60 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
kendine yolculuk
Metaforlarla dolu tatlı çizimlerle bir çırpıda okunabilecek bir kitap. Kişisel gelişime dair bir kaç mesaj farklı bir üslupla veriliyor. Kitaptaki zekice diyalogları beğendim. Devamı spoiler içerir. Bir yerlerde kesinlikle bilinmeyen bir ada olmalı çünkü bilinseydi bilinmez olmadı :) güzel bir paradoks. Tabi burada ada benliğimiz olarak işlenmiş. Kral bence benliğimize ulaşmadaki engel olan konfor alanını temsil ediyor, uyuşukluğumuzu... Adam kendi benliğine ulaşmak için kendinden uzaklaşmak bir yolculuğa çıkmak arzusunda ancak bunu yapacak gerekli enstrümanlara sahip değil ( tayfa yok, gemi kullanmayı bilmiyor vs...) ancak rüyasında usta bir denizci olabiliyor. Temizlikçi kadın önce uyuşukluğuna hizmet ederken daha sonra cesaretine hizmet eden varoluşumuzun temsilcisi... Hoş bir kitap beğendim.
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923,4bin okunma
Yeni blogumda Edogawa Ranpo'nun ilgi çekici bir öyküsü olan "İnsan Koltuk" eserini inceledim. Okumanızı tavsiye ederim, bir hayli ilgi çekici. (spoiler içerir) ardaslankaya.blogspot.com/2024/06/edogawa...
Reklam
%40 (91/224)
·
Puan vermedi
Edogawa Ranpo'nun en çok bilinen eserlerinden biri olan, hatta sanırım en çok bilinen eseri olan "Aynalar Cehennemi" (Kagami Jigoku) hakkında düşündüklerimi paylaşacağım. (SPOİLER İÇERİR!) Öncelikle öyküde ayna saplantısı olan bir adam ile karşılaşıyoruz. Bu adamın ayna saplantısı gün geçtikçe şiddetleniyor. Ailesinin ölümü ile beraber kendisine kalan miras, aynalar hakkında yaptığı araştırmaların şiddetlenmesiyle sonuçlanıyor. Farklı türden aynalara sahip oldukça ve yaptırdıkça kendisini dünyadan soyutlamaya başlıyor. Ayna teması bence şu yönden çok vurucu; öykünün başında, boş duvara tutulan bir aynadan çıkan yansımada "Esenlik" yazısı anlatılıyor. Öncelikle anlatıcı bunu "mucize" olarak yorumlamak istese de bunun yalnızca aynaya işlenmiş bir kabartma olduğunu söylüyor. Burada asıl vurucu olan şey, hem gerçekliğin hem de gerçeklik algısının aynalar tarafından nasıl çarpıtılabildiği. Öykünün ilerleyen bölümlerinde bunula ilgili birkaç şey daha görüyoruz. Kitabın sonunda "deli" kendisini aynadan bir top yaptırıyor ve bu topun içerisinde mahsur kalıyor. Bu top delinin asıl tutkusu olmasına rağmen, onun için bir cehenneme dönüşüyor ve topun içerisinde bağırmaya başlıyor. Arkadaşı topu açınca içeriden çıkan deli iyice delirmiş ve değişmiş şekilde tasvir ediliyor. Kısacası, okumanızı önereceğim, güzel ve düşündürücü bir öykü. Ranpo ile tanıştığım için mutluyum. Yazım yanlışları için kusura bakmayın. ardaslankaya.blogspot.com
Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler
Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler · İthaki Yayınları · 20221,245 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
SPOİLER İÇERİR YAZIM HATALARI FAZLA OLABİLİR MARUZ GÖRÜN Bu incelemede daha çok Victor karakterine odaklanacağım ve onun neden bir yaşam yaratmak istediğini inceleyeceğim. İlk defa inceleme yapmaktayım ve normal hayatta zaten fazla kitap okuyan biri değilim o yüzden yanlışlarımı maruz görün. Ayrıca karışık ve eksik bir inceleme olabilir. Her
