İnceleme klişelerinden olan, "yazarın okuduğum ilk kitabıydı, çok güzeldi." gibi cümleler ile laf kalabalığı yapmak yerine, "yazarın başka bir kitabına başlamak istiyorum hemen" gibi lezzetine doyum olmayan özgünlüğe değinmek isterim.
Bir
Oktay Sinanoğlu havası var yazarda. "Türkçe giderse Türkiye gider. Yabancı dille eğitim ile
Frankl kitabında Nazi kamplarında yaşadığı tüm acı olayları, çektikleri zorlukları, bu zorluklar içinde kendine hayatta bir anlam aramaya çalışmaktadır. Bu kampta tüm ailesini kaybeden Frankl hayatında anlamını kaybedip kaybetmediğini sorgulamaktadır. Bir anlam kaybetmeden önce kazanılmış mıdır? Ulaşılması zaruri bir şey gibi görülsede çoğu insan
Kitap 3 bölümden oluşuyor.
1.Bölüm:bize dair;
Toplumsal olarak söz yitimi,ana dilimize yabancılaşma,yabancı lisanla eğitimin sakıncaları,Türkçe karşılıkları olmasına rağmen yabancı kökenli kelimelerde ısrar edilmesinin sakincaları gibi konularda pek çok değerli bilgiler barındırıyor.
2.Bölüm:Bilime ve inanca dair;
Evrim teorisine farklı bir açıdan bakmanızı sağlıyor.Darwin bu teoriyi olusturabilmek için 5 yıl boyunca gemi yolculuğu yapıp her bölgeden topladığı böceklerin yapılarını incelemiş o zamanın imkanlarıyla.Ve 30 yıl boyunca defterine aldığı notların analizini yapmış.Farkında olmadan da olsa ,kainatı anlamak için Kur'anda "gez dolaş"emrini yerine getirmiş.Peki biz Müslüman olarak yaratmanın başlangıcını anlamak veya evrime antitez olusturabilmek için ne derece bilimle uğraştık?
3.Bölüm:Kaos'â dair;
Bu bölüm bayağı ağır,okurken fazlaca zorluyor.Kaotik bilime dair bişeyler bilenler daha rahat okuyabilir bu bölümü.
Gündelik(!) zihin kontrol yöntemleri
Aşağıda, edindiğimiz bilgilerle ve yaşadığımız sosyal etkileşimler sırasında karşılaşabileceğimiz binlerce zihin kontrol yönteminden birkaçını sıralamaya çalışacağım. Bakalım her birimiz günlük yaşamımızda bunlardan kaçına maruz kalıyoruz?
1. Grup baskısı: Ait olunan grubun değerleri dışındaki değerlerin
Modernliğin varlık ve değer birliğinin zemini olan "tanrı'yı tatile göndermesi" ve dolayısıyla hakikatte oluşan dağılma, parçalanmış bir benlik anlayışına sebep olmuştur. Ontolojik bakımdan değeri içermeyen bir varlık anlayışı insanın düşünen yönüne tekabül edeceği için değer boyutu korelatını bulamayacaktır. Kişiliğin odaklanacağı bir
Yılmaz ONAY 70'li yıllarda yaşayan çağdaşlarına göre daha uzun yaşadı, daha fazla eser verdi, daha fazla eser çevirdi. Bertolt Brecht'i tanıttı, epik tiyatroyu tanıttı. Lakin bir tek "Gerçeği" ve "gerçekçiliği" tanıtamadı bizim ülkeye. Çok zaman alıyor gerçekler, bir yalanın bir milyon gerçeği örttüğü bir çağda ne zor gerçeği
Cemal Süreya - Sıcak Nal
@yapikrediyayinlari
°
"Umut'un içinde mut varsa
Umutsuzluğun da içinde umut"
°
Herkese selamlar şiirsever dostlarım . Bazı şiirleriyle beni gerçekten şaşırtan ve kendine bağlayan şair Cemal Süreya. Orhan Veli'den farklı bir şair. İkinci yenici ve garip akımı karşıtı. Ama her ne olursa olsun kalemine