Öylesine derinden düşünenler vardır ki canları sıkılır onların kafalarını ezmeleri gerekir düşüncelerinden ötürü. Kızgınlığım var kendime ama beni ben yapan bu adam nasıl olurda bu kadar kopuk yaşar bilmem. Volkanlar arasından çıkmışcasına içi tutuşup yanan yürek buz kesiyor sanki iniltilerim artık bir kulak ötesi. Keyfimin kahyası olmayanlara
Sessiz değildir çünkü onda kesinlikle sessizlik konuşur. Alışılmış sözün özü şudur ki onu anlamak onun doğasının bir parçasıdır. Ama, yazınsal uzamın bu noktasında, dil anlamsızdır. Şiirsel işlevin tehlikesi de buradan gelir. Ozan anlamı olmayan bir dili anlayan kişidir.
Reklam
Özü şudur sözün: Eğer Kur'an, kitap olsa, okunup anlaşılsa, gündemi işgal etse, eğer müminlere "O konuşuyor, hitabı sanadır, kulak vermeli, ne dediğini dinleyip kavramalısın" dense, kurtuluş bağışlar; izzete ulaştırır; uyandırıcı ve yapıcı olur.
Rumeysa Hoca'nın yazdığı bu yazıyı itinayla okumanızı tavsiye ederim...
"Birkaç sene önce gittiğim bir kütüphanede, masada bulunan bir kitabı incelemeye başladım. Kitapta İslam dinini küçümseyici ve Müslüman olmadan da, iyi bir akıbete varılacağı konusunda birtakım edebi cümleler yazıyordu. O an kalbim çarpmaya başlamıştı. Çünkü Rasulullah ve İslam yolunda çektiği çileler aklıma gelmişti. Yazıda peygamberlerin
Allah'tan Başkasının Yardımına Fazlasıyla Güvenmek
Kalp sağlığını bozan davranışların bir diğeri , Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmektir. Bu, kalp sağlığını bozan davranışların şüphesiz en tehlikeli olanıdır. İnsan için, Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmekten daha zararlı, menfaat ve mutluluğuna daha fazla engel olan başka hiçbir şey yoktur. Çünkü insan Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvendiği zaman Allah onu yardımına fazlasıyla güvendiği şeye havale eder ve onu güvendiği konuda yardımsız bırakır. Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvendiği için Allah'ın yardımından da mahrum olur. Sonuçta ne Allah'tan umduğu yardımı görür, ne de yardımına fazlasıyla güvendiği kişiden ümitlerini elde edebilir.. Allah bu insanlar hakkında şöyle buyurmuştur: Meryem Suresi 81/82 ''Onlar, kendilerine kuvvet ve şeref kazandırsın diye, Allah'dan başka ilâh edindiler. Hayır, (zannettikleri gibi değil) tapındıkları ilâhlar onların ibadetlerini inkâr edecekler ve aleyhlerine dönüp düşman olacaklardır.'' Yasin 74/75 ''Onlar, Allah'tan başka birtakım ilâhlar edindiler. Güya yardım olunacaklar. Onların, onlara yardıma güçleri yetmez. Kendileri ise onlar için bazı askerlerdir.'' Bundan dolayı kaybı en fazla olan insanlar, Allah'ı bırakıp, başkalarına bel bağlayan insanlardır. Sözün özü şudur: Şirkin aslı ve üzerine kurulduğu temel, Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenmektir. Allah'tan başkasının yardımına fazlasıyla güvenen kimsenin sonu ise, yerilmek ve başarısızlıktır.
Kur'an'ı okumak, onu önce diliyle telaffuz etmeyi (tilavet), ardından anlamayı (kıraat) ve peşinden de sindire sindire okumayı (tertîl) gerektirmektedir. Sözün özü şudur: Tilavet dilin ve organların, kıraat aklın ve zihnin, tertil ise kalbin ve gönlün okumasıdır. İdeal okuma bu üçünü de içerendir.
Sayfa 46
Reklam
80 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.