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202014,2bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Kısmen spoiler içerir
Esat Mahmut Karakurt’un 1940 yılında kurgulamış olduğu bu roman başta basit gibi gelse okudukça cezbeden bir yapıya büründü benim için. Nihayetinde bazen böyle kafa dağıtacağımız kitaplara da ihtiyacımız oluyor. Bu kitap da tam onu karşılayordu. Kitabı üç bölüme ayırmak gerek. Giriş kısmı hayli uzun olmakla beraber tüm önemli ayrıntılara sahipti. Yapılan eylem, bunun sonuçları ve sonra da bu sonuca gitmesine sebep olan etkenler bir bir anlatılmıştı. Bir yandan okura duygusal bir yönden hitap edilirken bir yandan da olayların mantıksızlığını düşündürtüyordu. Çünkü yer yer fazla klişe şeylerle karşılaşabiliyordunuz. Ama sanırım o dönemin edebiyatında da böyle bir hava olduğundan anlayışla karşılamak gerek. İkinci kısım diyebileceğimiz mahkeme bölümü ise olayları bir anda bambaşka bir noktaya taşımıştı. Açıkçası ilk okumaya başlarken böyle bir şey olacağını hiç tahmin edemezdim. Ondan son derece vurucu geldi bu yerler. Açıkçası buraların biraz daha uzun olması hoşuma giderdi. Final kısmı ise bir anlamda zamana bağlı olarak her şeyin üstüne sünger çekilen bir haldeydi. Biraz basitti belki bu kısım ama olması gereken de buydu. Zira yaşanan o acıları düşünürsek karakterlerin bir şekilde mutlu olmasını istemek çok doğaldı. Genel olarak kitaptan oldukça memnun kaldım. Yazarı da bu sayede tanıdığıma mutlu oldum.
Aldatacağım
AldatacağımEsat Mahmut Karakurt · İnkılap ve Aka Kitabevleri · 19747 okunma
544 syf.
7/10 puan verdi
Tespit..
Öncelikle spoiler içerir. Lütfen ona göre okuyunuz... İlk başta Feride'nin küçüklüğünü günlüğe yazmasıyla başlıyor ve günlük şeklinde devam ediyor bu kitap. Çalıkuşu söylemek gerekirse, çok semaptik. İnsanı hemen kendine bağlıyor. Okurken hüzünlü olgularda bile bir güzellik, bir eğlence buldum. Bu da tamamen Feride'nin bakış açısından dolayıydı. Fakaf söylemeden edemeyeceğim Kamuran'ı bir türlü sevemedim. Feride, Kamuran-Kamuran diye yandıkça ben, yapma! Diye ikazlarda bulundum. Tamamiyle berbat bir karakter olduğunu düşünüyorum. Son derece çıt kırıldım! Feride vaktiyle Kamuran'a sen kız olmalıydın, diyordu. Daha haklı bir yorum göremedim. Nazlı bir kız ve umursamaz bir erkeğin karışımı gibi benim gözümde. Üstelik Ferideyi de aldatıyor! Her neyse, kitap genel itibariyle akıcı. Dürüst olmak gerekirse birkaç günde bitirdim. Her bir karakterin içsel yapısı ve karakteristik özellikleri çok iyiydi. Onları içselleştirmek ve benimsemek son derece kolaydı. Doktoru ve askeri çok sevmiştim. Kamurandansa o asker ile evlenmesini isterdim. Ama yan karakterler harcanır düşüncesi o zamanlara kadar uzanıyormuş. Doktor da durumu yine özetliyecek bir cümle kurmuş 'Sen kesinlikle benim küçüğümü hak etmiyorsun ama benim zavallı kızımın kalbi de başkası için çarpmıyor.' Bende tamamen doktor gibi düşünmüştüm. Feride'nin iyiliği için Kamuran ile evlenmeli, kendi selameti için, yoksa bayır aşağı psikolojisiyle hepten delirecek. Kitap güya mutlu sonla bitiyor, Kamuran'ı sevenler için evet, sanırım buna mutlu son diyebiliriz.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,9bin okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.