Her şeyin altında psikolojik sorunlar aramaktan vazgeçsek biraz. Bazı insanlar gerçekten kötü, safi kötü, basbayağı kötü, açıkça kötü, bilinçli kötü, tercihen kötü. Kalsın aklınızda. 🏹
Ah! Her yıl yarım düzine öğrenci köylerine, kasabalarına doktor, avukat, öğretmen olarak,iyiliğin yanında söz olmak, iyi davranmak için hiçbir fırsatı kaçırmamaya kararlı olmak, ne kadar yoksul olursa olsun her insana en büyük saygıyı göstermeye, gördükleri her haksızlığa etkin ve inatçı bir şekilde karşı çıkmaya, toplumsal ilişkilere daha fazka iyilik, daha fazla adalet, daha fazla hoşgörü katmaya kararlı olarak dönselerdi, yirmi yıl içinde vatan adına, her vatan adına ne mutlu ki mutlak sevgi gören ve herkesin yararına son derece güçlü yeni bir aristokrasi oluşurdu.
Yıllar önce kör olduğumda unutmadığım bir şey söyledi.
Tanrıya ve dünyasına karşı öfkeliydim. Sevgi dolu bir Tanrı beni nasıl kör ederdi? Neden?
Bana dedi ki "Tanrının planı güzel bir kilim gibidir. İnsan olmanın trajedisi kilimin arkasını görmemizdir. İlmek ipleri dışarıdadır, renkleri bulanıktır. Kilimin asıl yüzünü Tanrı gibi görebilsek desenin gerçek güzelliğini idrak edebilirdik ama sadece kısmen görebiliyoruz "
O, ömrü boyunca hep "acele etmiş"tir ; bu yüzden de hep "geç kalmış"tır. Sürekli bir panik vardır hayatında: Bir kitap okur, bir komedi seyreder, yorulur. Birileriyle birlikte olur, derdini anlatamaz, telaşlanır ve incinir. Küçük dertler , bir yerlere ödenmesi gereken paralar , bazı şeylerin tamir masrafları hiç eksik olmaz ve bu panik duygusuna katkıda bulunurlar. Ve hep acele edilir.
Bu acele içinde ölümden mi kaçılıyordur yoksa kovalanıyor mudur ölüm, orası pek belli değildir. Öyle bir kaçma-kovalama oyunu işte