…''Koşaradım'' şiiri cevap burada…
Kusursuz o kadar çok şiir var ki bence oturup demlenin bahara…Tek bir satırını dahi ıskalamamak için, sayfalarını günlere böldüm. Bir insan, bu kadar iyi satırı bir ömre nasıl sığdırır, bilmiyorum.Keyifli okumalar dilerim.
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,2bin okunma