Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar
A Adalet Ağaoğlu (d. 13 Ekim 1929 - ) roman, öykü, tiyatro, günce, deneme Afet Ilgaz (d. 2 Ocak 1937 - ö. 16 Ocak 2015) öykü, makale Alev Alatlı (d. 1944 - ) roman, deneme Arzu K. Ayçiçek Aslı Der (d. 22 Temmuz 1975 - ) öykü Aslı Erdoğan (d. 1967 - ) roman, öykü, deneme, fıkra Arife Kalender Ayfer Tunç (d. 1964) roman, öykü, makale Ayhan
223 syf.
9/10 puan verdi
Montaigne; 16. yüzyılda yaşamış, deneme türünün yaratıcısı olarak kabul edilen Fransız yazar/düşünürdür. Soylu bir ailede doğan ve büyüyen bir çocuktur. Haliyle iyi bir eğitim almış. Hayatı her zaman güllük gülistanlık geçmemiş. 6 kızı olmuş Montaigne’in fakat sadece bir kızı hayata tutunmayı başarabilmiş diğer çocukları ise birkaç ay yaşayıp vefat etmiş. Çok acı bir olay olsa gerek. Montaigne, 400 yıldan uzun bir süre önce hayatla ilgili pek çok önemli konuya değinmiş. Onun çağının ne kadar ilerisinde bir düşünce yapısına sahip olduğunu bu kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız. Yazar en başından itibaren kendi yaşamından yola çıkarak insanı anlatacağını söyler ki öyledir. Okurken ne de çok aynı şeyi düşünüyormuşum dediğim bir eser oldu. Yüzyıllar öncesinden çağı yakalamış bir eser olması onu daha da değerli kılmış bence. Eserin içeriğinde konu baslıklarıyla bazen kısa bazen uzun denemeler bulunmakta asla sıkılmadım. Hepsi hayatın içinden kesitlerdi. Bölümler içinde bizi ilgilendiren birkaç şey vardı. Mesela Montaigne'nin Osmanlıdan bahsettigi kesitler olması şasırttan şeylerden oldu. Fakat hümanist birisi oldugu halde müslümanlar hakkında fazla bir sey bilmediğini düşünüyorum. -ki bilseydi müslüman olurdu.- Osmanlıyı da yabancı kaynaklardan okuduğuna eminim. Alıntıladığı olaylar bana öyle olduğunu düşündürdü. Ama yine de okunulması gereken bir eser. Tavsiye edilir.
Denemeler
DenemelerMontaigne · Venedik Yayınları · 201855,2bin okunma
Reklam
Biz okurlar, kelimeleri yaşantıyla, yaşantıyı kelimelerle eşleştirerek bir yaşantıyı yansıtan, bizi bir yaşantıya hazırlayan ya da hepimizin çok iyi bildiği gibi, ancak yanan sayfalar boyunca bize ait olacak yaşantıları anlatan hikayelerin sayfalarını karıştırırız. Buna göre, bir kitabın olduğuna inandığımız şey, her okuyuşta kendini yeniden biçimlendirir. Yıllar boyunca deneyimim, zevklerim, önyargılarım değişti: (...) Heraklietos'un zaman hakkındaki sözü benim okumalarım için de aynı şekilde geçerlidir: "Asla iki kez aynı kitabı okumazsınız."
Sayfa 12 - Yapı Kredi Yayınları 2. Baskı Çeviren : Sevin Okyay
Yazar Öner Yağcı’nın, öğretmeni Emin Özdemir ile ilgili söylediklerinden bir pasajı, Zeki Sarıhan’ın 'Unutulmayan Öğretmenler' adlı eserinden buraya aktarmak istiyorum: “[...] Dilin tadına varmanın ne olduğunu onun derslerinde anladım. Derse girer girmez egemenliğini kurardı sınıfta. Bir öykü, bir şiir, bir deneme ya da günlük gazeteden kestiği bir köşe yazısı okuyarak ilgiyi çekerdi mutlaka. Okuduğu metnin alındığı kitabı ya da dergiyi edinme isteği yaratırdı hepimizde. Sonra, anlatmak istediği konuya getirirdi sözü. Sora sora, merak ettire ettire, bilginin çekiciliğini göstere göstere tamamlardı dersini. Onun dersini kaçırmak büyük bir kayıptı öğrenciler için. Onun dersinden kaytarmayı düşünemezdim hiç... Baskı falan yapmazdı, ama dersini çekim merkezi yapmayı başardığı için sınıf mevcudunda eksilme olmazdı."
Sayfa 35 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
“ İnsan yaşantılarının tümünü sözle dilde yansıtmak edebiyatsa -başka ne olabilir ki- edebiyatın kendisidir deneme.”
Sayfa 24 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Oğuz vs. Livaneli
Zülfü Livaneli Ekşi Sözlük'te kendisine sorduğum iki soruyu demin cevapladı: Soru 1: ülkedeki son siyasi gelişmelerden sonra partiden istifa kararınızdan hiç pişmanlık duyduğunuz oldu mu? Livaneli'nin cevabı: olmadı. neden olmadı biliyor musunuz ben chp'den istifa ettikten sonra, milletvekili tekliflerini geri çevirdikten sonra çok daha
Reklam
1.000 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.